Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Amaç Suç”
- Uyuşmazlık: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının tercümesi ve sanık ...’nin nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin kullanılabilirliği ile her iki sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üyelik suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının yeminli tercüman yerine emniyet personeli tarafından çevrilmesinden kaynaklanan eksik araştırma ile sanık ... hakkında suç tarihi itibariyle katalog suç kapsamında olmayan nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin hükme esas alınması nedeniyle, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur; ancak sanık ...'in örgüte üyeliğine ilişkin delillerin yeterli görülmesi nedeniyle bu konudaki mahkumiyeti onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan mahkum olanların TCK'nın 6. maddesinde tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı ve bu nedenle de TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkûm olan sanık hakkında, örgüt mensubu suçlu olarak kabul edilerek TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla örgüte yardım etmenin TCK 220/2'deki örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, yardım eden kişinin örgüt üyesi veya TCK 6/1-j'deki "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı, dolayısıyla TCK 58/9'un uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu kısım yönünden bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu suça ek olarak işlediği rüşvet alma suçundan dolayı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkanı olduğu kooperatif birliklerinin yönetimini ele geçirerek, ihaleleri kendi şirketlerine yönlendirmek, rakipleri tehdit ve şiddet yoluyla sindirmek, belediye kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak gibi eylemleriyle 4422 sayılı Kanun kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve yönettiği, ayrıca rüşvet alma suçunu da bu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçlarında, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen diğer suçların mağdurlarının kamu davasına katılıp katılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun bir tehlike suçu olması, kamu güvenliği ve barışını ihlal etmesi ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçların mağdurlarının örgütün varlığından etkilenerek haklı çıkarlarının zedelendiği gözetilerek, bu suçlardan dolayı da kamu davasına katılabileceklerine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların akaryakıt kaçakçılığı suçunu, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurları oluşacak şekilde mi yoksa iştirak halinde mi işledikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, hiyerarşik bir yapı altında, süreklilik arz eden bir şekilde ve yeterli araç gerece sahip olarak, ileriye dönük belirsiz sayıda ve tipte suç işleme iradesiyle hareket ettikleri, aralarındaki akrabalık ve hemşehrilik ilişkilerinin örgüt yapısına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen sanıklar hakkında, aynı örgütle bağlantılı olarak işlenen göçmen kaçakçılığı suçundan verilen hükümde, örgüt faaliyeti kapsamında işleme nedeniyle ceza artırımı yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla örgüte üye olma suçu ile göçmen kaçakçılığı suçunun birbirinden bağımsız suçlar olduğu, dava zamanaşımının her bir suç için ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bir suçtan düşme kararının diğer suçun nitelikli halini ortadan kaldırmayacağı, örgüt üyeliği suçundan dava zamanaşımı oluşması nedeniyle verilen düşme kararının, göçmen kaçakçılığı suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiğinin tespitine engel teşkil etmeyeceği ve bu nedenle ceza artırımı yapılabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından suç işlemek amacıyla kurulduğu kabul edilen örgütün silahlı olup olmadığı ve TCK'nın 220/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, suç örgütünün silahlı olduğuna ve sanığın eyleminin TCK'nın 220/3. maddesine uyduğuna dair yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediği, delillerin tartışılıp değerlendirilmediği, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmediği, bu nedenle CMK'nın 230/1-b maddesine aykırılık yapılarak hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: PKK propagandasının yapıldığı bir gösteride örgüt liderinin resminin bulunduğu bir posteri taşıyan sanığın eyleminin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/1. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca mı yoksa özel norm-genel norm ilişkisi gözetilerek mi cezalandırılacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, 2911 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre daha özel unsurlar içeren ve olaya ilişkin özel bir cezalandırma iradesi taşıyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu maddeye dayanılarak TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından mahkumiyet kararlarının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, aralarındaki hiyerarşik ilişki, iletişim yöntemleri, uyuşturucu maddenin miktarı ve niteliği, planlama ve iş bölümü gibi unsurlar gözetildiğinde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarının unsurlarını oluşturduğu, dolayısıyla örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmalarının yerinde olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.