Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayıplı Mal Satışı”
- Uyuşmazlık: Tüketici davasında, araçtaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı ve zamanaşımının başlayacağı tarihin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Araçtaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davalıların yetkili servisinin ayıpları hile ile gizlediği, ayrıca üretici firma tarafından 30 yıl paslanmaya karşı garanti verilmesinin de zamanaşımı süresini etkilediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı araç nedeniyle tüketicinin ücretsiz onarım hakkını kullandıktan sonra, aracın belirlenen azami tamir süresini aşması sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin ücretsiz onarım hakkını kullandıktan sonra dahi, aracın tamir süresinin garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelikte belirlenen azami süreyi aşması ve bu sebeple maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi halinde, tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi gibi diğer seçimlik haklarını kullanabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı, araç üzerindeki rehin ve hasar durumu değerlendirilerek bedelin tespiti gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayıplı maldan kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve ayıplı bisküvinin üretim ve satışının durdurulması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından tek bir bisküvide ölü arı bulunmasının tespit edilmiş olmasına rağmen, ayıbın seri üretime dair olduğunun ispatlanamaması ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 74. maddesinin seri üretimdeki ayıplı mallar için öngörülen hükümlerinin uygulanabilir olmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'dan doğan ayıplı mala ilişkin davalarda ayıp ihbar süresinin aranıp aranmadığı ve ayıbın gizli veya açık olmasının önemi.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Kanun'da ayıp ihbar süresine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, tüketicinin seçimlik haklarını kullanması için ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğünün kaldırıldığı, gizli ayıplarda da satıcının sorumluluğunun devam edeceği ve tüketicinin iki yıllık (taşınır) veya beş yıllık (taşınmaz) zamanaşımı içinde ayıbı tespit etmesi halinde seçimlik haklarını kullanabileceği gözetilerek, uyuşmazlığın ayıp ihbar süresi aramayan ve ayıbın gizli/açık ayıp ayrımı yapmayan bölge adliye mahkemesi kararı doğrultusunda giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı mal nedeniyle açılan davada, araçtaki ayıbın üretimden kaynaklandığı ve davacının seçimlik haklarını kullanabileceği hususu ile vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Araçtaki ayıbın üretimden kaynaklandığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'dan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanarak aracın iadesi ve bedelinin tahsilini talep edebileceği, ancak vekalet ücretine hükmedilmesi gereken miktarın hatalı hesaplandığı gözetilerek, vekalet ücretine ilişkin hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konut satışında, sosyal tesislerin siteye ait olmadığının bildirilmemesinden kaynaklanan değer kaybı nedeniyle açılan tazminat davasında, bedel indirimi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal tesislerin siteye ait olduğu izlenimi verilerek ayıplı mal satışı yapıldığı, ancak değer kaybı hesabında taşınmazın satış tarihindeki ayıpsız ve ayıplı değeri üzerinden değil de rapor tarihindeki ikinci el ayıplı ve ayıpsız değerleri üzerinden hesaplama yapıldığının tespiti gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satın alınan aracın motor kaputu boyasında üretimden kaynaklı ayıp bulunduğu iddiasıyla açılan davada, ayıbın satış öncesinde var olduğunun davacı tarafça ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tüketicinin, araçtaki boya kalınlığının normal değerlerin üzerinde olduğunu gösteren bilirkişi raporu ve davalının aksini ispatlayamaması gibi olgular değerlendirilerek, ayıbın satış öncesinde var olduğunun ispatlandığı kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Konutta bulunmayan sosyal tesislerin ayıplı mal kapsamında değerlendirilerek bedel indirimi yapılıp yapılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sözleşme ve tanıtım kataloglarında vadedilen sosyal tesislerin siteye ait olmaması ve kamuya açık olması nedeniyle malın ayıplı sayıldığı, bedel indirimi hesabında ise ayıplı ve ayıpsız değerin satış tarihi itibariyle değil de rapor tarihi itibariyle değerlendirilmesinin hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sıfır kilometre araçta gizli ayıp nedeniyle tüketicinin açtığı ayıplı malın misli ile değişim talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin satın aldığı sıfır kilometre araçta satış öncesi işlem görmüş gizli ayıbın bulunması, ayıbın satımdan kısa süre sonra ortaya çıkması ve tüketicinin yasal yollara başvurarak hakkını araması gözetilerek, misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.