Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Asgari Ücret Kesintisi”
- Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, tam ıslah dilekçesi adı altında sunulan dilekçenin kısmi ıslah olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, fazla çalışma ücreti, yol ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmadığı ve davacının ücretinin eksik ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretinin, ihale şartnamesi ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi gözetilerek belirleneceği, her dönem için o döneme ait asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet alım sözleşmesi kapsamında yüklenici firma tarafından, asgari ücrette meydana gelen artış nedeniyle, işçiler için ödenmesi gereken asgari ücret farkının davalı idareden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Asgari ücretin kamu düzenine ilişkin bir konu olduğu ve sözleşmelerde asgari ücret farkı ödenmesini engelleyen hükümlerin geçersizliği gözetilerek, mahkemece asgari ücret farkının hesaplanması ve ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı, alacaklar mevcut ise hesap yöntemi, dönemi ve faiz türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak ödeneceğine dair ileriye etkili bir hüküm bulunmadığı, davacının kadroya geçiş ücretine toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanarak ödendiği ve ücretinin düşürülmediği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı dönemlerde aldığı gerçek ücretin tespiti ve buna bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imzalanan ücret bordrolarının gerçek ücreti yansıttığı, ücretin tespitinde HMK m. 200’de belirtilen sınırı aşan miktarlar için yazılı delil bulunması gerektiği ve bordroların aksinin eşdeğer yazılı belgelerle ispatlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, geçiş sonrasında işveren tarafından düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir yüzdesi olarak belirlenmesi nedeniyle, sonraki yıllarda asgari ücrete gelen zamların bu yüzdelik orana yansıtılarak ödenmesi gerektiği iddiasından kaynaklanan ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçişte düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine dair hüküm, ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilerek, sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağladığı ve davacı işçinin de bu haktan yararlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında, ücret, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının hesabında esas alınacak ücretin tespiti, fazla mesai ücretinin hesaplanması ve yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı hususlarında direnme kararı ile Özel Daire bozma kararı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin bordrolardaki ücret değil, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasıyla belirlenen ücret olarak kabul edilmesi gerektiği, fazla çalışma ücretinin imzalı bordrolarda belirtilen saatler üzerinden değil, tanık beyanlarıyla sabit olan fiili fazla çalışma saatleri üzerinden hesaplanması gerektiği, yıllık izinlerin ise işverence usulüne uygun olarak kullandırıldığının ispatlanamadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, asıl işveren olduğu iddia edilen davalıdan, ücret farkı, ücret kesintisi, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararlarında ücret kesintisi alacağı yönünden bozma yapılmamış ve bu alacak yönünden davacı lehine kesin hüküm oluşarak usulü kazanılmış hak doğmuş olması gözetilerek, mahkemenin bu alacağın reddine karar vermesi usulü kazanılmış hakka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinden yapılan kesintilerin hukuka uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak ücret farkı talebinin yerinde olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, Sayıştay raporu üzerine fazla ödenen ücretleri işçi ücretinden keserek geri almasının haklı bir sebebe dayandığı ve 4857 sayılı Kanun'un 62. maddesindeki işçi ücretinden kesinti yapılabilme şartlarının oluşmadığı gözetilerek, ücret kesintisi alacak talebinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması ve bu hükme göre talep edilen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğine dair hüküm bulunması halinde, bu hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni sonraki dönemlerdeki asgari ücret artışlarına göre ücret farkı ödemeye mecbur kıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin ücretinin, asıl işveren nezdinde değişen alt işverenler tarafından tek taraflı olarak düşürülmesi nedeniyle açtığı ücret farkı alacağı davasında, sonradan imzalanan iş sözleşmesinin işçinin rızasını yansıtıp yansıtmadığı ve bu sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin ücret kısmının alt işveren tarafından doldurulmuş olması, işçinin ücretinde yapılan indirime ilişkin açık rızasının bulunmaması ve işçinin işini kaybetme korkusuyla sözleşmeyi imzalamış olması ihtimali değerlendirilerek, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca yapılan ücret değişikliğinin geçersiz olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin ücreti, asıl işveren nezdinde değişen alt işverenler altında çalışması sırasında, önceki döneme göre düşürülmüş olup, bu değişikliğin işçinin rızasıyla olup olmadığı ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücretinde yapılan indirime ilişkin olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açık bir yazılı rızasının alınmadığı, iş sözleşmesindeki ücret kısmının dava dışı alt işverenin insan kaynakları şirketi tarafından doldurulduğu ve işçinin işini kaybetme korkusuyla bu değişikliği kabul etmek zorunda kaldığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin ücreti, asıl işveren nezdinde değişen alt işverenler altında çalışması sırasında, rızası olmadan düşürülmüş olup, bu ücret indiriminin geçerliliği ve işçinin ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işçinin ücretinde yaptığı indirime ilişkin olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işçinin açık ve yazılı rızasını almadığı, iş sözleşmesindeki ücret kısmının dava dışı alt işverenin insan kaynakları yetkililerince doldurulduğu ve işçinin işini kaybetme korkusuyla bu değişikliği kabul etmek zorunda kaldığı değerlendirilerek direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.