Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bölünmüş Yol”
- Uyuşmazlık: Sanığın ölüme sebebiyet verme eyleminde bilinçli taksirle mi yoksa taksirle mi hareket ettiğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bölünmüş yolda ters yöne girerek ölüme sebebiyet vermesinde, ters yönde olduğunu bilmesine rağmen aracı sürmeye devam etmesi, karşıdan gelen bir araca çarpabileceğini öngörmesine rağmen şansına güvenerek objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı bilinçli taksirle hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında sanığın kusurlu olup olmadığı ve uygulanacak cezanın belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerleşim yeri içindeki bölünmüş yolda meydana gelen trafik kazasında, sanığın seyir halinde olduğu yoldaki hız sınırının tespit edilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölünmüş yolda meydana gelen trafik kazasında, otobüs sürücüsünün şerit değiştirmesi nedeniyle kazaya neden olup olmadığı ve kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bölünmüş yolda seyir halindeyken öndeki aracı geçmek amacıyla sol şeride geçmesi sonucu otomobil sürücüsünün karşı şeride geçmesine ve kamyonetle çarpışmasına yol açtığı kamera kayıtları ve bilirkişi raporları ile sabit olduğundan, sanığın Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddelerini ihlal ederek kazaya neden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararına direnmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından müşterek yol olarak kullanılan bazı taşınmaz bölümlerinin davacı ve davalılar adına tesciline karar verilmesi üzerine, davalılar tarafından yapılan temyiz üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önceki Yargıtay bozma ilamında, müşterek yol olarak kullanılan bölümlerin tescili için davacıların muvafakatinin alınması gerektiği belirtilmiş, yerel mahkeme bozmaya uyarak davacıların muvafakatini aldıktan sonra aynı yönde karar vermesi ve bozma dışındaki hususlarda ise önceki kararın kesinleşmiş olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tanık beyanları, kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, CD inceleme raporları ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın kazaya karışan aracı kullandığı ve olay yerinden kaçtığı, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanıkların kusur oranlarının tespiti ve temel cezalarının belirlenmesinde yerel mahkeme ile Yargıtay 12. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik kazasında her iki sanığın da asli kusurlu olduğu, yerel mahkemenin sanıkların kusur oranlarını doğru belirlemediği ve temel cezayı tayin ederken TCK’nın 22/4 ve 61/1. maddelerindeki ölçütleri ile orantılılık ilkesini birlikte değerlendirmediği gözetilerek, direnme kararı bir sanık hakkında onanmış, diğer sanık hakkında ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ters yönde araç kullanması eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ters yönde araç kullandığı yolun bölünmüş yol olup olmadığı, trafik yoğunluğu, ters yönde gidilen mesafe ve tehlike oluşturabilecek tali yolların varlığı gibi somut tehlike unsurlarının araştırılmadan hüküm kurulması nedeniyle, eksik araştırma hükümleri gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ölümlü ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet veren eyleminin bilinçli taksir mi yoksa olası kast mı olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü olarak ters yöne girdiği bölünmüş yolda, karşı yönden gelen araca çarpması sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmaların, sanık tarafından öngörüldüğü ancak kabullenilmediği, sanığın şansına ve diğer sürücülerin dikkatli davranacağına güvenerek objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gözetilerek, eylemin bilinçli taksirle işlendiğine karar verilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar planında yol olarak belirlenen taşınmaza kısmen fiili, kısmen de hukuki el atılması nedeniyle açılan kamulaştırmasız elatma davasına adli yargının mı yoksa idari yargının mı bakacağına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında hem fiili hem de hukuki el atılması durumunda taşınmazın ve projenin bütünlüğü gözetilerek, yargılama yetkisi ve usul ekonomisi ilkeleri gereğince davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili talebiyle açılan tapusuz taşınmaz tescil davasında, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve davacının tapu kaydıyla ispatladığı mülkiyet hakkının kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen tapu kaydının doğru bir şekilde uygulanmaması, bozma kararında belirtilen hususların tam olarak yerine getirilmemesi ve taşınmazın tapu kaydı kapsamının belirlenmesi için gerekli incelemenin yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ölüme sebebiyet veren trafik kazasındaki kusurunun basit taksir mi yoksa bilinçli taksir mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ışıklar, yaya kaldırımı ve otobüs durağı bulunan yolda, sarı ve kırmızı ışıkta geçip yayaya çarpması sonucu ölümüne sebebiyet vermesinde, hızını azaltmayarak öngördüğü fakat istemediği neticenin meydana gelmesini engelleyebilecek objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığının anlaşılması ve eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirmesinin gözetilmesi gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.