Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacak Verecek Meselesi”
- Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağduru alacak verecek meselesi nedeniyle hürriyetinden yoksun kılması eyleminde, bir sanık yönünden haksız tahrik koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için gerekli araştırmanın yapılmadığı, diğer sanık yönünden ise haksız tahrik iddiasının dayanağı olmadığı gözetilerek Özel Daire onama kararı bir sanık hakkında bozulmuş, diğer sanık hakkında ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alacak verecek meselesi nedeniyle mağduru tehdit etmesi ve boğazını sıkarak dışarı çıkarmaya çalışması ilk haksız hareketi oluşturduğundan, mağdurun kardeşi olan katılanın sanığın eline fırça sapıyla vurmasının etki-tepki dengesini bozacak nitelikte olmadığı gözetilerek, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda bölge adliye mahkemesinin duruşma açıp açmaması gerektiği hususu ile sanıkların suça müşterek fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile 1. Ceza Dairesi arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan deliller, HTS kayıtları, tanık beyanları ve diğer bulgular birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların eylemlerinin suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırmak olarak nitelendirilebileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin duruşma açmasına gerek olmadığına ve sanıkların yardım eden sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz istemlerinin reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eşi ile maktul arasında yaşandığı iddia edilen ilişki, maktulün sanığın evinde uygunsuz bir vaziyette görülmesi, maktulün sanığa hakaret etmesi ve saldırması gibi olaylar zincirinin sanıkta yarattığı hiddet ve şiddetli elem altında suçun işlendiği gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle bu konuda da mahkemece yeniden değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulden olan alacağını tahsil edememesi ve maktulün sürekli kaçması, ayrıca maktulün sanığa hakaret etmesi gibi haksız fiillerin sanıkta hiddet veya şiddetli elem oluşturduğu ve sanığın bu ruh hali altında suçu işlediğinin kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrüre esas alınan hükümde uzlaşma sağlandığının anlaşılması, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımların isabetli belirlenmesi, delillerin hukuka uygun olarak değerlendirilmesi ve diğer lehe hükümlerin uygulanma imkânının bulunmaması gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin esastan reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli yağma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olma suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel Mahkeme kararının gerekçesinde, hükme esas alınan iletişim tespit tutanaklarının içeriğinin ve sanığın örgüt liderine bağlılığını gösterdiği iddia edilen konuşma kısımlarının belirtilmemesi, atılı suçla ilgisi tartışılmayan iletişim kayıtlarının delil olarak kullanılması, teşhis tutanağı olmamasına rağmen teşhise atıfta bulunulması, delillerin ve sanığın savunmasının yeterli derecede tartışılmaması ve iletişim tespit tutanaklarının sanığa okunup savunmasının alınmaması suretiyle CMK’nın 209, 217 ve 230. maddelerine aykırı hareket edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması gibi eksiklikler nedeniyle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, temel cezanın belirlenmesi sırasında gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı ve TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun sanıklara yönelik hakaret ve tehdit içeren davranışları ile tehdit kastıyla av tüfeğiyle ateş etmesi eylemlerinin sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlemesinde haksız tahrik oluşturduğu, yerel mahkemenin temel ceza tayinindeki gerekçesinin yetersiz olduğu ve sanıkların mağduru darp etmeleri nedeniyle TCK'nın 110. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacakları değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna azmettirme mi yoksa yardım etme mi oluşturduğu, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve sanığın temyizden vazgeçip vazgeçmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesinde maktulü öldürme kastı taşımayan oğlunu, üstsoy-altsoy ilişkisinden kaynaklanan nüfuzunu kullanarak ve ısrarlı bir şekilde “vur” diye bağırarak azmettirdiği, ayrıca sanığın mala zarar verme suçundan şikayetçi olduğu hususun haksız tahrik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve sanığın açık bir şekilde temyizden vazgeçmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın kasten öldürme suçuna yardım mı ettiğinin yoksa müşterek fail olarak mı katıldığının, sanık ... hakkında verilen silahla tehdit suçundan mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin isabetli olup olmadığının ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan suç duyurusunda bulunulması kararının temyiz edilebilirliğinin ve bu suçtan kamu davası açılıp açılmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın olay öncesi hazırlıkları, olay sırasındaki eylemleri ve diğer sanıklarla birlikte hareket etmesi nedeniyle kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı, sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının zamanaşımına uğradığı ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kamu davası açılmış olduğu ancak bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına, kısmen de kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile maktul arasında var olduğu iddia edilen alacak verecek ilişkisinin ve maktulün olay tarihinde sanığa yönelik haksız tahrik teşkil edecek bir eyleminin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı haksız tahrik hükümlerinden yararlandırmayan mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, maktulden çalınan tabancaya ilişkin nitelikli hırsızlık suçundan usulüne uygun dava açılıp açılmadığı ve mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırma sonucu kurulup kurulmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, olayların akışına ve dosya kapsamına aykırı savunmalar yaptığı, maktullerin sanığa karşı haksız bir hareketi olduğuna dair delil bulunmadığı, ilk haksız hareketin maktullerden kaynaklandığının ispatlanamadığı, sanığın maktulün ölümünden yararlanarak tabancayı aldığı ve sattığını itiraf ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.