Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Arabuluculuk Kanunu”
- Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgelerinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında geçerli olup olmadığı ve bu bağlamda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında arabuluculuk süreci başlamadan önce dava konusu alacaklar bakımından bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacının iş sözleşmesinin sona ermediği bir tarihte kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilik alacakları için arabuluculuk yapıldığı, bu nedenle arabuluculuk anlaşma tutanaklarının 6325 sayılı Kanun'un 18. maddesinin beşinci fıkrası anlamında geçerli bir anlaşma belgesi olarak değerlendirilemeyeceği, mahkemece bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında geçerli olup olmadığı ve davacının dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işten ayrılışı ile aynı gün düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının, taraflar arasında gerçek bir uyuşmazlık bulunmadan ve usulüne uygun bir arabuluculuk süreci işletilmeden yapıldığı, bu nedenle de 6325 sayılı Kanun'un 18. maddesinin beşinci fıkrası anlamında geçerli bir anlaşma belgesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetinin sonlanması halinde, arabulucuya başvurulmuş olma dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 11.07.2018 tarihli ve 2017/178 esas, 2018/82 karar sayılı kararı da gözetilerek, arabulucunun eksikliğinden davacının sorumlu tutulamayacağı ve arabuluculuk şartının yerine getirilmiş sayılacağı gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında somut bir uyuşmazlık bulunmadan işverenin iradesiyle başlatılan ve aynı gün içinde istifa, arabuluculuk başvurusu, görevlendirme, aydınlatma ve anlaşmanın yapılması gibi işlemlerin tamamlanması, usulüne uygun bir müzakere ortamı sağlanmadan dava açma hakkını engellemek amacıyla hareket edildiği ve geçerli bir arabuluculuk anlaşması olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin, iş sözleşmesinin feshi ve alacakların ödenmesi için aynı gün düzenlenmesi nedeniyle, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuğun, iş sözleşmesinin feshinin sonuçlarına ilişkin işlemler ve ödemeler için bir araç olarak kullanılamayacağı, somut olayda taraflar arasında bir uyuşmazlığın çözümünden ziyade dava açma hakkının engellenmesi amacıyla hareket edildiği, fesih ve ödemelerin aynı gün arabulucu aracılığıyla gerçekleştirilmesinin usulüne uygun bir müzakere ortamı sağlanmadığını gösterdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava şartı arabuluculuk sonucunda imzalanan tutanağın, usulüne uygun yürütülmeyen arabuluculuk faaliyeti nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve iptaline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının arabuluculuk sürecinde iradesinin fesada uğratıldığı iddiasını ispatlayamaması ve arabuluculuk faaliyetinin usulüne uygun yürütüldüğünün anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin arabuluculuk tutanağının iptaline karar vermesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesi devam ederken düzenlenen ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin geçerliliği ve bu belgeye dayanılarak davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi devam ederken düzenlenen arabuluculuk anlaşma belgesinin, ortada somut bir uyuşmazlık bulunmadığı ve işverenin borç ifasına yönelik bir işlem olarak arabuluculuk yöntemine başvurduğu gözetilerek, 6325 sayılı Kanun'un 18. maddesi kapsamında geçerli bir belge olarak kabul edilemeyeceği ve ilk derece mahkemesinin bu belgeye dayanarak davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davanın açıldığı tarihte arabuluculuğa başvurunun dava şartı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7445 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce de işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali davalarında arabuluculuğa başvurunun 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca dava şartı olarak arandığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanmış işçilik alacaklarının, anlaşma tutanağına rağmen dava konusu edilip edilemeyeceği, edilebilecekse bunun koşulları ve arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali isteminin davada ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi gereğince, arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan hususlarda dava açılamayacağı, ancak anlaşma tutanağının geçersizliğine ilişkin iddiaların ayrı ve bağımsız bir dava konusu yapılabileceği ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanmış işçilik alacaklarının, tutanağın geçersizliği iddiasıyla açılan dava sonuçlanmadan dava konusu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi uyarınca, arabuluculuk anlaşma tutanağında yer alan hususlarda, tutanağın iptaline ilişkin dava sonuçlanıp karar kesinleşmeden dava açılamayacağı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan işçilik alacaklarının, tutanağın geçersizliği iddiasıyla açılan dava sonuçlanmadan dava konusu edilip edilemeyeceği ve bu geçersizlik iddiasının ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi uyarınca arabuluculuk anlaşma belgesinin geçerliliğini koruduğu sürece, anlaşmaya konu hususlarda dava açılamayacağı ve bu geçersizlik iddiasının 6100 sayılı HMK'nın 208/3. maddesindeki düzenlemenin kapsamına girmediği, bağımsız bir dava olarak görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, arabuluculuk son tutanağında bazı alacak kalemlerinin açıkça belirtilmemesi nedeniyle dava şartı olan arabuluculuğun gerçekleştiğinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 20. ve 23. maddeleri uyarınca, arabuluculuk başvuru formu ve son tutanağında tüm alacak kalemlerinin tek tek belirtilmesi gerektiği, aksi halde dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmuş sayılamayacağı gözetilerek, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, aile ve çocuk yardımı ile prim ve ikramiye alacaklarına ilişkin davanın reddine dair yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.