Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bedeni Zarar”
- Uyuşmazlık: Havayolu ile gerçekleştirilen uluslararası seyahatte yaşanan gecikme ve aktarma sorunları nedeniyle havayolu şirketinin manevi tazminat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Varşova-Lahey Konvansiyonu'nun 19. ve 20. maddeleri ile Borçlar Kanunu'nun 49. ve 98. maddeleri uyarınca, havayolu şirketinin yolcu taşıma sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ve yolcuların mağduriyetine yol açan olaylarda gerekli tüm tedbirleri alıp almadığının tespiti gerekirken, yerel mahkemenin bu hususları incelemeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hava yolu şirketinin bagajı geç teslim etmesi nedeniyle yolcunun manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hava yolu şirketinin bagajı geç teslim etmesi nedeniyle davacının iş seyahatinin amacına ulaşamaması ve mesleki itibarının zedelenmesi ihtimalinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında olup olmadığı ve sigorta şirketinden rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri birlikte değerlendirilerek, geçici iş göremezlik ödeneğinin trafik kazası sonucu oluşan bedeni zarar kapsamında yer aldığı, 2918 sayılı Kanun'un 92. maddesi ve genel şartların 3. maddesi ile kapsam dışında bırakılmadığı, dolayısıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında olduğu ve rücuen tahsilinin mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolcuların taşımacılık faaliyeti sırasında oluşan kazalardan kaynaklanan zararlarının tazmininde, zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı arasındaki sorumluluk sırası ve davalının sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili genel şartlar uyarınca, yolcu zararlarında öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık sigortasının, limit aşımı halinde sırasıyla zorunlu trafik sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortasının devreye girdiği gözetilerek, mahkemenin bu sıralamayı dikkate almadan hüküm kurması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan ve malul kalan davacının, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında bedeni zarara ilişkin maddi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, maluliyet raporunun yetersiz olduğu, hesaplama hataları yapıldığı, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin reddi gerektiği, rapor ücretinden sorumlu olunmadığı ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiği yönündeki temyiz itirazlarının reddine karar verilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma, iş göremezlik ve manevi tazminat taleplerinin miktarı ve sorumlu tutulacak tarafların belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının bozulmasının ardından, yerel mahkemece bozmaya uyularak hüküm kurulması ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat taleplerinde, zamanaşımının başlangıç tarihi ve maluliyet tespiti davasının zamanaşımı kesme etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zararın varlığının ve esaslı unsurlarının öğrenildiği tarihin zamanaşımının başlangıcı olduğu, somut olayda ise maluliyetin tespiti için açılan davanın zamanaşımını kesmediği ve on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescilsiz ve sigortasız motosikletin karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Kurumca yapılan geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin rücuen tahsili davasında Güvence Hesabı ve sürücünün sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklikle, trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı ve sigorta şirketleri ile Güvence Hesabı'nın belirli bir tutarı SGK'ya aktararak sorumluluktan kurtulacağı hükmü gözetilerek, Güvence Hesabı'nın tedavi giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığı, ancak tescilsiz ve sigortasız araç kullanılması nedeniyle sürücünün geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 21.5.1994 tarihinde geçirdiği olayın iş kazası olup olmadığı ve mevcut sağlık sorunları ile olay arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen iş kazası unsurlarının oluşmadığı, davacının olay tarihinde iş kazası geçirdiğine ve mevcut arızası ile olay arasında illiyet bağı bulunduğuna dair yeterli ve geçerli kanıt sunulamadığı, ayrıca yerel mahkemenin Adli Tıp raporunu hatalı değerlendirdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.