Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bağımsız Çalışan”
- Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasında, talep artırımının hangi aşamada yapılacağı ve kusur oranlarının belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alınacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların ilk talep artırım dilekçesini sunduğu tarihte ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değerinin dosyada bulunmadığı, bu sebeple alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesinden dolayı ikinci talep artırım dilekçesinin esas alınması gerektiği ve davacıların murisinin bağımsız çalışan olması sebebiyle iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alma yükümlülüğünün büyük oranda kendisine ait olduğu gözetilerek direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında yaşayan davalı adına kayıtlı ticari takside çalışan davacının, iş sözleşmesine mi yoksa kira sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yurtdışında yaşaması, davacı üzerindeki denetim ve gözetiminin olmaması, davacıya ticari taksi ile ilgili resmî işlemleri yapmak üzere vekaletname verilmiş olması, yoklama fişinin ve sigortalılık kaydının tek başına iş sözleşmesi varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı ve davacının aracı kiraladığına dair belge imzalamış olması gibi hususlar değerlendirilerek davacı ile davalı arasında iş ilişkisi değil, kira ilişkisi olduğu ve iş mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki sözleşmenin iş sözleşmesi mi yoksa vekalet sözleşmesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin ilk bozma ilamında taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve yerel mahkemenin bu bozma kararına uymasının davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının aynı dönemde hem SSK hem de Bağ-Kur sigortalılığı olması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün esas alınacağı ve buna göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un geçici 63. ve 76. maddeleri gereğince Bağ-Kur sigortalılığının durdurulup durdurulmadığının tespiti, durdurulması halinde SSK sigortalılığının esas alınması, durdurulmaması halinde ise baskın sigortalılık ilkesi uyarınca hangisinin geçerli sayılacağının belirlenmesi ve bu doğrultuda yaşlılık aylığı şartlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararından sonra yürürlüğe giren 6645 sayılı Kanun'un 56. maddesi ile 5510 sayılı Kanun'a eklenen geçici 63. maddenin somut uyuşmazlıkta uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un geçici 63. ve 76. maddelerinin geçmişe etkili nitelikte ve sigortalılar lehine düzenlemeler olduğu, işin esasına ilişkin bulunduğu ve yargılamanın her aşamasında uygulanabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kendi adına tescilli işyerinden 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık bildirimi yapıldığı gerekçesiyle Kurum tarafından iptal edilen sigortalılık süresinin 506 sayılı Kanun kapsamında mı yoksa 1479 sayılı Kanun kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi adına kayıtlı işyerinden 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak bildirilmesinin mümkün olmadığı, kendi nam ve hesabına çalışan davacının 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olma koşullarını taşımadığı ve isteğe bağlı sigortalılık başvurusu da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesine mi yoksa vekalet sözleşmesine mi dayandığı ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bağımsız bir bürosu bulunması, çalışma saatlerini ve iş organizasyonunu kendisinin belirlemesi, davalıya sadece bilgi ve rapor vermesi gibi hususlar, iş sözleşmesinin temel unsuru olan bağımlılık ilişkisinin olmadığını gösterdiğinden, taraflar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesine dayandığı ve iş mahkemesinin görevsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının dava konusu dönemde davalı işverenlere ait işyerinde geçen çalışmaları bakımından serbest piyasa hamalı mı yoksa işverene hizmet aktiyle bağlı olarak çalışan bir işçi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının işçilik statüsünün tespiti için yeterli araştırma yapmadığı, çalışma olgusunun tespiti için her türlü delilin toplanması, işçilik bağımlılığının unsurlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve sosyal güvenlik hukukunun gerektirdiği kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çakışan sigortalılıklarda, 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık ile 1479 sayılı Kanun (Esnaf Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalılıktan hangisinin esas alınacağı ve ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un Geçici 63. ve 76. maddeleri uyarınca Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı için prim ödemesinin olmadığı tespit edildiğinden, Bağ-Kur sigortalılığının durdurulmuş sayılması ve çakışan sigortalılık olmaması nedeniyle, zorunlu SSK sigortalılığının geçerli kabul edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, ortağı ve yöneticisi olduğu şirketten yapılan 4/1-a kapsamındaki sigortalı bildirimlerinin geçerli olup olmadığı ve buna bağlı olarak Kurum’un aksine işleminin iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan anonim şirket yönetim kurulu üyesi ortağı olması nedeniyle, 1479 sayılı Kanun'un 24. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a ve 53. maddeleri uyarınca 4/1-a kapsamında sigortalı sayılamayacağı, bu nedenle 4/a sigortalılığının iptali ve 4/b sigortalısı sayılmasına ilişkin Kurum işleminin hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 01.10.2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.10.2008 tarihinden sonra vergi mükellefiyeti bulunmadığı ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 9. maddesi kapsamında vergiden muaf olanlar arasında sayılan faaliyetlerden birini de yürütmediği, dolayısıyla 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılamayacağı değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.