Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aynı Maddi Vakıa”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından daha önce açılıp reddedilen ve kesinleşen yurt dışı hizmet borçlanması işleminin iptali ve yaşlılık aylıklarının ödenmesi davasının, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası tekrar açılması üzerine kesin hüküm ve Anayasa Mahkemesi kararının etkisi tartışması.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği, kesinleşmiş yargı kararlarının hukuk güvenliği ilkesi gereği korunması ve 4958 sayılı Kanun'da ihya hükmü bulunmaması gözetilerek, kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Daha önce kesinleşmiş bir davada, yurda kesin dönüş yapmadığı gerekçesiyle reddedilen yurt dışı borçlanmasının ve yaşlılık aylığı talebinin, Anayasa Mahkemesi'nin 3201 sayılı Yasanın ilgili maddesini iptal etmesinden sonra yeniden açılan davada kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği, kesinleşmiş kararların Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından etkilenmeyeceği ve aynı taraflar arasında, aynı konu ve sebeple açılmış bir davanın reddine dair kesinleşmiş hükmün, sonradan ortaya çıkan Anayasa Mahkemesi kararıyla ortadan kalkmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan yıllık izin ücreti alacağı davasında kesin hüküm itirazının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı davalıya karşı, aynı maddi vakıalara dayanarak ve aynı dönem için daha önce açtığı ve kesinleşen yıllık izin ücreti alacağı davası nedeniyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kesin hüküm hükümleri gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı bankaya yatırdığı paranın davacının rızası dışında off-shore hesabına aktarılması nedeniyle açılan tazminat davasında, daha önce aynı taraflar arasında görülen alacak davasının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk davasında paranın davalı bankada olduğu, ikinci davasında ise paranın davalının yönlendirmesiyle off-shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayanması nedeniyle, her iki davanın dayandığı maddi vakıaların farklı olduğu, dolayısıyla kesin hükmün oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel Mahkemece verilen hırsızlık suçundan mahkûmiyet hükmünün, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak sanığın beraatine karar verilmesi üzerine, katılan vekilinin bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay’ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin beraat kararının gerekçesinin maddi vakıa denetimi gerektirmesi ve katılan vekilinin temyiz dilekçesindeki talebinin beraat gerekçesine yönelik olmaması gibi hususlar gözetilmeden, maddi ceza hukuku normlarının doğru uygulanmasının maddi olayın doğru tespitine bağlı olduğu, bu nedenle hükmün hukuki yönüne ilişkin temyiz incelemesinin, hükme etki eden maddi olay değerlendirmesindeki hukuka aykırılıkları da kapsaması gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire kararının kaldırılarak dosyanın Özel Daireye, temyiz incelemesi yapılması için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı ve Yargıtay'ın, ilk derece ve bölge adliye mahkemesince tanık beyanına dayanılarak kabul edilen bir vakıaya ilişkin temyiz incelemesinin maddi vakıa denetimi ve delil değerlendirmesi niteliğinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın maddi vakıa denetimi yapma yetkisinin bulunmadığı, ancak hâkimin hukuki sonuca yönelik olarak kullandığı takdir hakkının bir hukuk meselesi olduğu ve bu sebeple Yargıtay denetimine tabi olduğu, davalı kadının boşanmaya itirazında kötüniyetinin bulunmadığı ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daha önce aynı konu, taraf ve sebebe dayanarak açtığı davada verilen kararın, eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki davada, mahkemece verilen kesin süre içerisinde istenen belgeleri sunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, bu kararın davanın esasına ilişkin ve kesin hüküm teşkil etmesi nedeniyle, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı banka nezdinde bulunan hesaba yatırılan mevduatın tahsili istemine ilişkin davada, daha önce açılan ve reddedilen davanın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemelerce kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen ilk davada, davanın dayanağı olan maddi vakıaların farklı olduğu, ilk davada davacının iddialarının esasen incelenmediği ve yeni delillerin sunulduğu gözetilerek, ilk davanın kesin hüküm teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinin boş olarak imzalandıktan sonra davaya konu taşınmaz bilgilerinin sonradan eklendiği iddiası karşısında, sözleşmenin geçerli olup olmadığı, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boş kağıda atılan imzanın geçerli olduğu, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu hususun tanıkla ispatlanamayacağı, davalının da yazılı delil sunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.