Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bilinmeme”
- Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, TMK'nın 713/2. maddesinde düzenlenen ölüm ve bilinmeme hukuki sebeplerine dayanılarak zilyetliğin kazanılıp kazanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sırasında ölmüş ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek tapu kaydı oluşturulan taşınmazlarda, kayıt malikinin ölü kişi değil mirasçıları olduğu ve bu durumda zilyetlik şartının mirasçılara karşı sağlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yeni malikin işyeri ihtiyacı nedeniyle açtığı tahliye davasında, 6570 sayılı (mülga) Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 7/d maddesine göre açılan davada, dava açma süresinin tespiti için kira sözleşmesinin süresinin bilinmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 6570 sayılı Kanun'un 7/d maddesi uyarınca, yeni malikin iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde ihtarname çekmek ve takip eden altı ay içinde dava açmak suretiyle tahliye talep edebileceği, bu nedenle kira sözleşmesinin süresinin bilinmesinin dava açma süresi bakımından bir zorunluluk olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş ancak davalı vekilinin esas hakkındaki diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, kurum avukatı olarak görevlendirildiğine ilişkin vekaletnamelerin süreli olmaması ve azilnamenin istinaf aşamasında sunulmaması nedeniyle, vekilin kurumdan ayrıldığının Bölge Adliye Mahkemesince bilinmesinin mümkün olmadığı ve temyiz dilekçesinin yasal süreden sonra verildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından terekeye dâhil bir taşınmazdaki miras hissesinin satışının, terekenin borca batık olduğu bilinmeden yapılması halinde, TMK m. 610/2 uyarınca mirası reddetme hakkını düşürüp düşürmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar, terekenin borca batık olduğundan habersiz olarak ve terekeden elde ettikleri değer, tereke borcu yanında çok cüzi olduğundan, taşınmazın satılmasının mirasın benimsenmesi olarak değerlendirilemeyeceği ve mirasın reddi hakkının düşmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşin rızası olmadan satılması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, alıcının iyiniyet iddiasının ve satışın geçerliliğinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının bilinmesine rağmen davacının satışa rızasının olmadığının kanıtlanması ve davalı alıcının da iyiniyetini ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe başlatma kararına rağmen, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade başvurusunda samimi olmadığı, işverenin işe davet tarihi itibariyle mevcut doktor kadrolarının dolu olmasının tek başına işe davette samimiyetsizlik sonucunu doğurmayacağı ve davacının işe başlayıp başlamayacağının davalı işveren tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içindeki taşınmazın satışından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin tapu kaydındaki şerhin alıcı tarafından bilinmesine rağmen tazminat yükümlülüğünün doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydına kıyı kenar çizgisi içinde olduğuna dair şerh konulduktan sonra taşınmazı devralan alıcının, tapu sicil kayıtlarının herkese açık olması ve kimsenin tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri sürememesi ilkeleri gözetilerek, iyi niyetli olmadığı ve dürüst davranmadığı gerekçesiyle zararın tazmini davasının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğe yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı, boşanma koşullarının ve nafaka/tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe, dava dilekçesi ve diğer aşamalardaki tebligatların, adresinin Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu bilinmesine rağmen İtalya'daki bir adrese yapılması nedeniyle usulsüz olması, davalının savunma hakkını ihlal ettiği ve hükmedilen tedbir nafakasının miktarının düşük olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya devredilen taşınmazın tapu iptali ve tescili davasında, taşınmazın dava sürecinde üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle pasif husumet itirazının kabul edilip davanın usulden reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dava açıldıktan sonra devredildiğinin davacı tarafından bilinmesine rağmen HMK 124. maddesinde düzenlenen taraf değişikliği talebinde bulunulmaması ve yasal koşulların oluşmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesine ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerine aykırı şekilde MERNİS adresine yapıldığı, davalının İstanbul'da ikamet ettiğinin bilinmesine rağmen doğrudan MERNİS adresine tebligat yapılmasıyla savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında kıdem tazminatı alacağının belirsiz alacak davası türünde talep edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kıdem tazminatının hesabında kullanılan giydirilmiş ücrete dahil olan yemek ve servis gibi ayni yardımların parasal değerinin davacı işçi tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı ve işverenin iş kanunundan kaynaklanan belge verme yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, kıdem tazminatı alacağının belirsiz alacak davası olarak talep edilebileceği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.