Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Anonim Şirket”
- Uyuşmazlık: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihten sonraki döneme ilişkin alacak talepleri yönünden asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa iş mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonraki dönemde şirketle arasında işveren vekili sıfatıyla bağımlı bir iş/hizmet ilişkisi içerisinde olduğu, sahip olduğu pay oranının da şirketin yönetimine etki edebilecek düzeyde olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girdiğine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit bankacılık zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmayla kurulup kurulmadığı ve banka zararının soruşturma öncesinde mi yoksa kovuşturma aşamasında hükümden önce mi ödendiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik araştırma iddiasının, dosyadaki bilirkişi raporları ve mahkemece yapılan değerlendirmeler ışığında yerinde olmadığı, banka zararının ise soruşturma başlamadan önce değil, kovuşturma aşamasında hükümden önce ödendiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle açılan tazminat davasında, mahkemenin ilk kararında reddedilen maddi tazminat talebinin, sonradan maluliyet oranının artması üzerine yeniden hüküm altına alınmasının davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazasından sonra maluliyet oranının %63’ten %100’e yükselmesinin, zararın niteliğinde ve kapsamında değişme yaratan gelişen bir durum olduğu ve bu nedenle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak hüküm altına alınan alacak miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış bir kamu davasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği fiille aynı fiilden dolayı sanıklar hakkında daha sonra kamu davası açılmasının CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, BOTAŞ Genel Müdürlüğü Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği'nden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu Yönetmelik'e göre talep ettiği alacaklardan davalı işverenin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin BOTAŞ Genel Müdürlüğü işçisi olduğu ve Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği'nden yararlanması gerektiği kabul edilmekle birlikte, Yönetmelik'teki ücret tavanı hükümleri ile Yüksek Planlama Kurulu kararları gözetilerek alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kapsam dışı personel statüsünde olup olmadığı, Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen tavan ücrete tabi olup olmadığı, ihbar tazminatı, prim, iaşe bedeli alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve zamanaşımı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kapsam dışı personel statüsünde olduğunun kabulüyle birlikte, alacaklarının Yüksek Planlama Kurulu kararları ile belirlenen tavanı aşmayacak şekilde hesaplanması gerektiği ve prim alacağının hesaplanmasında çelişki bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Anonim şirkette, esas sözleşmeyle yönetim kurulu başkanının genel kurul tarafından seçilmesinin öngörüldüğü durumda, başkanın görev süresinin Türk Ticaret Kanunu'nun 366/1. maddesinde belirtilen bir yıllık süreyle sınırlanıp sınırlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Ticaret Kanunu'nun 366/1. maddesinin, yönetim kurulu başkanının her yıl yönetim kurulu tarafından seçileceğini düzenleyen hükmünün emredici nitelikte olduğu, ancak esas sözleşmeyle başkanın genel kurul tarafından seçilmesinin öngörülmesinin kanundan sapmaya açıkça izin verildiği hallerden olduğu, bu durumda genel kurulun başkanın görev süresini üç yıla kadar belirleyebileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında Sermaye Piyasası Kanununa aykırılık suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde, sanıklar hakkında daha önce aynı fiilden dolayı güveni kötüye kullanma suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin karar bulunması nedeniyle, CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddeleri uyarınca usulüne uygun kamu davası açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında aynı fiilden dolayı verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, yeni delil elde edilmeden ve itiraz merciinden izin alınmadan Sermaye Piyasası Kanununa aykırılık suçundan kamu davası açılmasının, CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine, adil yargılanma hakkına ve non bis in idem ilkesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirketin yönetim kurulu üyeliği sona eren davacının, şirketin daha sonraki dönemlere ait prim borçlarından şirket ortağı sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anonim şirket ortaklarının, 506 ve 5510 sayılı Kanunlarda ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da öngörülen düzenlemelerde aksi belirtilmediği, şirketin prim borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davacının, 11.12.1996-31.01.2015 tarihleri arasında 4/a kapsamında yapılan sigortalılık bildirimlerinin iptal edilmesi üzerine, gerçek sigortalılık statüsünün tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerekirken, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık bildirimi yapılması ve davalı Kurum tarafından iptal edilmesi üzerine; şirket içi görev ve yetkilerinin tespiti, hizmet akdi ve bağımlılık unsurlarının varlığı, özel ihtisas gerektiren bir işin üstlenilip üstlenilmediği hususları araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirketin esas sözleşmesinde şirket merkezinin il olarak belirtilmesinin yeterli olup olmadığı ve şirketin açık adresinin esas sözleşmede yer alıp almaması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anonim şirket esas sözleşmesinde şirket merkezinin il ve ilçe olarak belirtilmesinin yeterli olduğu, açık adres bilgisinin bulunmasının zorunlu olmadığı, ancak davacı şirketin esas sözleşme değişikliği ile şirket merkezini ilçe olarak değil il olarak değiştirdiği ve bu değişikliğin yeni merkezin bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğüne tescil ettirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.