Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Baskı Altında İmza”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde, sanıkların hukuki ilişkiye dayanan bir alacağı tahsil amacıyla hareket ettikleri iddiasının yeterince incelenip incelenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık avukatların, tahsil cirosu ile devraldıkları senedin sahte olduğunu bilerek ve avukatlık sıfatlarının gerektirdiği özeni göstermeyerek icra takibi başlatmaları, ayrıca diğer sanıkların da senedin dayanağı olan sözleşme ve borç ilişkisine dair delil sunamamaları ve hayatın olağan akışına aykırı savunmalarda bulunmaları gözetilerek, sanıklar hakkındaki nitelikli dolandırıcılık mahkûmiyet kararının onanması, ancak usuli bir eksiklik nedeniyle sanık ... yönünden bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan itirazın incelenmesinde, suça konu senedin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı ve eylemin TCK'nın 211. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususlarında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu senedin sahteliğinin ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikte olması, yasal unsurları taşıması ve icra takibine konu edilmesi, senedin aldatma kabiliyetini haiz olduğunu gösterdiğinden ve sanıklar ile katılan arasında TCK'nın 211. maddesinin uygulanmasını gerektirecek bir hukuki ilişkinin bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının, davacı borçluya ait olduğunu iddia ettiği bono senedindeki imzanın gerçekten borçluya ait olup olmadığı ve bu nedenle borcun varlığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesi ve savcılık soruşturmasında alınan Adli Tıp Kurumu ve Kriminal Polis Laboratuvarı raporlarında senet imzasının davacıya ait olduğunun tespit edilmesi ve yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda da imzanın davacının orijinal imzaları ile benzerlikler gösterdiğinin belirtilmesi, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı şirketler arasında yapılan arabuluculuk sonucu imzalanan anlaşma belgesinin geçerliliği ve bu belgenin davaya etkisinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş akdinin devam ettiği sırada imzaladığı arabuluculuk tutanağının geçerliliği konusunda, davacının iddiaları doğrultusunda, arabuluculuk görüşmelerinin kanuna uygunluğu, davacının hakları konusunda yeterince aydınlatılıp aydınlatılmadığı, usulüne uygun müzakere ortamının oluşup oluşmadığı, davacının tutanağın amacını ve mahiyetini bilip bilmediği, tutanağa imza attıktan sonra çalışmaya devam edip etmediği, davalı şirketlerle dava dışı şirket arasında birlikte istihdam ilişkisi bulunup bulunmadığı hususlarında araştırma yapılmadan ve davacının iddiaları değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmeyerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin istifa dilekçesi vererek iş akdini feshetmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin istifa dilekçesinde işverenin psikolojik baskısından bahsetmesine rağmen, bu baskının iş akdini haklı nedenle fesih için yeterli bir sebep olmadığı ve işçinin fesih nedeni ile bağlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının kredi sözleşmesini baskı altında imzaladığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kredi sözleşmesini imzalarken baskı altında olduğu iddiasının, ceza soruşturması dosyasındaki takipsizlik kararı ve icra dosyasındaki bilirkişi raporu ile çeliştiği, davalıya ait herhangi bir ihtarname bulunmadığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen asıl alacak ve faiz tutarlarının doğru hesaplandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na aykırılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların banka zimmeti suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda ise yasal değişiklik nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek; banka zimmeti suçundan beraat kararları onanmış, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararı bozulmuş ve nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu ibranamenin miktar bölümünde tahrifat yapılıp yapılmadığı ve altındaki imzanın davalının elinin ürünü olup olmadığı hususunda icra mahkemesince Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporların yeterliliği ve genel mahkemede yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp yaptırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesince 6100 sayılı HMK kapsamında Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporlarda imza incelemesi ve tahrifat iddiası ayrıntılı olarak incelenmiş ve uyuşmazlık çözüme kavuşturulmuş olduğundan, yerel mahkemenin yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığını kabul eden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında düzenlediği sahte resmi belgeler nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenlediği sahte HTS raporu talep yazılarından dördünün aynı suç işleme kararı kapsamında farklı kişilere ilişkin olarak düzenlenmiş olsa da mağdurun kamu olması ve suçların aynı amaç doğrultusunda işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak beşinci sahte belgenin ise farklı bir amaçla düzenlendiğinin anlaşıldığından bu belge yönünden ayrı suç oluşturacağı gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.