Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Arazi Niteliğindeki Taşınmaz”
- Uyuşmazlık: Mihrişah Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı H.. Y..'ın zilyetlik iddiasına dayalı tescil talebine, tapu maliklerinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyeti, tapu kaydının geçerliliği ve zilyetliğin niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı H.. Y.. lehine Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların (... ailesi) tutunduğu tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabını engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalı zilyedin zilyetliğinin kanıtlanamamış olması, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği anlamına gelmediğinden ve bu kayıtların kapsam tayininin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesine uygun yapılmamış olması gözetilerek direnme kararı bozulmuş; diğer parseller yönünden ise davalıların zilyetliğinin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığının kanıtlanması ve davacıların tapu kayıtlarının dayandığı taşınmazların mirî arazi niteliğinde olması nedeniyle, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikali iddia edilen eski çiftlik tapu kayıtlarına dayanılarak açılan kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacının zilyetliğinin niteliği, taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan süredir malik sıfatıyla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığı, taşınmazın orman vasfında olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisap edilebilir nitelikte olduğu gözetilerek, davacı zilyet lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya tespit edilen taşınmazın kendi eski tapu kayıtları kapsamında olduğunu iddia ederek açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve davalının zilyetliğinin kazanım koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığının tespiti için tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği, bu hususta eksik inceleme yapıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların mirasçı sıfatıyla dayandıkları tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı zilyedin zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılıp yapılmayacağı ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı zilyedin zilyetliğinin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin, tapu kayıtlarına kapsam tayininin nasıl yapılacağının ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceğinin tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kapama zeytinlik niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma bedeli hesabında kapitalizasyon faiz oranının %4 mü yoksa %5 mi olarak uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın niteliği, konumu, yüzölçümü ve dosya kapsamına göre kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, bedelin hesaplanma yöntemine ve miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kısmen kapama bağ kısmen sulu arazi niteliğindeki taşınmazın değerini hesaplarken arazi ve bağ oranlarını hatalı belirlemesi, arazi ve bağ bedellerini ayrı ayrı hesaplayıp toplam alana bölünmek suretiyle metrekare birim bedeli üzerinden hesaplama yapması, yaş üzüm yerine kurutmalık üzüm verilerini kullanması, yasal faiz başlangıç tarihini hatalı belirlemesi ve taşınmazın ada ve parsel numarası ile yüzölçümündeki değişikliği dikkate almaması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle ödenecek tazminat ve ecrimisil bedelinin hesaplanmasında, fiilen sulanamayan ancak çevresindeki araziler sulu olan taşınmazın, sulu tarım arazisi olarak kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen sulanmamasının sebebinin idarenin araziye mayın döşemiş olması ve çevresindeki arazilerin sulu tarım arazisi olması dikkate alınmadan, taşınmazın kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1955 yılında yapılan arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 1978 yılında yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olup olmadığı ve orman kadastrosundan önce kesinleşen arazi kadastro mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1955 yılında yapılan arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 1978 yılında yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olduğu ve bu nedenle yok hükmünde olduğu, ayrıca arazi kadastro mahkemesinde görülen davaların taraf, konu ve dava sebeplerinin aynı olması nedeniyle kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden bir taşınmaz üzerindeki davacıların tapu kaydının geçerliliği, davalının zilyetlik durumunun tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın gelir getiren miri arazi niteliğinde olduğu, davacı zilyedin ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan süredir ziraî amaçla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık bir süreyi kapsadığı ve Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki diğer koşulların da gerçekleştiği gözetilerek, davacı zilyet lehine tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranının %4 mü yoksa %5 mi uygulanacağı ve objektif değer artış oranının %300'den az olup olamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca taşınmazın gerçek değerinin tespiti esası gözetilerek, taşınmazın niteliği, konumu ve emsal değerler dikkate alındığında kapitalizasyon faiz oranının %4, objektif değer artış oranının ise %300 olarak uygulanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafından ileri sürülen kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik iddiasının, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususu da gözetilerek değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılabilmesi için, taşınmazın tapuda kayıtlı olmaması, kazanılmaya elverişli olması ve malik sıfatıyla davasız/çekişmesiz olarak aralıksız yirmi yıl zilyetliğinin bulunması gerektiği, orman niteliğindeki taşınmazların ise kamu malı niteliğinde olmaları sebebiyle zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilerek, mahkemece, taşınmazın orman olup olmadığı hususunda gerekli araştırma yapılmadan eksik incelemeyle verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.