Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bankadaki Mevduat Hesabı”
- Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacı adına yatırılan paranın davacı tarafından çekildiğini iddia etmesi, ancak ilgili dekontları on yıllık süre geçmesi nedeniyle imha ettiğini belirtmesi karşısında ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, mevduat hesabına para girişini kabul etmesi ancak paranın çekildiğini iddia etmesi halinde ispat yükünün davalı bankada olduğu, bankaların mevduat sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren on yıllık belge saklama yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün banka tarafından ileri sürülen imha gerekçesiyle bertaraf edilemeyeceği ve bankanın kendi düzenlediği bilgisayar kayıtlarının tek başına ispat vasıtası olarak yeterli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık mı oluşturduğu ve eyleme katkıları aynı olmadığı halde hepsine aynı ceza verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, mağdur şirketi, şirketin muhasebe programını kullanarak ve banka hesabını araç olarak kullanarak dolandırdıkları, bu eylemin bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve tüm sanıkların eyleme aktif katılımları göz önünde bulundurularak aynı cezanın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte kimlikle bankalardan kredi kartı alması eyleminin hangi suçu oluşturduğu ve TCK 245/2 ve 245/3. maddelerinin birlikte uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kimlikle bankalara başvurup kredi kartı düzenletme ve bu kartları kullanarak yarar sağlama eylemlerinin ayrı suçlar olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla sanığın hem TCK'nın 245/2. maddesindeki sahte banka veya kredi kartı üretme suçundan hem de 245/3. maddesindeki sahte kartı kullanma suçundan cezalandırılması gerektiği, ancak kredi kartı sözleşmesinde sahtecilik yapma eyleminin sahte kredi kartı üretme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borca yeter bakiye bulunmayan borçluya ait banka mevduat hesabına ileride yatacak paraların haczinin de mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun bankadaki mevduat hesabına düzenli olarak para yatırılmasının söz konusu olmadığı ve haciz ihbarnamesinde doğacak alacaklar üzerine de haciz konulmuş olsa dahi takip borçlusu ile banka arasında müstakbel alacak doğuracak bir hukuki ilişkinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait kimlik bilgileriyle kredi kartı başvurusunda bulunarak kartı elde etmesi ve kullanması suretiyle işlediği fiillerin, TCK'nın 245/2. ve 245/3. maddeleri kapsamında ayrı ayrı suçları mı yoksa tek bir suçu mu oluşturduğu, ayrıca sahte nüfus cüzdanı kullanarak kart edinmesinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kredi kartı üretme eyleminin, sahte kartı kullanarak yarar sağlama suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, sahteciliğin banka veya kredi kartında yapılması gerektiği, kredi kartı sözleşmesindeki sahteciliğin ise 5464 sayılı Kanun'un 37/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve somut olayda sahte nüfus cüzdanının resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacak şekilde aldatıcı niteliğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazlarının değişik gerekçelerle kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli hırsızlık suçundan beraatine dair yerel mahkeme kararına karşı direnme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçsuzluk karinesi gözetilerek, savunmasının aksine doğrudan bir delil bulunmadığı, kolluk fezlekesinde yer alan ve sanık tarafından doğrulanmayan ifadelerin hükme esas alınamayacağı, katılanın banka hesap hareketlerindeki açıklanamayan para girişlerinin sanığın suçunu ispat için tek başına yeterli olmadığı ve bu konuda katılanın yeniden dinlenmesinin de sonuca etkili olmayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sendika tarafından, eski çalışanları ve bazı üçüncü kişiler aleyhine, zimmet, görevi kötüye kullanma ve haksız fiil sebebiyle açılan maddi tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalılardan birinin vefatı üzerine mirasçıları hakkında davanın reddine karar vermesi, diğer davalılardan birinin emeklilik tarihinden sonraki işlemlerden sorumlu tutulması, davaya konu bazı ödemelerin birden fazla dosyada talep edilmesi sebebiyle derdestlik hükümlerinin uygulanmaması, maddi hata nedeniyle fazla miktarın hüküm altına alınması, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlenmesi, davalılar lehine ... vekâlet ücretine hükmedilmesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması hataları gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen haksız mal edinme suçundan beraat hükmüne karşı yapılan temyizde, katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin geçerli bir temyiz sebebi oluşturup oluşturmadığı ve Yargıtay'ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mal varlığındaki artışın yasal geliriyle orantılı olmadığı iddiasına rağmen, dosyadaki bilirkişi raporları ve banka kayıtları gibi delillerin, sanığın haksız mal edindiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine çıkar sağlamasının, TCK’nun 245. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen suçları mı yoksa bir bütün halinde aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçu mu oluşturacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte kredi kartını, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kez kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlamasının, bir bütün halinde zincirleme şekilde TCK'nun 245/3. maddesindeki suçu oluşturduğu, ayrıca geçit suçu niteliğindeki TCK'nun 245/2. maddesindeki suçtan ayrıca cezalandırılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Terekenin tasfiyesi amacıyla, terekeye dahil edilmesi gereken alacak kalemlerinin davalı bankadan tahsili istemiyle açılan eda davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan asli müdahilin, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığı gözetilerek temyiz istemi reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.