Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aktif ve Pasif Devri”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında işyeri devri olup olmadığı, işyeri devrinin varlığı halinde davacının iş sözleşmesinin işyeri devrinden önce mi yoksa sonra mı feshedildiği ve davalı şirketlerin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu tutulup tutulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin işyeri devrinden önce feshedilmiş olması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinin uygulanamayacağı, ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devrinin söz konusu olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birleşme yoluyla devrolunan ve ticaret sicilinden terkin edilen şirketin, alacak davası açılabilmesi için ihya edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Birleşme nedeniyle devrolunan şirketin aktif ve pasifinin kendiliğinden devralan şirkete geçtiği ve davacının haklarını devralan şirkete karşı ileri sürmesi gerektiği, bu nedenle şirketin ihyası için hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tenkis davasında, davacının vasiyetnameye konu taşınmazlar dışında kalan tereke mallarının değer tespiti için keşif yapılmasını talep etmemesinin, keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve yerel mahkemenin bu gerekçeyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aşamalardaki beyanları dikkate alındığında, temlik dışı terekenin değerinin tespiti için keşif yapılmaması talebinin keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilemeyeceği, hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği, terekenin tamamının tespiti için resen keşif kararı vermesi ve bu hususta davacıya giderlerin yatırılması için kesin süre vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) zararından, işletmeyi devralan şirketin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari işletmenin devrinde, Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin uygulanması gerektiği, devreden ve devralan şirketin, devir işleminin alacaklıya ihbar veya ilan edilmesi şartıyla iki yıl süreyle müteselsilen sorumlu olacağı, taraflar arasındaki sorumsuzluk anlaşmasının üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği ve mahkemece devir işleminin ilan edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi kat mülkiyetinin terkini ve tapunun önceki haline iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bir kısım davacıların kat maliki olmadığı ve davalı belediyenin kat mülkiyetinin terkini davasında pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bir kısım davacılar yönünden aktif husumet, davalı belediye yönünden ise pasif husumet nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lağvedilen bir belediyenin borçlarının yeni belediyeye devriyle ilgili olarak açılan menfi tespit davasında, mahkemenin borcun ispatı konusundaki incelemesinin yetersizliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, veresiye fişleri, tanık ifadeleri ve ilgili belgeleri yeterince incelemeden borcun ispat edilemediği gerekçesiyle menfi tespit talebini kabul etmesi doğru görülmeyerek, eksik inceleme nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacıya devrettiği "ÇADIRKEBAP + şekil" markasını işletme adı olarak kullanmasının dışında restoran girişinde, menülerde ve peçetelerde de kullanarak marka hakkına tecavüz edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, işletme adı olarak kullanma hakkı saklı kalmak kaydıyla, "ÇADIRKEBAP + şekil" markasının aynısını restoran girişinde, menülerde ve peçetelerde kullanmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket hissesinin devrinin tespiti, sicile tescili ve ilanı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirkette hisse devrinin geçerliliği için, yazılı şekil şartı ve noter onayının yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu'nun 595. maddesi gereğince ortaklar kurulu kararı ve pay defterine kayıt şartlarının yerine getirilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ticari minibüsünü oğluna satış yoluyla devretmesinin muvazaalı olup olmadığı, muvazaa halinde sicil kaydının iptali ve tescili, değilse bedel iadesi, değilse tenkisinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari araçların devrinin resmi şekle tabi olduğu, bu nedenle mirasbırakanın satış yoluyla yaptığı devrin muvazaalı olup olmadığının tespiti halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması ve tenkis hesabında da tüm aktif ve pasiflerin dikkate alınmaması bozma nedeni olarak değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın davalıya devrinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kurumun selefi olan kuruluş adına kayıtlı taşınmazın, davacı kuruma devredilmesi gerekirken bu devir işleminin yapılmayıp davalıya devredilmesinin, ilgili KHK ve Ana Statü hükümlerine aykırı olduğu ve davalı lehine yeni bir hak oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.