Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayın Talebi”
- Uyuşmazlık: Kira alacağı takibine yapılan itirazın kaldırılması davasında, takip talebinde ve ödeme emrinde istenen kira bedelinin hangi aylara ait olduğunun belirtilmemiş olmasının sonuca etkili olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'da kira bedelinin hangi aylara ait olduğunun takip talebinde ve ödeme emrinde açıklanması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında hangi aylara ait kira alacağı talep ettiğini açıkladığı ve bu hususun belirtilmemesinin sonuca etkili olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın mülkiyeti ve katkı payı alacağı konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davada ayın talebinin mümkün olmadığı, davacının taşınmazın edinilmesinde katkısının bulunduğu ve davalının kendi katkısına dair iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin davacı lehine katkı payına hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 14.09.1992-31.12.2002 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti talebiyle açtığı davada, 04.10.2000 sonrası geçen sürenin sigortalılık süresi olarak değerlendirilebilmesi için 5510 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesinin 2. fıkrası uyarınca borçlanma hakkının kullanılabilmesi için, davacının Kanun'un yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden sonra 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olması şartı aranırken, davacının bu tarih itibariyle tescilinin bulunmadığı ve bu nedenle borçlanma talebinde bulunamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, ödeme emrine itiraz edilmemişse, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin tahliye kararına etki edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi halinde, kira sözleşmesi ve talep edilen kira borcunun kesinleştiği, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ve icra mahkemesinin inceleme yetkisinin ödeme süresi içinde kira borcunun ödenip ödenmediği ile sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro davası sonrasında davalı Hazine vekilinin yargılama giderlerine ilişkin ek karar talebinin reddine dair hükmün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Ek karar talebinin, kesinleşmiş hükmün tebliğinden itibaren bir ay içinde yapılmaması ve ayrıca talebin farklı bir dosyaya ilişkin olması gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin, kendisine tahsis edilen konutun teslim edilmemesi nedeniyle mahrum kaldığı kira kaybı bedelinin tahsili istemiyle açtığı davada, ıslahla artırılan kısım için zamanaşımı defiinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatif üyesinin kira kaybı talebinin, tahsis hakkının özünün korunmasına değil, tahsis hakkının kullanılmasından kaynaklanan parasal bir istem olduğundan, kooperatif ile üyesi arasındaki kira alacağı için beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması, davanın açılmasıyla zamanaşımının kesildiği ve ıslahın yeni bir dava olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde talebin usulden reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 304/2'de öngörülen ek süre verilmese de, mahkemenin tasdik kararını kesin mühletin bitiminden itibaren makul bir süre içinde vermiş olması ve bu gecikmenin konkordato talep edenlerin kusurundan kaynaklanmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada, ıslah yoluyla talep konusunu hem miktar hem de kapsam (süre) bakımından genişletebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması sebebiyle, ıslah yoluyla talep miktarını artırabileceği gibi, geç teslim süresine ilişkin talebini de genişletebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak geç teslim nedeniyle uğradığı zararı 5 aylık süreyle sınırlandırarak talep etmişken, ıslah yoluyla 5 ayı aşan süre nedeniyle uğranılan zararı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması ve talebini 5 aylık süreyle sınırlandırdığının anlaşılamaması, saklı tutulan fazlaya ilişkin talepleri arasında zarar miktarının yanında geç teslim edilen sürenin de var olduğu kabul edilerek ıslah dilekçesiyle miktarın artırılabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada, geç teslim nedeniyle uğradığı zararı 5 aylık süreyle sınırlandırarak talep etmiş, sonrasında ıslah yoluyla 5 ayı aşan süreye ilişkin zararı da talep edebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması, talebini 5 aylık süreyle sınırlandırdığı anlamına gelmediği ve ıslah yoluyla talep konusunu 5 ayı aşan süreye ilişkin zararları da kapsayacak şekilde genişletebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanması yaparak yaşlılık aylığı bağlanan davacının, Türkiye'de sigortalı çalışması nedeniyle aylığının kesilmesine dair Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemiyle açılan davada, 5997 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun’da yapılan değişikliğin geriye yürüyeceğinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca, 08.05.2008 tarihinden önce borçlanma talebinde bulunup, borç tahakkuku yapılmış ve borcunu ödemiş olanların kazanılmış haklarının saklı olması ve davacının da bu kapsamda değerlendirilerek Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışma hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Süreli ipotek tesis edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın nitelendirilmesi ve mahkemece davanın bu nitelendirmeye uygun olarak incelenip incelenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel muvazaaya dayalı bir iptal davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, davalı şirket lehine kurulan ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı, davalıların ihmali davranışlarla davacıyı zarara uğrattığı ve davalılar arasında organik bağ bulunduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.