Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlar Kanunu m. 262”
- Uyuşmazlık: Süresiz kira sözleşmesinin feshi ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fesih ihbarında yasal süreden daha uzun bir süre verilerek kiracıya daha fazla süre tanınmış olması, fesih tarihinin de açıkça belirtilmiş olması gözetilerek, fesih ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davasında, prime esas kazancın miktarının 1086 sayılı HUMK'nun 288. ve 292. maddeleri uyarınca yazılı delille ispat edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, HUMK m. 288’de yazılı sınırları aşan ücret iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, sadece tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasının yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, davacı tarafından davalı işveren aleyhine açılan işçilik alacağına ilişkin davada belirlenen son ücret miktarı esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında çalışmanın her türlü delille ispatlanabileceği, ancak ücretin ispatında HUMK 288. maddesindeki sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunduğu, bu nedenle mahkemece davacı sigortalının işçilik alacağı davasında hüküm altına alınan ücret miktarına itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının aylık net 2.000,00 TL ücretle çalıştığı iddiasına binaen prime esas kazancın miktarı dikkate alındığında bu konudaki talebin HUMK’nın 288. ve 292. maddelerindeki hükümler çerçevesinde ispatının gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının kısmi süreli çalıştığına dair sözleşme hükmüne rağmen tam süreli çalıştığının kabul edilip edilemeyeceği, önceki çalışmaları için de araştırmanın genişletilmesi gerekip gerekmediği ve prime esas kazancın tespitinde yazılı delil şartı aranıp aranmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerliliği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesi, prime esas kazancın tespitinde ise yazılı delil başlangıcının varlığı halinde tanık dinlenebilmesi ve emsal ücret araştırması yapılabilmesi gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, prime esas kazancın tespitinde HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırının üzerindeki ücret iddiasının ispatında yazılı delil zorunluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında ise HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırını aşan ücretin yazılı delille ispatlanması gerektiği, aksi halde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, usul hukukunda işçi lehine yorum yapılamayacağı, sosyal güvenlik hakkının kamu düzeninden olması ve resen araştırma ilkesine tabi bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının prime esas kazancının tespiti için mahkemece yapılan delil değerlendirmesinin ve araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret iddiasını ispat için ibraz ettiği, işveren tarafından bankaya hitaben yazılan yazının, hukuksal geçerliliğe haiz bir belge olarak nitelendirilemeyeceği ve mahkemece davacının gerçek ücreti hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 02.02.2005-28.02.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin prime esas kazancının tespitinde HUMK m. 288 kapsamında inceleme yapılıp yapılmayacağı ve buna göre emsal ücret araştırması ile tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilse de ücretin ispatında aynı serbestlik bulunmadığından ve HUMK m. 288 sınırını aşan ücret iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiğinden, davacının aylık 2.500 TL ücret aldığı iddiasının tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasıyla değil yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı ve tedbir nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu ve kadının düzenli geliri olsa dahi tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarının yetersizliği nedeniyle Yargıtay'a temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının azlığı, ayrıca davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, kusur belirlemesine, tazminatlara, nafakalara, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, ayrıca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat ve tedbir nafakasına ilişkin kısımları bozulmuş, diğer kısımları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ilişkin itirazlar.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu, tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği ve davalı kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle, kararın kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.