Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bilişim Sistemine Veri Yerleştirme”
- Uyuşmazlık: Sanığın, internet üzerinden başkasının telefon hattından kendi telefon hattına kontör transferi yapmasının bilişim sistemleri kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunu mu yoksa bilişim sisteminde veriyi başka yere gönderme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, bilişim sistemini kullanarak veriyi yer değiştirmek suretiyle kontörleri kendi telefon hattına geçirdiği, mağdurun rızası dışında malvarlığında azalmaya neden olduğu ve bu eylemin niteliği gereği bilişim sistemleri aracılığıyla yapılabildiği gözetilerek, eylemin bilişim sistemleri kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, çalışmayan kişileri çalışıyormuş gibi göstermek için sahte elektronik işe giriş bildirgeleri düzenlemesinin TCK'nın 204. maddesindeki resmî belgede sahtecilik mi yoksa 244. maddesindeki bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca elektronik işe giriş bildirgelerinin resmi belge niteliğinde olduğu ve sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak TCK'nın 244/2. maddesinin elektronik belgelerde sahteciliğe ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve özel normun önceliği ilkesi gözetilerek sanığın eyleminin bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu oluşturduğuna karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın telefon hattının tarifesini değiştirmek ve e-posta hesabını kullanmak suretiyle bilişim sistemine hukuka aykırı girme ve orada kalma ile verileri değiştirme suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından kullanılan IP adresinden katılana ait telefon hattı için Turkcell sistemine giriş yapıldığı tespit edilmiş ancak girişin süresi ve verileri değiştirdiğine dair kesin delil bulunmadığından, bilişim sistemine hukuka aykırı girme ve orada kalma suçunun oluşumu için gerekli olan kalma süresinin tespiti ve verileri değiştirme suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu mu yoksa bilişim sistemini aracı kılarak yarar sağlama suçu mu oluşturduğu ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaptığı işlemlerin görevi kapsamında olup olmadığı, haksız menfaat elde edip etmediği ve katılan şirketin ne kadar zarara uğradığı hususlarının araştırılmadan hüküm kurulması nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maliyeye ıslak imzalı ve gerçeğe uygun düzenledikleri maaş bordrolarını gönderdikleri, ancak bankaya gönderilen ve üzerinde elektronik imza bulunmayan e-postaların resmi belge niteliğinde olmadığı ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay kararının temyiz incelemesinde, sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği mi yoksa yöneticiliği mi oluşturduğu ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak tek başına karar alan bir yönetici konumunda olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, cezanın da sanığın örgütte kaldığı süre, eylemlerinin çeşitliliği, örgüt içindeki konumu ve işlediği suçun tehlikeliliği gözetilerek belirlendiği değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan yargılandığı davada, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün sanığa etkin savunma hakkı tanınıp tanınmadığı ve verilen cezanın miktarının isabetli olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, son sözünün sorulmadan hüküm verildiği ve sanığa atılı suçun örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 3. Ceza Dairesinin sanığı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum eden hükmü, temel cezanın miktarının isabetsizliği nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Danıştay üyesinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmasında, soruşturma ve kovuşturma usulünün hukuka uygunluğu, delillerin hukuka uygunluğu ve mahkumiyet hükmünün isabetliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütün yüksek yargı organlarında kadrolaşma faaliyetleri kapsamında Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütsel faaliyetlere katıldığı, ByLock kullanıcısı olduğu ve örgüt üyeleriyle irtibatlı olduğuna dair tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek, eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde tanımlanan silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, CMK m. 161/8 ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca yapılan soruşturma ve kovuşturmanın hukuka uygun olduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığı, hükmün gerekçeli olduğu ve mahkumiyet hükmünün isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.