Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçtan Kurtulma Davası”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hâkimin icra takibinin devamına karar vermesi nedeniyle açılan tazminat davasında, hâkimin HUMK m. 573’te belirtilen sorumluluk hallerine girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 69'da, süresinde borçtan kurtulma davası açılması halinde icra takibinin kendiliğinden duracağına dair açık bir hüküm bulunmaması ve bu durumun Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş olması nedeniyle, davalı hâkimin eyleminin HUMK m. 573’te sayılan sorumluluk hallerine girmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 12. Hukuk Dairesince verilen reddine dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağlayan borçlunun, alacaklının itirazın iptali davası açmasından önce menfi tespit davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.72'de icra takibinden önce de menfi tespit davası açılabileceğinin açıkça düzenlenmiş olması ve borçlunun, alacaklının icra takibi tehdidi altında olması nedeniyle hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takipten sonra ödeme yapılan icra takibinde, alacaklının ödenmeyen miktar ile birlikte takip masrafları, vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borcun büyük bir kısmını ödediği ve davacı alacaklının da bu kısmi ödemeyi kabul ettiği, ödenmeyen küçük miktar için dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve alacaklının dava tarihi itibariyle ödenmiş miktar için hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından icra takibine konulan borçtan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından icra takibine konu borcun bir kısmının ödendiğinin banka dekontuyla ispatlanmış olması, davacının bu kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini gerektirmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, kefil oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan kurtulup kurtulmadıklarının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet konusu sözleşmenin tasfiye edilmesi ve davaya konu icra takibinin, davacıların kefil olmadığı farklı bir sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, davacıların icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı alıcının, turşuluk biber alım satım sözleşmesi kapsamında kalan biberleri teslim alıp almadığına ilişkin alacak davası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının sözleşme konusu biberleri teslim almaktan imtina ettiğini ispatlayamaması ve ispat yükünün davacı tarafta olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotekli taşınmazı sonradan satın alan davacı tarafından açılan menfi tespit davasına, taşınmazın icra yoluyla satılması nedeniyle istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ihtar çekilmeden taşınmazın icra yoluyla satılmasının ve davacının ipotek bedelini ödediği iddiasının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesine dayalı olarak yapılan haciz ihbarnamesi ve ödeme emrine karşı açılan menfi tespit ve ödeme emrinin iptali davalarının hangi yargı kolunda görüleceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine konu alacağın vergi borcu değil, vergi borçlusunun üçüncü kişideki özel hukuka dayalı alacağı olduğu ve 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesinde de öngörüldüğü üzere, haciz ihbarnamesi veya ödeme emrine karşı açılacak davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gözetilerek, ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davanın yargı yolu yönünden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği, ancak bu hususun 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanabileceği gerekçesiyle, davalı vekilinin vekalet ücretine hükmedilmesi yönünde karar düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.