Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Arabulucunun Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetinin sonlanması halinde, arabulucuya başvurulmuş olma dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 11.07.2018 tarihli ve 2017/178 esas, 2018/82 karar sayılı kararı da gözetilerek, arabulucunun eksikliğinden davacının sorumlu tutulamayacağı ve arabuluculuk şartının yerine getirilmiş sayılacağı gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, dava şartı arabuluculuk görüşmesi yapılmadan ve kendisine usulüne uygun tebligat yapılmadan düzenlenen arabuluculuk son tutanağının iptali talebinde bulunulmasında hukuki yarar olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet sorumluluğunu yerine getirmemesi halinde dahi arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği ve davacının arabuluculuk tutanağının iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşamama tutanağının usulüne uygun düzenlenmediği iddiasıyla iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından açılan alacak davasında arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği mahkemece re'sen inceleneceğinden, davacının arabuluculuk tutanağının iptali için dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, aleyhine açılan işçilik alacakları davasında dava şartı arabuluculuk tutanağının iptali için açtığı davada hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacakları davasında arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin o davada ön sorun olarak değerlendirilebileceği ve bu nedenle arabuluculuk tutanağının iptali için açılan davada davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra, belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine aykırı olarak eksik ücret ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, fark ikramiye alacağı talebi yönünden arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava şartı arabuluculuk başvurusunda, uyuşmazlık konularının başvuru formunda ve son tutanakta açıkça belirtilmesi gerekirken, somut olayda fark ikramiye alacağının arabuluculuk görüşmelerine dahil edilmediği ve son tutanakta da yer almadığı anlaşıldığından, dava şartı olan arabuluculuk faaliyetinin bu alacak kalemine ilişkin olarak yerine getirilmediği gözetilerek, mahkemenin esasa girerek ikramiye alacağının kabulüne karar vermesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevsiz mahkemede açılan dava sonrasında, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinden önce arabuluculuğa başvurulması halinde, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş sayılıp sayılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuk hükmünün amacı ve usul ekonomisi gözetilerek, görevsiz mahkemede açılan davanın görevli mahkemeye gönderilmesinden önce arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması halinde, arabuluculuk şartının yerine getirilmiş sayılacağı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği 2020 yılı ücret farkı alacağı için arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki 2019 yılı ücret farkı alacağı talebini, ıslah ederek 2020 yılı ücret farkı alacağı talebiyle değiştirmesine rağmen, 2020 yılı ücret farkı için arabuluculuğa başvurmadığı ve bu hususta düzenlenmiş bir arabuluculuk tutanağı bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı belediyenin iktisadi teşekkülleri ve alt işverenlerden kaynaklanan kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, vardiya zammı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava şartı olan arabuluculuk faaliyetinin sadece fazla mesai ücreti için yerine getirildiği, diğer alacak kalemleri için arabuluculuğa başvurulmadığı, fazla çalışma ücreti hesabında toplu iş sözleşmelerinin dikkate alınmadığı ve ıslaha karşı zamanaşımı def'inin değerlendirilmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davalıların istinaf başvurularının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsiz mahkemede dava açıldıktan sonra, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinden önce arabuluculuğa başvurulması hâlinde, arabuluculuğun dava şartı sayılıp sayılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve 6325 sayılı Kanun'un uygulanmasındaki amaç ve usul ekonomisi gözetilerek, görevsiz mahkemede dava açıldıktan sonra dahi, dosyanın görevli mahkemenin esasına kaydedilmesinden önce arabuluculuğa başvurulup sürecin sonuçlandırılması hâlinde dava şartının yerine getirilmiş sayılacağı gerekçesiyle, yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesine göre taraf değişikliğinden önce arabuluculuk dava şartının tamamlanıp tamamlanamayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafta iradi taraf değişikliğinin yargılama esnasında yeni açılmış bir dava gibi değerlendirilmesi ve davacının taraf değişikliğinden önce yeni davalıya karşı arabuluculuğa başvurmuş olması gerektiği, aksi halde Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesinde düzenlenen hakka erişim hakkının ihlal edileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsiz mahkemede açılan davada, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra ancak görevli mahkemeye dava dosyasının tevdiinden önce arabuluculuğa başvurulması halinde, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş sayılıp sayılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesindeki arabuluculuk dava şartının, davanın görevsiz mahkemede açıldığı tarihten sonra yerine getirilmesinin mümkün olmadığı ve bu eksikliğin dava şartı noksanlığı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında işe başlatılmayan işçiye ödenmesi gereken boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, fark kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları yönünden dava şartı arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yıllık izin ücreti alacağı yönünden arabuluculuk başvuru formunda ve son tutanakta uyuşmazlık konusu olarak belirtilmediğinden dava şartı arabuluculuğun gerçekleşmediği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.