Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Avukatlık Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, yetkisiz temsilci tarafından imzalanan ücret sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle avukatlık ücretinin ne kadar olduğuna ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkisiz temsilci tarafından imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinin geçersiz olduğu, davacı avukatın hak ettiği ücretin Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesine göre hesaplanması gerektiği, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiği ve alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketle danışmanlık sözleşmesi imzalayan davacının, sözleşme kapsamında görevlendirdiği avukatların haksız azilleri ve istifa nedeniyle vekalet ücreti ile danışmanlık ücretinin tahsili isteminin hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile davacı danışman arasında imzalanan sözleşme ve buna bağlı olarak davacı avukatlarla kurulan vekalet ilişkilerinin, Avukatlık Kanunu'nun avukatlık mesleğine tekel yetkisi tanıyan 35/1. ve çıkar karşılığı iş getirmeyi yasaklayan 48. maddelerine aykırı olması ve sözleşme kapsamı dışında kalan taşınmazların kamulaştırılması işlemi nedeniyle ücret talebinin de emredici kanun düzenlemesine aykırı olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kısmen kabulüne ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Duruşma hakimi tarafından ara karar verilirken avukatın ayağa kalkmayı reddetmesi üzerine, hakimin davacı tarafındaki koltukları salonun diğer tarafına aldırmasının manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, avukatın duruşma salonundaki bu davranışının HMK'nın 46. maddesinde sayılan Devletin sorumluluğunu gerektiren hallerden hiçbirisine uymadığı ve hâkimin onur kırıcı olduğu iddia edilen davranışının avukatın kişilik haklarına veya avukatlık mesleğine hakaret amacıyla yapılmadığı, aksine avukattan beklenen saygıyı temin etmeye yönelik olduğu, ancak bu konuda maksadı aşan bir davranışta bulunduğu değerlendirilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın, itiraz tarihinde avukatın baro levhasından kaydının silinmiş olması nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın baro levhasından silinmesine ilişkin kararın, itiraz tarihinden sonra Türkiye Barolar Birliği tarafından iptal edilmesi ve avukatın kaydının kesintisiz olarak devam ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle, itirazın geçerli olduğu kabul edilerek, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasi tarafından vekillik ücreti sözleşmesi yapılmasına ilişkin vesayet makamından izin alınıp alınmadığı ve vasi tarafından yapılan avukat azlinin haksız olup olmadığı ile manevi tazminat talebinin reddine ilişkin vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vesayet makamından vekil tayin etme yetkisi alınmış olsa da avukatlık ücreti sözleşmesi yapılması hususunda vasiye yetki verilmediği, ücret sözleşmesinin kısıtlıyı borç altına sokacağından vesayet makamından ayrıca izin alınması gerektiği, bu iznin alınmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu ve manevi tazminat talebinin reddine karar verildiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip edilen alacak için borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin takibe konu senedin sahte olduğunu, müvekkilinin borcu olmadığını iddia etmesi ve sahteciliğin ceza mahkemesince de kabul edilmesi nedeniyle alacağın tahsili için yargılama yoluna başvurulması zorunlu olmakla birlikte, davalı vekilinin daha sonra borçlu vekiliyle imzaladığını iddia ettiği ve borcu kabul edip ödeme takvimi içeren protokolün, borçlunun avukatlık yetkisi bulunmayan vekili tarafından imzalandığının anlaşılması nedeniyle protokolün geçersiz olduğu ve alacağın varlığının tespiti için genel hükümlere göre yargılama yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumda yürüttüğü avukatlık hizmetleri karşılığında talep ettiği vekalet ücretine ilişkin alacak davasında, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen hükmün temyizi üzerine, alacağın miktarı ve davacının avukatlık yapma yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ilk derece mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun karar verdiğini, davalı vekilinin bozma kararının kapsamı dışında kalan ve kesinleşmiş konulara ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyeceğini değerlendirerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz edenin avukatının baro kaydının silinmiş olması nedeniyle itirazın geçersiz olup olmadığına ilişkin şikayetin reddine dair verilen kararın Özel Dairece bozulmasının ardından, yerel mahkemenin direnme kararının niteliği ve temyiz inceleme merciinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra borçlu vekilinin baro kaydının geri verildiğine dair yeni bir belgeye dayanarak verdiği karar, direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vefat eden avukatın vekili olduğu davalı erkeğin yerine görevlendirilen avukatın temyiz başvurusunun usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vefat eden avukatın yerine görevlendirilen avukatın, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 42. maddesinde belirtilen usule uygun yetkilendirme belgesini sunmadığı ve davalı erkeğin bu yetkilendirmeye rızasının da dosyada bulunmadığı gözetilerek, dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz eden kişinin takip borçlusunu temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye başkanının, belediyeyi temsil etme yetkisini ancak baroya kayıtlı bir avukata devredebileceği ve takibe itiraz eden kişinin avukat veya belediye başkanının yetkilendirdiği bir avukat olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz eden kişinin takip borçlusunu temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye Başkanının, belediyeyi temsil etme yetkisini ancak bir avukata devredebileceği, belediye başkanının bu yetkisini belediye su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredemeyeceği ve takibe itiraz eden kişinin avukat olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakkında beraat kararı verilen ve CMK gereğince atanan zorunlu müdafii ile temsil edilen sanık veya mahkumiyet halinde CMK gereğince atanan zorunlu mağdur vekili lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretinin hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda bölge adliye mahkemesi ceza daireleri arasında oluşan içtihat farklılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesine dayanılarak Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlandığı, ancak CMK ve ilgili mevzuatta Türkiye Barolar Birliği'ne zorunlu müdafi veya vekil ücretlerine ilişkin düzenleme yetkisi veren açık bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/1 ve 14/4. maddelerinde belirlenen hususların CMK gereğince atanan zorunlu müdafi veya vekil ücretlerine uygulanamayacağına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.