Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bilirkişi İncelenmesi”
- Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemine ilişkin davada, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın imar planı durumu, hava fotoğrafları ve eski kayıtlar gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadan, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğu, ayrıca teknik bilirkişi raporunun hava fotoğraflarının yöntemince incelenmesi suretiyle düzenlenmediği ve diğer bilirkişi raporlarının da yetersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemiyle açılan davada, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı, imar planı durumu, zilyetlik süresi gibi hususların yeterince araştırılmaması, hava fotoğraflarının uzman olmayan bilirkişi tarafından incelenmesi ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, ilk bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişilerin, keşif tarihinde yürürlükte olan bilirkişi listesinde yer almaması nedeniyle raporun geçersiz sayılıp sayılamayacağı ve ikinci bilirkişi raporuna göre hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca, bilirkişilerin keşif tarihinde yürürlükte olan bilirkişi listesinde yer alması gerektiği, aksi halde düzenlenen raporun geçersiz sayılacağı gözetilerek, ilk bilirkişi raporunun geçersizliğine ve ikinci bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiğine dair yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak ikinci bilirkişi raporunun esastan incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği, davacının iddia ettiği zararın varlığının ve miktarının belirlenmesinin ancak yargılama aşamasında delillerin toplanıp değerlendirilmesi sonucu mümkün olabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece delil avansı yatırılması amacıyla verilen kesin süreye ilişkin olarak oluşturulan ara kararın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin süreye ilişkin ara kararında bilirkişi ücretinin net olarak belirlenmediği, kesin sürenin başlangıcı konusunda açıklık bulunmadığı ve bilirkişi tarafından yapılması gereken işlerin somut bir biçimde ara karara yansıtılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak Hazine adına tapu iptali ve tescili istenmesine karşı, davalı tarafından ileri sürülen zilyetlikle iktisap iddiası nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, taşınmazın niteliği, sınırları, zilyetliğin başlangıcı ve şekli hususlarında tespit eksiklikleri bulunduğu, hava fotoğrafları ve topoğrafik haritaların incelenmesi, yerel bilirkişi ve tanık dinlenilmesi, uzman bilirkişi raporları alınması gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı eski yöneticilerin, davacı şirkete kullandırdıkları teşvik kredisi sebebiyle şirketi zarara uğratıp uğratmadığı ve bu zararın tespiti için gerekli delillerin bilirkişi incelemesine yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin defterleri sunulmamış olsa dahi, banka tarafından sunulan gider çizelgeleri, projeye uygunluk belgeleri ve harcamalara dair faturalar ile Bakanlık kayıtları gibi diğer delillerin de bilirkişi incelemesine konu edilmesi ve yatırım teşvik kredisi konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi ve yıllık izin ücreti alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının hesabına esas ücret miktarının belirsiz olduğu ve bu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğu, dolayısıyla davacının dava açarken talep edebileceği miktarları tam olarak belirlemesinin beklenemeyeceği gözetilerek mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının zilyetlikle kazanım iddiasının dayanağı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece zilyetlikle iktisap konusunda yeterli araştırma yapılmadığı, özellikle belirtmelik tutanakları ve komşu parsellerin dosyalarının incelenmesi, yerel bilirkişi, taraf tanığı ve çeşitli uzman bilirkişi incelemeleriyle taşınmazın mülkiyet geçmişinin, zilyetliğin başlangıç tarihinin ve niteliğinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı, buna göre davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep sonucunda kısmi miktar belirtip yanına parantez içinde "belirsiz" ibaresini yazmış ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sadece belirtilen miktarın tahsilini istemiş olması, yargılama sırasında da bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılması talepli dilekçesinde davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça beyan etmesine rağmen, mahkemece davanın kısmi dava kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacının talebinin açıkça belirsiz alacak davası olması ve alacağın da belirsiz nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu, fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı ve buna göre davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği her alacak için bir miktar yazdıktan sonra parantez içinde "belirsiz" ibaresini kullanması ve yargılama sırasında bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılması talepli dilekçesinde "belirsiz alacak davasındaki" taleplerini artırdığını belirterek davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça beyan etmesiyle talebin açıkça belirsiz alacak davası olduğu, bu nedenle mahkemece davanın kısmi dava kabul edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde her bir alacak için bir miktar belirtip yanına "belirsiz" ibaresini kullanması, ayrıca bilirkişi raporunun ardından talep miktarını artırırken davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça belirtmesi ve davacının alacaklarının tam olarak belirlenebilmesinin işveren elindeki belgelere bağlı olması hususları değerlendirilerek, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve mahkemece kısmi dava olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.