Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Avukatlık Kanunu m.47”
- Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi sonrası ödenen bedellerin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak, temliknamenin Avukatlık Kanunu'nun 47. maddesi gereğince geçersiz olduğunu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletileceğini, alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, davalıların kötüniyetliliğinin ispatlanamaması nedeniyle tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini değerlendirerek, davacı ve davalı vekillerinin karar düzeltme taleplerini reddetmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davaya konu alacağın bir kısmının davacı vekiline temlik edilmesi ve kısmi dava açılması nedeniyle itirazın iptaline ilişkin hükmün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Kanunu'nun 47. maddesi gereğince avukatın, el koyduğu işlere ait çekişmeli hakları edinemeyeceği ve davacı vekilinin davaya konu alacağın bir kısmını temlik alarak davaya devam etmesinin bu yasaya aykırı olduğu, ayrıca davanın kısmi dava olarak açılmasına rağmen mahkemece faiz talebinin değerlendirilmediği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı gazetenin yayınladığı haber dizisinin davacı avukatların kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı gazetenin, davacı avukatlar hakkındaki haber dizisinde, soruşturma dosyalarındaki iddiaların ötesine geçerek, isim ve fotoğrafları yayınlarken, davacıların itibarını sarsacak ifadeler kullanması ve öz ile biçim arasında dengeyi bozması nedeniyle kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve tazminat miktarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine yapılan çok sayıda asılsız şikâyet nedeniyle hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fazla olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikâyetlerinde hak arama özgürlüğü sınırlarını aştığı, Anayasal şikâyet hakkını kötüye kullanarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu, maddi ve manevi zarara neden olduğu; manevi tazminat miktarının olay tarihi, olayın gelişimi, tarafların sosyo-ekonomik durumu ve davalının eylemlerinin ağırlığı dikkate alınarak takdir edildiği, maddi tazminatın ise davacının şikâyetler nedeniyle uğradığı zaman ve emek kaybı ile iş kaybı iddiaları gözetilerek belirlendiği, her iki tazminat miktarının da objektif kriterler ışığında makul olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir haberin başlığında kullanılan "Darbeci Baro" ifadesinin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haber başlığında kullanılan "Darbeci Baro" ifadesinin, haber içeriğiyle gerekli bağlantısı olmaksızın ağır bir suç isnadı niteliğinde olduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan haber dizisinin davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haberin, güncel bir olayla ilgili yürütülen idari ve cezai soruşturmalara dayandığı, kamu yararı ve toplumsal ilgi taşıdığı, haberde kullanılan fotoğrafların ve isimlerin değiştirilmiş olması nedeniyle davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan köşe yazılarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Köşe yazılarının içeriği ve yayınlandığı tarih itibariyle konunun güncel ve kamuoyunun gündeminde olduğu, siyasi bir kişi olan davacı hakkındaki iddiaların görünür gerçeğe uygun olduğu, kamuoyunun bilgilendirilmesinin ön planda tutulduğu, hakaret içermediği ve siyasilerin katlanması gereken eleştiri sınırlarını aşmadığı gözetilerek basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti kararına yapılan itiraz üzerine verilen yerel mahkeme kararının hatalı olduğu iddiasıyla açılan hakim aleyhine tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, tüketici hakem heyeti kararını kaldırırken yaptığı değerlendirmenin, her ne kadar hatalı olsa da, HMK m. 46/1’de öngörülen kusur hallerinden hiçbirine uymadığı, delillerin değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve dosya kapsamına göre HMK 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinin gerçekleşmediği gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin verdiği ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini için açılan davada, HMK m. 46'da belirtilen hâkimin hukuki sorumluluk hallerinin oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat sorumluluğunun doğması için HMK m. 46'da sayılan sınırlı hallerin gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda bu hallerden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.