Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Beraat Kararının Hukuk Davasındaki Etkisi”
- Uyuşmazlık: Noterin kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, tarafların şüpheli olarak yer aldığı hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noterlerin kusursuz sorumluluğu ilkesi gereğince, zararla eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiği, ancak mücbir sebep, üçüncü kişinin veya zarar görenin ağır kusuru gibi hallerde bu bağın kesilebileceği ve ceza mahkemesindeki maddi olaya ilişkin kararların hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mimari projeye tecavüzün önlenmesi ve kaldırılması davasında, ceza mahkemesinde aynı fiil nedeniyle açılmış davanın beraatle sonuçlanmasının hukuk mahkemesi kararına etkisi ve ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararının, fiilin hukuka aykırılığı yönünden hukuk mahkemesini bağlayacağı ve ceza mahkemesince verilen beraat kararının Yargıtay tarafından bozulmuş olması nedeniyle, ceza davası sonucunun hukuk mahkemesi tarafından bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Milletlerarası Ticaret Odası (MTO) hakem heyetince verilen ve davalının sözleşmesel sorumluluğuna hükmeden yabancı hakem kararının, kesinleşmiş bir ceza mahkemesi beraat kararıyla çeliştiği gerekçesiyle tenfizinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay Özel Dairesi'nin bozma kararına karşı direnilmesi üzerine, yabancı hakem kararının tenfizi için kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ceza mahkemesi beraat kararında, hakem kararına konu maddi vakıanın hukuki uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine rağmen bu konuda bir tespite yer verilmemesi ve hakem heyetinin, taraflar arasındaki sözleşme ve tahkim şartı çerçevesinde davalının sözleşmesel sorumluluğuna hükmetmesi karşısında, hakem kararının ceza mahkemesi kararıyla çeliştiği ve kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle tenfizinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının, Özel Daire bozma kararına aykırı olması gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işyerinde fiilen çalıştığına dair ceza mahkemesi kararının, hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı ve buna bağlı olarak davacının hizmet tespit davasının reddinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde davacının fiilen çalıştığına dair kesinleşmiş beraat kararı, maddi olguyu oluşturması nedeniyle hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olması ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde davacının çalıştığı hususunda yeterli inandırıcı delil bulunması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak davanın reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde davalı sürücünün trafik kazasında kusurlu olmadığına dair verilen beraat kararının, hukuk mahkemesini kusur değerlendirmesinde bağlayıcı olmamakla birlikte, somut olayda davalı sürücünün kaza anında önleyici bir eylemde bulunmasının mümkün olmadığının tespit edilmesi ve bu tespitin ceza mahkemesince de benimsenmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davacının sigorta primlerinin ödenmesine rağmen Kurum tarafından hizmetlerinin iptal edilmesi üzerine açtığı davada, ceza mahkemesinde davacının fiilen çalıştığına dair verilen beraat kararının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde davacının fiilen çalıştığına dair verilen beraat kararının, maddi olguyu içermesi nedeniyle hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olduğu ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde davacının fiilen çalıştığının kabulü gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zamanaşımı gerçekleşmiş bir davada, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 9. fıkrası ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2023/6-7 Esas, 2023/481 sayılı kararı gözetilerek, yargılamanın geldiği aşamada dosyadaki mevcut delillere göre beraat kararı verilebilecek bir durumda, sanık lehine olan beraat kararı yerine zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ve masumiyet karinesini ihlal ettiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin beraat kararının onanması gerekirken bozma ve düşme kararı verilmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava zamanaşımının gerçekleştiği bir durumda Yargıtay Ceza Dairesince hükmün esastan incelenerek beraat kararının onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 223/9. maddesindeki "derhal beraat" kavramının yargılamanın geldiği aşama itibariyle dosyadaki mevcut delillere göre herhangi bir araştırma yapılmasına gerek olmaksızın beraat kararı verilebilecek bir durumu ifade ettiği, bu durumda sanık lehine olan beraat kararının verilebileceği hallerde zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilemeyeceği, ayrıca lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesi ile ceza mahkemesi kararlarının hukuk davalarına etkisinin de gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan iş kazası sonucu Sosyal Sigortalar Kurumu'nun rücuan tazminat davasında, ceza mahkemesinin sigortalıyı kusurlu bulmasının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde ölen sigortalının da kusurlu bulunduğunun tespit edilmesi, hukuk mahkemesini bağlayan bir maddi olgu olarak değerlendirilerek, yerel mahkemenin işvereni tam kusurlu kabul ederek verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noterin, sahte belgelerle yapılan araç satış işlemi nedeniyle kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, tarafların şüpheli olarak yer aldığı hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenip beklenmemesi gerektiği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Noterlik Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca noterlerin kusursuz sorumluluğunun, mücbir sebep, üçüncü kişinin veya zarar görenin ağır kusuru gibi nedensellik bağını kesen durumların varlığı halinde ortadan kalkabileceği ve ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenmesi gerektiği kanaatine varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.