Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlunun İhbarı”
- Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca yapılan haciz ihbarnamesi üzerine, üçüncü kişinin borçlu olmadığının tespiti davasında, İİK'nın 89. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz ihbarnamesinin gönderildiği alacağın taşınmaz devrine ilişkin olması ve İİK'nın 89. maddesinin para borçları ve taşınır mallarla sınırlı olması nedeniyle, davacılar yönünden bir yükümlülük doğmadığı ve İİK'nın 89. maddesinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek, davanın kabulüne ve üçüncü kişinin borçlu olmadığının tespitine karar veren istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, devredilen alacağın, temlik ihbarına rağmen borçlu banka tarafından asıl alacaklıya ödenmesi nedeniyle açtığı alacak davasında, bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, aleyhine hüküm bulunan davalı yönünden kesinleşen ilk hükmün tekrarlanarak ilave yargılama giderine hükmedilmesi ve bu kararın davalıya tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma ve yargı yoluna başvurma hakkının ihlal edildiği gözetilerek dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından, davacıya temlik edilen pamuk destekleme priminin, temlikten haberdar olmasına rağmen mirasçılara ödenmesi nedeniyle, alacak davası açılmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın temlikinin borçluya bildirilmiş olmasına rağmen, davalı bankanın temlik edilen alacağı mirasçılara ödemesinin BK 165. maddesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, devletten alacaklı olan bir çiftçinin pamuk destekleme primini temlik yoluyla devralmasına rağmen, bankanın bu primi çiftçinin kredi borcuna mahsup etmesi nedeniyle davacının alacağını tahsil edememesi üzerine açtığı alacak davasında bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Destekleme primlerinin ödenmesine ilişkin tebliğde vekâleten ödemenin yasak olması, bu yasağın temliki de kapsaması, bankanın çiftçi ile temlikten önce imzaladığı kredi sözleşmesi gereğince mahsup hakkına sahip olması ve asıl borçlunun İl Tarım Müdürlüğü, bankanın ise yalnızca aracı kurum olması gözetilerek, bankanın davacıya ödeme yapmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçluya ödenen ücret, ikramiye, kıdem ve ihbar tazminatı gibi kalemlere konulan haczin kapsamının ve geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun maaşının dörtte birinden fazlasına haciz konulamayacağı, ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nemanın da ücret sayılacağı, ancak kıdem ve ihbar tazminatı gibi ödentilerin ücret sayılmayacağı ve bunların tamamına haciz konulabileceği, ayrıca borçlunun hacze rızasının İİK 83/a maddesi uyarınca geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçici görev yolluğu (harcırah) talebinin ücret alacağı mı yoksa tazminat niteliğinde mi olduğu ve buna bağlı olarak hangi zamanaşımı süresine tabi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Harcırah alacağının iş sözleşmesinden kaynaklanan ve ücretin eki niteliğinde olan bir ödeme olması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32/son maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, yerel mahkemenin bu hususta yanılgıya düştüğü ve direnme kararının gerçekte yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işverene karşı açılan davanın, asıl işverene karşı olan işçilik alacakları davasında zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı olan sorumluluğunun eksik teselsüle dayalı olması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 134. maddesinin eksik teselsül durumlarında uygulanamaması gözetilerek, alt işverene karşı açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.