Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Anahtar Kelime”
- Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasını internet reklamcılığında anahtar kelime olarak kullanıp kullanmadığına ve bunun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markasını anahtar kelime olarak kullanmadığının tespit edilmesi ve davalı ile davacı markaları arasında iltibas yaratacak bir benzerlik bulunmaması gözetilerek, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin oluşmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının arama motoruna anahtar sözcük olarak bildirdiği “cicekvesepeti” ibaresinin, davacının “Çiçek Sepeti”, “ÇiçekSepeti”, “ciceksepeti.com” ibareli markaları karşısında dürüst kullanım kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının markasıyla benzer olan “cicekvesepeti” ibaresini anahtar sözcük olarak arama motoruna bildirerek ticari etki yaratacak şekilde yönlendirici kod ve anahtar sözcük olarak kullanmasının SMK'nın 7/5-(b) hükmünde düzenlenen dürüst kullanım kapsamına girmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasını kullanmasının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil edip etmediği ve davalının, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine dayanarak marka kullanımının haklı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile davacı arasında daha önce adi ortaklık şeklinde var olan ve sonrasında davalı şirketin kurulmasıyla devam eden bayilik ilişkisinin marka kullanımına etkisi ve davacının sessiz kalmasıyla hak kaybına uğrayıp uğramadığı hususlarının eksik incelenmesi gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin, yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı noktasında özel daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerince, uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağı yönünde istihbarat bilgisi üzerine, önleme araması kararı kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde, şüphelinin kullandığı araçta narkotik köpeklerinin tepki vermesi üzerine yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, zira önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsadığı, arama sonucunda elde edilen delillerin hukuka aykırı olmadığı ve bu kapsamda özel daire bozma kararında isabet bulunmadığı gözetilerek, özel daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçuna mı yoksa 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna mı teşebbüs oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa verilmemesi, savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiğinden ve CMK 216/3'e aykırı olduğundan yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdur arasında husumet bulunması, sanığın mağdurun hayati bölgesini hedef alarak yakın mesafeden ateş etmesi, olay öncesi ve sırası sanığın söz ve davranışları ile kullandığı silahın elverişliliği değerlendirilerek sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu ve eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüsünü oluşturduğu, ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün bu yönüyle de yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa nitelikli hırsızlık mı oluşturduğu ve buna bağlı olarak hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın dini inanç ve duyguları istismar ederek veya herkesin girebileceği bir yerde muhafaza altına alınmış eşyayı çalmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediği iddiası gözetilerek, fiilin nitelikli dolandırıcılık veya nitelikli hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığının tespiti ve bu bağlamda görevli mahkemenin belirlenmesi için yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda bölge adliye mahkemesinin duruşma açıp açmaması gerektiği hususu ile sanıkların suça müşterek fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile 1. Ceza Dairesi arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan deliller, HTS kayıtları, tanık beyanları ve diğer bulgular birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların eylemlerinin suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırmak olarak nitelendirilebileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin duruşma açmasına gerek olmadığına ve sanıkların yardım eden sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz istemlerinin reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, noterden devri yapılmamış motosikleti alıp götürmesinin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı ve suçun oluştuğu kabul edilirse uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Noterden devri yapılmayan araç satışının geçersiz olduğu ve bu durumda aracın mülkiyetinin alıcıya geçmediği, sanığın kendi aracını hukuki ilişkiye dayalı olarak zilyedinden geri almasının hırsızlık suçunu oluşturmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gereken hukuki bir ihtilaf niteliğinde olduğu ve sanıkta yararlanma kastı bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda her bir sanık yönünden eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, ihbar, tanık beyanları ve sanıkların şüpheli hareketleri gibi somut delillere dayanarak suçüstü hallerinde yakalama ve arama yetkisini kullandıkları, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararı sanıklar ... ve ... yönünden kaldırılmış ve dosya esas inceleme için Yargıtay 20. Ceza Dairesine gönderilmiş, sanık ... hakkındaki arama işlemlerinin hukuka uygunluğu hususunda ise eksik araştırma yapılması gerektiği gerekçesiyle dosya yerel mahkemesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: “MAKRO TEKNİK FLEX+Şekil” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “MACRO” ve “MAKRO” esas unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraza mesnet markalar ile başvuru markası arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, aynı mal ve hizmetlerde kullanılması halinde iltibasa sebep olabileceği ve markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırma ihtimali bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı soyunma odasında bulunan farklı kişilere ait çantalardan cep telefonlarını çalması eyleminin tek bir hırsızlık suçu mu yoksa birden fazla hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her bir mağdurun çantasını ayrı ayrı karıştırarak ve her bir cep telefonunu ayrı bir hareketle çalması, eylemlerin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca mağdurların farklı olması nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve mağdur sayısınca hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.