Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bağlayıcı Rapor”
- Uyuşmazlık: İş kazası geçiren davacının açtığı meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti davasında, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu alınmadan Adli Tıp Kurumu raporları ile hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 95. maddesindeki yasal prosedürün işletilmesi ve öncelikle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesine karşın, sanığın kusurunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ölenin ve hakkında mahkumiyet hükmü kesinleşen inceleme dışı sanığın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketlerinin birleşmesi sonucu ölümün meydana geldiği, sanığa izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı ve sanığa kusur yükleyen bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun ve verilen kararın, kalan kısım için açılan itirazın iptali davasında kesin delil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun tümüyle incelenip itiraz konusu yapıldığı, yargısal denetim yollarından geçerek toplam alacak miktarını ortaya koyduğu ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi davada tespit edilen olgularla bağlı olduğu ve usulü kazanılmış hakların varlığı karşısında ayrıca taraflar açısından da bağlayıcı hale gelen kısmi davadaki rapor içeriğini ve raporda tespit edilen miktarı hükme esas alması usul ve yasaya uygun bulunarak direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sigortalıya yaptığı ödemelerden dolayı işverene rücu davası açması üzerine, daha önce sigortalı tarafından işverene açılan tazminat davasındaki kusur raporunun rücu davasında bağlayıcı olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminat davasındaki kusur raporunun, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 26. maddesinde belirtilen işverenin kusuruna ilişkin unsurları incelemeden, işin tehlike riskinden kaynaklandığını kabul ederek işverenin kusursuz olduğuna karar vermesi ve raporu düzenleyen bilirkişilerin de ilgili iş kolunda uzman olmaması nedeniyle, rücu davasında bağlayıcı olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, davalı tarafça itiraz edilmeyen kök rapordaki bedelin esas alınmaması nedeniyle belirlenen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hakimin yeni bir bilirkişi kurulu atayabileceği ve düşük bedel belirleyen raporun taraflar için bağlayıcı olmadığı gözetilerek, davalı tarafın itiraz etmediği kök rapordaki bedelin esas alınmaması ve ek rapor doğrultusunda hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu raporlarında davacının maluliyet oranının 1479 ve 5510 sayılı Kanunlarda aranan oranlarda olmadığının tespiti karşısında, maluliyet aylığı bağlanıp bağlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporlarının Kurum için bağlayıcı, davacı için ise lehine olan maluliyet oranı yönünden itiraz edilmediği ve sadece başlangıç tarihi yönünden itiraz olduğu gözetilerek, Adli Tıp Kurumu raporundaki maluliyet oranının davacı aleyhine değerlendirilemeyeceği ve direnme kararının onanması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan ve kesinleşen hükmün dayanağını teşkil eden bilirkişi raporunun kısmi dava tutarını aşan bölümünün açılan ek davada mahkemeyi bağlayacak nitelikte kesin delil olup olmadığı ve bedelin hangi tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada kesinleşen bilirkişi raporunun ek davada da bağlayıcı kesin delil niteliğinde olduğu ve ek davada hükmedilen bedele yasal faizin ilk dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında ölen işçinin ölümünden işverenlerin taksirle öldürme suçundan sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Ölen işçinin mesai bitiminde, işverenlerin sağladığı servis aracı yerine, şirkete ait başka bir araca binmek için karşıdan karşıya geçerken trafik kazasında ölmesi olayında, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini tam olarak almamış olsalar dahi, ölüm olayı ile bu ihmaller arasında nedensellik bağı bulunmadığı ve işçinin kendi kusurlu hareketiyle ölmüş olduğu gözetilerek, işverenlerin taksirle öldürme suçundan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan bir iş kazasında, fabrika sahibi ve işletme müdürünün kusurlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların iş güvenliği önlemlerini almamış olmaları kabul edilse bile, ölenin görev alanı dışında ve uyarılara rağmen çatıya çıkarak dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları nedeniyle meydana gelen ölümle illiyet bağı kurulamadığı ve sanıkların hareketleri ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan ve kesinleşen hükmün dayanağını teşkil eden bilirkişi raporunun, kısmi dava tutarını aşan bölümünün açılan ek davada mahkemeyi bağlayacak nitelikte kesin delil mahiyetinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada verilen kararın temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleşen kısmi davada hükme esas alınan raporun taraflar yönünden bağlayıcı hale geldiği, taraflar açısından kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği ve kısmi davada kesinleşen rapor içeriğinin ek davada da dayanak alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin ilk davada saklı tutulan kısmın bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada hükme esas alınan bilirkişi raporunun ek davada bağlayıcı olmadığı, davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının ilk kısmi davada belirlenen miktarı aşamayacağı ve faize hükmedilme şeklinde ve yargılama giderlerine ilişkin hataların düzeltilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.