Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belediye İşçisi”
- Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı şirket tarafından Kuruma bildirilen çalışmalarının davalı Belediye işyerinde Belediye işçisi olarak geçtiğinin tespiti ve bu sürelerin Belediyede geçen diğer hizmet sürelerine eklenmesi istemiyle açtığı tespit davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, daha sonra çalıştığı işyerinde kıdem ve yıllık izin gibi haklara esas teşkil edecek çalışma sürelerinin tespiti talebiyle dava açmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, Belediye işçisi sayılmasına karar verilmesi nedeniyle, geriye dönük ücret ve sosyal hak farklarını talep etmesi üzerine oluşan işçilik alacakları uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Belediye işçisi olarak kabul edilmesine rağmen, talep ettiği fark alacaklarının dayanağı olan toplu iş sözleşmesinin kapsamında olmadığı ve emsal işçi de bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, belediyenin kurduğu şirket ile belediye arasındaki işçi teminine dayalı ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla belediye işçisi olarak kabul edilmesi ve fark ücret alacakları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye tarafından kurulan şirketlere belediyenin bir kısım işlerinin gördürülmesinin ve şirket hisselerinin büyük kısmının belediyeye ait olmasının tek başına muvazaa için yeterli olmadığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun belediyelere şirket kurma yetkisi verdiği gözetilerek, davalı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin geçerli olduğu, bu nedenle davacının belediye işçisi olarak kabul edilip Toplu İş Sözleşmesi'nden yararlanamayacağı ve fark ücret alacaklarının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve belediye işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek, belediye toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin hisselerinin belediyeye ait olması ve işçilerin belediye faaliyet alanında çalışıp talimat alması tek başına muvazaa için yeterli olmadığı, kanunen belediyelerin şirket kurup işçi çalıştırabileceği gözetilerek, mahkemelerin muvazaa kabulü hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediye işçisi olarak kabul edilip edilmeyeceği ile bu kapsamda talep edilen alacakların dayanağı ve kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, kesinleşmiş muvazaa tespiti dışında kalan ve davaya konu olan dönemlere ilişkin ihalenin kapsamının tespit edilerek, her ihale döneminin kendi arasında ve 11.09.2014 tarihli kanun değişikliği ışığında değerlendirilmesi, davalı ile dava dışı şirket arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığının tespit edilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, belediye şirketinde çalışırken asıl işverenin belediye olduğu ve belediye işçilerine sağlanan haklardan yararlandırılması gerektiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, asıl-alt işveren ilişkisi ile muvazaa iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun ilgili maddelerine göre kurulmuş olması ve şirket hisselerinin belediyeye ait olmasının tek başına muvazaa için yeterli sayılamayacağı, belediye şirketinde çalışmanın doğrudan belediye işçisi statüsü kazandırmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, belediye şirketinde çalışırken asıl işverenin belediye olduğunu ve belediye işçilerine sağlanan haklardan yararlanması gerektiğini iddia ederek açtığı alacak davasında, asıl-alt işveren ilişkisi ile muvazaa iddiasının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin yasal olarak şirket kurma yetkisinin bulunduğu ve şirket hisselerinin belediyeye ait olmasının tek başına muvazaa için yeterli olmadığı, ayrıca belediye şirketinde çalışmanın belediye işçisi statüsü kazandırmayacağı gözetilerek, davacının Toplu İş Sözleşmesi'nden kaynaklanan fark alacaklarına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde verilen yerel mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, belediye şirketinde çalışırken asıl işverenin belediye olduğunu ve belediye toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğini ileri sürerek açtığı işçilik alacakları davasında, asıl-alt işveren ilişkisi ile belediye şirketinin kuruluşundaki muvazaa iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye Kanunu'nun 67. ve 70. maddeleri ile Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca belediyelerin hizmet alımı amacıyla şirket kurabileceği ve şirket hisselerinin büyük kısmının belediyeye ait olmasının tek başına muvazaa için yeterli olmadığı, davacının belediye işçisi olmadığı, davalı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin geçerli olduğu ve davacının belediyenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kıdeme esas çalışma süresinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak hüküm kurulduğu gözetilerek, davalı ... vekili ile fer'î müdahil SGK Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, asıl işveren belediye ve alt işveren şirketler arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, kıdem tazminatı farkı, yıllık izin ücreti, çeşitli sosyal haklar ve eksik ödenen ücret farkı gibi alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davacının alt işveren işçisi olduğu, Belediye ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, ancak 30.09.2018-30.01.2019 tarihleri arasındaki dönem için 696 sayılı KHK'nın 49. maddesi uyarınca alt işveren işçilerini kapsayan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği gerekçesiyle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla belediye işçisi olarak kabul edilmesi ve buna bağlı fark ücret alacakları talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin, kanunen belediyenin yetkisi dahilinde kurulmuş olması ve hisselerinin belediyeye ait olması tek başına muvazaa karinesi oluşturmayacağı, davalı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin geçerli olduğu, dolayısıyla davacının belediye toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla belediye işçisi olarak kabul edilmesi ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin hisselerinin çoğunluğunun belediyeye ait olması ve işçilerin belediyeden talimat alması gibi durumların tek başına muvazaa için yeterli olmadığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun belediyelere şirket kurma yetkisi verdiği gözetilerek, davalı şirket ile belediye arasındaki ilişkinin geçerli olduğu ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.