Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belediye Kanunu”
- Uyuşmazlık: Belediye meclisi tarafından seçilen belediye başkanının, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4/11. maddesi uyarınca belediye başkanlığına göre emekli aylığı intibakı talebinin, "seçimle gelmemiş olması" gerekçesiyle reddedilmesi üzerine açılan kurum işleminin iptali davasında, belediye meclisi seçimiyle göreve gelen başkanın "seçimler neticesinde" başkan olarak görev yapmış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4/11. maddesindeki "seçimler neticesinde" ifadesinin, atama yoluyla göreve gelenleri kapsamayıp halk iradesini yansıtan her türlü seçimi kapsadığı, belediye meclisi tarafından yapılan başkanlık seçiminin de halkın seçtiği temsilcilerce gerçekleştirildiğinden demokratik ilkelere ve halk iradesine uygun olduğu ve dolayısıyla "seçimler neticesinde" görev yapma koşulunu sağladığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak intibak için gerekli diğer şartların da incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye başkanının, belediye meclisi kararı olmaksızın açtığı tapu iptali ve tescil davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye başkanının, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca belediye meclisinin yetkisinde olan taşınmaz devri konusunda, meclis kararı olmadan dava açma yetkisinin bulunmadığı ve bu nedenle davada hukuki yararının olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mücavir alanda yapılan ruhsatsız inşaatın imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunun TCK 184/4'e göre belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde işlenebileceği, mücavir alanın belediye sınırlarından farklı olduğu ve özel bir imar rejimi bulunmayan mücavir alanda ruhsatsız inşaat yapmanın TCK 184 kapsamında suç oluşturmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı DİSKİ Genel Müdürlüğü'nün davacıya uyguladığı su tarifesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun Ek 2. maddesindeki tarife sınırlamasına tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon hizmetlerini bir şirket eliyle yerine getirmelerinin, kendilerini 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'ndaki düzenlemelere uyma yükümlülüğünden azade kılmayacağı ve bu şirketlerin tarifelerini belirlerken söz konusu kanun hükümlerine uygun hareket etmeleri gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediye başkanının ihalesiz toplu taşıma hattı tahsisleri yaparak görevi kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, 1988 yılından beri uygulanan ve denetimlerde sakınca görülmeyen, belediye meclisi tarafından çıkarılan yönetmeliğe uygun hareket etmesi, ayrıca belediye encümeninin yönetmelikte değişiklik yapma yetkisinin de bulunmaması nedeniyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiğinin bilincinde olmadığı, yani fiilinin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye başkanlığına yapılan icra takibinde, ödeme emrinin belediye başkanına veya yetkili kişilere tebliğ edilmeden doğrudan evrak memuruna tebliğ edilmesinin usulsüz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca belediye başkanlığının tüzel kişiliğini belediye başkanının temsil etmesi, tebligatın öncelikle başkana, olmadığı takdirde yetkili kişilere, onların da bulunmaması halinde tebliğ mazbatasına gerekçesi yazılmak suretiyle diğer memurlara yapılması gerektiği, bu usule uyulmadan yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ticaret sicil müdürlüğünün, davacı şirketin olağanüstü genel kurul kararının tescil talebini reddetmesi üzerine açılan tescil talebinin reddine ilişkin işlemin iptali ve genel kurul kararının tescili davasında, belediye şirketini genel kurulda temsil edecek kişinin belediye meclisi kararıyla mı yoksa belediye başkanı tarafından mı belirlenmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketini genel kurulda temsil edecek kişiyi belirleme yetkisinin, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 37. ve 38. maddeleri uyarınca belediye başkanına ait olduğu, belediye meclisinin bu konuda karar alma yetkisinin bulunmadığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı genelgesinin kanuni düzenlemenin yorumundan ibaret olduğu ve davalıyı işlem yapmaya zorlayan bir idari işlem niteliği taşımadığı, ayrıca tescil başvurusunun yasal süresi içerisinde yapıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin tescil talebinin reddine ilişkin işlemin iptali ve genel kurul kararının tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belediye başkan yardımcılığı görevi sırasında işçi statüsünde çalıştığı dönemde işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca belediye başkan yardımcılığı görevlendirmesinin davacıya herhangi bir hak teşkil etmediği ve bu nedenle işçilik alacaklarından yararlanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait çiçek büfelerinin kira sözleşmesinin sona ermesi üzerine kiracının tahliye talebine karşı açtığı kiracılığın devam ettiğinin tespiti davasında, uyuşmazlığa 6570 sayılı Kanun'un mu yoksa 2886 sayılı Kanun'un mu uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye taşınmazlarının kiralanmasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesiyle belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağına dair hüküm bulunduğu, bu nedenle somut olayda 6570 sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yeri olmadığı ve kira sözleşmesinin sona ermesiyle davacının fuzuli şagil durumuna düştüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.