Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayni Hak Talebi”
- Uyuşmazlık: İhalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmayan şikâyetçiden, İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesinin üç ve dördüncü fıkraları gereğince ihale bedeli üzerinden nispi harç alınıp alınmayacağı ve ihale bedelinin %5'i oranında teminat göstermesinin gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ilgililer dışında kalan kişilerin ihalenin feshini istemeleri halinde, kanunun 3. ve 4. fıkraları gereğince nispi harç ödemeleri ve teminat göstermeleri gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, taşınmazın davacının kişisel malı olup olmadığı, davacı adına tescili için gerekli koşulların bulunup bulunmadığı, tasfiyede hangi tarihteki değerin esas alınacağı, menkul mallara ilişkin katılma alacağı talebinin reddinin doğru olup olmadığı, TMK 236. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve katılma alacağının miktarı uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma alacağının hesabında, taşınmazın tasfiye tarihindeki (karar tarihi) rayiç değerinin esas alınması gerekirken, mahkemece önceki kararın bozulması nedeniyle güncelliğini yitiren eski bir tarihteki değerin kullanılması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kütüğüne şerh edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin şerh tarihinden itibaren 5 yıllık yasal sürenin geçmesi ve şerhin terkin edilmemesi halinde, bu şerhi görerek taşınmazı satın alan kişinin iyiniyetli sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Kanunu m.26 hükmünün, tapu memurunun re'sen terkin yetkisi verdiği değil, malikin talebi üzerine terkin yapılabileceği şeklinde yorumlanması, TMK m.1027'nin de tapu sicilindeki yanlışlıkların ancak mahkeme kararı veya ilgililerin yazılı rızasıyla düzeltilebileceğini öngörmesi ve tapu sicilinin alenilik ilkesi gereğince herkesin kütükteki kayıtlardan haberdar sayılması gerektiği gözetilerek, şerhi görerek taşınmazı satın alan kişinin iyiniyetli olmadığı ve vaat alacaklısının tapu iptali ve tescil davası açabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale tarihinden önce kesinleşmiş mahkeme kararı ile taşınmaz mülkiyetini kazanan ancak henüz tapuya tescil ettirmemiş kişinin, ihalenin feshini isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Şikâyetçinin, taşınmazın mülkiyetini ihale tarihinden önce kesinleşmiş mahkeme kararıyla tescilsiz olarak kazanmış olsa dahi, İİK'nın 134/2. maddesinde belirtilen "tapu sicilindeki ilgililer" kapsamında olmadığı, ancak aynı taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunduğu için tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek, direnme kararının Özel Daireye, işin esasının incelenmesi için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman vasfında olduğu iddia edilen taşınmazlar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ve Hazine adına tescili ile bu taşınmazlar üzerindeki şerhlerin kaldırılması istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davanın reddine karar verilen taşınmazın tespit gibi tesciline hükmedilmesi ve şerhlerin kaldırılmasına dair talebin kabulüyle yetinilip şerhlerin kaldırılmasına ilişkin hüküm kurulmaması hatalı bulunmuş, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında düzenlenen mal ortaklığı sözleşmesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen taşınmazın mülkiyetinin devri talep edilebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca mal rejimi sözleşmesinin kanunda belirtilen sınırlar içinde düzenlenebileceği, geçmişe etkili düzenleme yapılamayacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen taşınmaz için mülkiyetin değil, alacağın talep edilebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, davacı erkeğin miras yoluyla kendisine intikal eden ve sonrasında eşine devredilen taşınmazın kişisel malı olup olmadığı ve davacı lehine tapu iptali ve tescil kararı verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerden birinin diğerinin malvarlığı üzerinde ayni hak iddia edemeyeceği, tasfiye alacağının kişisel alacak hakkı niteliğinde olduğu, davacı erkeğin taşınmazın kişisel malı olduğunun tespiti halinde dahi tapu iptali ve tesciline değil, taşınmazın değer artış payı alacağının davacıya hükmedilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesinde, terditli bedel talebinin değerlendirilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesinden doğan hakkın şahsi hak olması sebebiyle ayni hak talebinin reddedilmesinin doğru olduğu, ancak terditli olarak talep edilen bedel talebi yönünden bir inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sırasında, eşlerden birinin babası tarafından diğer eşe devredilen taşınmazın mal rejiminin tasfiyesinde ayni hak doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesinde kural olarak ayni hak talep edilemeyeceği, ancak kanunda belirtilen istisnai durumların da somut olayda bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2/B uygulaması nedeniyle Hazine adına kayıtlı parselin ifrazı sonucu yol olarak ayrılan kısmının, davacı lehine kullanım şerhi bulunan başka bir parsele ilave edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazineye ait taşınmazlarda mülkiyet değişikliği doğuracak dava açma yetkisinin ayni hak sahibi olmayan davacıya ait olmadığı, çekişmeli yerin tespit tarihinde yol olarak kullanıldığı ve davacının kullanımının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemi mahiyetindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve bedel iadesi davasında, dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlık, taşınmazın aynından kaynaklanan ve ayni hak değişikliği doğuran bir uyuşmazlık olduğundan, 6502 sayılı TKHK'nın 73/A.1-(d) bendi uyarınca arabuluculuk şartı aranmayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararı ve bu kararı onayan istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.