Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Askerlik Hizmeti”
- Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, davacının hak sahibi sıfatıyla yapmış olduğu askerlik borçlanması talebinin reddine ilişkin işleminde hizmet kusuru bulunup bulunmadığı ve bu işlem nedeniyle Kurumun haksız fiil sorumluluğunun doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun’un Ek 9. maddesindeki “sigortalı olma” ifadesinin Kurum tarafından dar yorumlanması nedeniyle talebin reddedilmesinin hukuka aykırı olmadığı, Kurumun kusurlu sayılamayacağı ve davacının ilk başvurusunda tedbiren askerlik borçlanması işlemlerinin tamamlanmasını talep etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan ve kıdem tazminatı ödenen işçinin, askerlik dönüşü işe alınmaması üzerine açtığı işe iade davasının hukuki niteliği ve işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 31/4. maddesi kapsamındaki yükümlülüğünün ihlali halinde uygulanacak yaptırım.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 31/4. maddesi uyarınca işverenin askerlik dönüşü işçiyi işe alma yükümlülüğünün ihlali halinde öngörülen yaptırım tazminat olduğundan ve işe iade davası açılamayacağından, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak işe iade talebini, işverenin davacıyı işe başlatmamasının hukuka aykırı olduğunun tespiti şeklinde değerlendirmesi ve bu yönde karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde 01.06.2000-01.10.2005 tarihleri arasında çalıştığına dair hizmet tespiti davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının askerlik dönüşü makul bir süre içerisinde aynı işyerinde tekrar çalışmaya başlaması sebebiyle, askerlik öncesi ve sonrası hizmetlerinin blok çalışma olarak değerlendirilmesi ve hak düşürücü sürenin kesintisiz çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren işleyeceği gözetilerek direnme kararı onanmış ancak, davalıların işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının askerlik hizmeti yaptığı dönemde Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı ve bu döneme ilişkin icra yoluyla ödenen primlerin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının askerlik hizmeti yaptığı dönemde fiilen kendi nam ve hesabına ticari faaliyette bulunmasının mümkün olmaması ve geriye dönük toplu prim ödemesi ile isteğe bağlı sigortalılık hakkı kazanılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisinin SSK ve Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı ve aylığın başlangıç tarihinin ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 2926 sayılı Kanun'un 23. maddesi uyarınca, ölüm tarihinde en az üç tam yıl sigorta primi ödenmiş olması şartının, murisin SSK ve Tarım Bağ-Kur sigortalılık süreleri ile askerlik borçlanması da dikkate alındığında oluştuğu, aylık başlangıç tarihinin ise Tarım Bağ-Kur sigortalılık primlerinin ödendiği tarihi takip eden aybaşı olması gerektiği gözetilerek direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargısal faaliyetten dolayı tazminat davasının, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından işlemden kaldırılıp açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin davaya konu yargısal faaliyetten dolayı tazminat isteminde, HMK'nın 46. maddesinde sayılan sorumluluk hallerinin gerçekleşmediğini, ayrıca davacının duruşmaya gelmemesi ve davayı yenilememesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 05.02.2001-01.06.2009 tarihleri arasında davalı işverenler nezdinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının çalıştığının tespitine karar verdiği 05.02.2001-01.08.2001 tarihleri arasındaki dönemin davanın açıldığı tarih itibariyle hak düşürücü süreye uğramış olması ve davacının askerlik dönüşü işe başlama tarihi itibariyle makul bir intibak süresinin gözetilmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Askerlik görevi sırasında meydana gelen trafik kazasında, kusursuz askerin uğradığı zarardan Milli Savunma Bakanlığı'nın sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Askerlik hizmetini ifa ederken, kusursuz bir şekilde trafik kazasına karışan er, kamu görevlisi gibi hizmet karşılığında ücret almasa da, Milli Savunma Bakanlığı'nın kamu hizmetini ücretsiz olarak yerine getirmesini sağlayan kişi konumunda bulunduğundan ve zarar ile hizmet arasında illiyet bağı bulunduğundan, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek Bakanlığın sorumlu olduğuna karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Askerlik hizmetini tamamlamadan ayrılan davalıdan, eğitim masraflarının tahsili istenmesine ilişkin alacak davasında, yasal değişiklikler ve eğitim masraflarının hesabı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalının eğitim masraflarının hesabında yasal değişiklikleri (özellikle mecburi hizmet süresinin kısaltılması, bazı masraf kalemlerinin çıkarılması) ve masraf kalemlerinin içeriğini yeterince değerlendirmeyip eksik inceleme ile hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının vefat eden eşi ve babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 68. maddesi ve geçici 91. maddesi uyarınca, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı almaya hak kazanan davacıya bu aylıklardan yalnızca yüksek olanının ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın askerlikten kaçmak için hile yaptığı suçlamasından akıl hastalığı veya zayıflığının bulunup bulunmadığı ve askerliğe elverişlilik raporu alınırken hile yapılıp yapılmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu Genel Kurul raporuna ihtiyaç olup olmadığı noktasında yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın askerliğe elverişli olmadığına dair rapor ile akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor arasında çelişki bulunduğu, sanığın savunmasında hastalığını ileri sürdüğü ve raporların düzenlenme tarihleri arasında önemli bir zaman farkı olduğu gözetilerek, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması ve adil yargılanma hakkının sağlanması için sanığın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna sevk edilerek askerliğe elverişli olup olmadığı ve rapor alımında hile yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.