Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Askeri Personel”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin, ankesörlü/sabit hatlardan yapılan aramalara dayanılarak eksik araştırma ile verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ankesörlü/sabit hatlardan yapılan ardışık aramaların, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mahrem yapılanması içindeki haberleşme yöntemlerinden biri olduğu, bu aramaların örgütsel amaçlı ve örgütsel haberleşmeyi sağlamak için yapıldığı, sanıkların bu gizli iletişim sistemine dahil oldukları ve örgüt hiyerarşisi içinde yer aldıklarına dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hiyerarşik konumu ve sorumluluk alanı itibariyle örgüt üyelerini sevk ve idare ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı, örgüt üyelerinin işlediği suçlardan fail olarak sorumlu tutulamayacağı ve eylemlerinin örgütün amaç ve etkinliği bakımından genel bir etki yaratmadığı değerlendirilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesi kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcılarının, yürüttükleri soruşturmalar kapsamında MİT mensubu bir kişinin iletişimini tespit ettirmeleri ve askeri personelin ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MİT mensubu olduğunu bildikleri bir kişi hakkında yasal izin prosedürünü uygulamadan iletişim tespiti kararı aldırmaları ve bu kişinin MİT mensubu olduğunun anlaşılmasından sonra da soruşturmaya devam ederek dinleme kayıtlarını usulsüz bir şekilde imha etmeleri, ayrıca askeri personelin göreviyle ilgili eylemlerinden dolayı askeri yargının görev alanına giren bir konuda yetkisiz olarak soruşturma yürütmeleri ve bu soruşturmayı kasıtlı olarak genişleterek katılanların mağduriyetine neden olmaları suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gözetilerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaların Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davalarla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılama görevinin istisnai olduğu, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmadığı, sanık sayısının çokluğu, olayların karmaşıklığı ve bağlantı ile iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği gerekçeleriyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararları kaldırılarak davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Askeri liseye giriş esnasında imzalanan yüklenme senedinde yer almayan personel ve amortisman giderlerinden davalının sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Askeri öğrencilerin okuldan çıkarılması halinde ödenecek tazminatın tespitinde, 5401 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve yüklenme senedinde belirtilen harcama kalemlerinin esas alınması gerektiği, yüklenme senedinde yer almayan giderlerden öğrenci ve kefilin sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu yargılanan sanığa zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve yargılama sırasında dosyada mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davada, suçun cezasının alt sınırının TMK'nın 5/1. maddesi gereğince yapılacak arttırımla 5 yıldan fazla olması ve CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanması gerektiği, ayrıca hükmün dayandığı delillerin dışında ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanlarının sanık ve müdafiine okunmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan bir dava ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın sanık sayısı, yargılamaya konu edilen eylemlerin karmaşıklığı ve kapsamı gözetildiğinde, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline neden olabileceği değerlendirilerek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı şirket arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının kıdem, ihbar ve yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu'na göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin kurulduğu ve davalı şirketin iş sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeyecek şekilde sona erdirdiğini ispatlayamaması, ayrıca yıllık izinlerin kullanıldığını veya ücretlerinin ödendiğini de ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davacının kısmi alacak taleplerini kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütsel toplantılara katıldığına, örgüt üyelerince Yargıtay üyeliğine seçildiğine, dijital materyallerinde örgütle bağlantılı içerikler bulunduğuna, tanık beyanlarıyla örgüt üyeliği sabit olduğuna ve eylemlerinin örgütün hiyerarşik yapısı içinde gerçekleştiğine dair deliller değerlendirilerek, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yürüttüğü bir dava ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılamasının istisnai bir görev olması, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği, birleştirme için yeterli hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması ve örgütlü suçlarda bağlantı ve iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği gözetilerek Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi arasında, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen bir dava ile birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen davanın elli dört sanıklı olması, tüm sanıkların sorgularının tamamlanmış bulunması, benzer eylemlere ilişkin başka bir davanın birleştirilmesine daha önce muvafakat edilmemesi, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebilecek olması ve davalar arasında CMK 10 ve 11. maddeleri anlamında birleştirme zorunluluğu gerektirecek bir bağlantı bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin birleştirme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.