Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Asli Borcun İhlali”
- Uyuşmazlık: Davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen inançlı işlem sözleşmesine dayalı olarak, tapu iptali ve tescili veya bedel iadesi taleplerinin yerindeliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan inançlı işlem sözleşmesinin varlığı ve davalı tarafın eksik ödeme yaparak asli borcunu ihlal etmesinin, davacının iade talebinin zamanında yapılmadığı iddiasını hakkın kötüye kullanılması niteliğinde kıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin kusuru nedeniyle üçüncü kişinin uğradığı zararın, işveren tarafından karşılanmasından sonra, işverenin işçiye rücu edip edemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin, işverene ait aracı alkollü ve ehliyetsiz bir kişiye kullandırtması suretiyle asli borç ve özen yükümlülüğünü ihlal ederek trafik kazasına sebebiyet vermesi ve bu kaza nedeniyle işverenin üçüncü kişilere tazminat ödemek zorunda kalması nedeniyle oluşan zarardan, işçinin kusur oranı gözetilerek sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tamamen kaçınılmazlıktan kaynaklanan iş kazasında işverenin maddi tazminat sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazasının tamamen kaçınılmazlıktan kaynaklansa dahi, işçinin işverene karşı daha güçsüz konumu, nimet-külfet dengesi, işçiyi koruma ve sosyal devlet ilkesi gibi nedenlerle işverenin hakkaniyet gereği daha fazla sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, işverenin %60, işçinin %40 kusurlu kabul edilmesi ve bu oran üzerinden maddi tazminat hesaplanması gerektiğine dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalıya verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti, senedin iptali ve iadesi istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokol ve teminat senedinin içeriği, protokoldeki borçların ödenmemiş olması ve protokol hükümlerinin ihlali nedeniyle senedin geçerliliğini yitirmesi gözetilerek, davacıların senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari şartname ve sözleşme gereği yükleniciye tanınan ek süre nedeniyle uygulanan gecikme cezasının, sözleşmenin feshi halinde de talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, sözleşme ve idari şartname hükümleri uyarınca, sözleşmenin feshinden önce idarece on günlük ek süre tanınması ve bu süre boyunca gecikme cezası uygulanmasının öngörülmesi nedeniyle, sözleşmenin feshedilmiş olması gözetilmeksizin, söz konusu on günlük süre için gecikme cezası talep edilebileceği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş akdinin sona ermesinden sonra sözleşmede yer alan rekabet yasağının ihlali nedeniyle açılan davada, asliye ticaret mahkemelerinin mi yoksa iş mahkemelerinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İş akdinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağı ihlalinden doğan davaların, 6102 sayılı TTK'nın 4/1-c maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olması ve bu davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olması gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödenmesi gereken öğrenim gideri ve yersiz ödemelerden oluşan alacak davasında faizin başlangıç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği uyarınca özel kanunlarında veya yüklenme ve kefalet senetlerinde aksine hüküm bulunmadıkça faiz başlangıç tarihinin, borç aslı için taahhüdün ihlal edildiği tarih olması gözetilerek, öğrenim giderine ilişkin faizin başlangıç tarihinin, taahhüdün ihlal edildiği tarih olan 20.12.2014 olarak düzeltilmesi suretiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bankaya tebliğ edilmesine rağmen bankanın kısıtlının hesabından para çekmesine izin vermesi nedeniyle kısıtlının zarara uğratılıp uğratılmadığı ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların, yoğun devlet denetimi ve müdahalesi altında faaliyet gösteren, kendilerine özgü ilkelere uymak zorunda olan ve bu nedenle toplumda özel bir güven ilişkisi tesis eden kurumlar olduğu, bankanın kısıtlılık kararını bildiği halde kısıtlının hesabından para çekmesine izin vermesinin basiretli tacir davranışına aykırı olduğu ve bu sebeple borca aykırılık hallerinde ispat yükünün davalı bankaya geçtiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uluslararası karayolu taşımacılığında, hatalı ambalaj ve istifleme nedeniyle oluşan zarardan taşıyıcının ve CMR sigortacısının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMR Konvansiyonu'nun 17/4. maddesi uyarınca, hatalı ambalaj ve istiflemeden kaynaklanan zararlardan taşıyıcının sorumlu olmadığı genel kuralı kabul edilmekle birlikte, taşıyıcının malın emniyetli taşınması için gerekli tedbirleri alma ve nezaret etme yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde, zararın Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca paylaştırılması gerektiği, diğer yandan CMR sigorta poliçesinde hatalı istiflemeden doğan zararların teminat dışında tutulduğu gözetilerek, taşıyıcı yönünden bozulmuş, CMR sigortacısı yönünden ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mevsimlik bir işçi olan davacının, sezon başlamadan önce aynı sektörde kendi adına şirket kurması nedeniyle iş sözleşmesini eylemli olarak feshedip feshetmediği, işverenin davacıyı yeni sezona davet etmeyerek eylemli fesihte bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sezon öncesi aynı sektörde kendi şirketini kurması ve ticaret sicil gazetesinde ilan etmesi, şirketin tek kurucu ortağı ve müdürü olarak işletmenin kuruluş ve faaliyetleriyle bizzat ilgilenmesi, iş sözleşmesinin askıda olduğu dönemde dahi işverene karşı sadakat borcunu ihlal ettiğini ve eylemli olarak iş sözleşmesini feshettiğini gösterdiğinden, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş akdinin sona ermesinden sonra sözleşmede yer alan rekabet yasağının ihlali nedeniyle açılan davada, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin mi yoksa İş Mahkemesi'nin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve bu tür davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğuna dair direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.