Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borca Katılma”
- Uyuşmazlık: Taraflar ve dava dışı üçüncü kişi arasında düzenlenen protokolün, üçüncü kişinin borca katılma sözleşmesi mi yoksa bonolardan kaynaklanan borcun üstlenilmesi sözleşmesi mi olduğu ve davalının bonolardan doğan alacaktan sorumlu olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan kayıtların tarafların gerçek iradeleri çerçevesinde yorumlanmasıyla, protokolün üçüncü kişinin borca katılması niteliğinde olduğu ve davalının kambiyo senetlerinden kaynaklanan borcundan kurtulmadığı, sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davalının taşıma ücretinden sorumlu olup olmadığı ve icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından düzenlenen sevk irsaliyesi ve eşyanın davalı tarafından davacıya teslim edilmesiyle taşıma sözleşmesinin varlığına karine oluştuğu, davalının aksini ispatlayamadığı, taşıma ücretine ilişkin faturaya itiraz edilmediği ve eşyanın gönderilene teslim edilmesiyle gönderen ve gönderilenin müteselsilen taşıma ücretinden sorumlu hale geldiği gözetilerek direnme kararı onanmış ancak taşıma ücretinin miktarı ve icra inkar tazminatı yönünden inceleme yapılmadığından bu hususların incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, davacı ile diğer davalılar arasında yapılan sulh ve ibra protokolünün Hazine'nin sorumluluğuna etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile diğer davalılar arasında yapılan sulh ve ibra protokolünün, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olan Hazine'yi de borçtan kurtardığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında zarar görenin Güvence Hesabından aldığı tazminatın, Güvence Hesabı tarafından zarara sebebiyet veren araç sürücüsü ve sahibine rücu edilmesi talebine ilişkin davada, zarar görenin araç sürücüsü ve sahibinden feragat etmesinin Güvence Hesabının rücu davasını etkileyip etkilemediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zarar görenin, zarar verenler ile protokol imzalayarak feragat etmesinin ve Güvence Hesabının bu feragate rağmen ödeme yapıp rücu davası açmasının haksız olduğu, feragatin diğer borçlu olan Güvence Hesabına da sirayet etmesi gerektiği ve Güvence Hesabının kusurlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin birleşen davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaza ilişkin değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde davalının miras kalan taşınmazın satış bedeli ile edinilen taşınmaz arasında illiyet bağı bulunmadığı belirtilmesine rağmen istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı ve davacı vekilinin taşınmazın güncel değerine yönelik istinaf talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmemesi hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan "Avukatlık ve Danışmanlık Sözleşmesi"nden kaynaklanan alacak davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi, sözleşmenin bazı hükümlerinin geçerliliği, azlin haklı olup olmadığı, vekalet ücretinin hesabı ve zamanaşımı gibi konularda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kısmi dava olarak açıldığı, davacının sonradan ıslah yoluyla talep artırımında bulunamayacağı, sözleşmedeki bazı hükümlerin simsarlık niteliğinde olup Avukatlık Kanunu'na aykırı ve kesin hükümsüz olduğu, davacının avans niteliğindeki ödemeyi ayrıca talep edemeyeceği, davacının dava dilekçesinde TL ile talepte bulunup sonradan döviz üzerinden talepte bulunamayacağı ve ıslahla artırılan kısımlar yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından mahkeme kararına dayanılarak başlatılan icra takibi sonucu yapılan ödemelerin, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasıyla fazla yapılan kısmın iadesine ilişkin alacak davasında, taraflar arasında imzalanan protokoldeki ibra hükmünün geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğu ve protokolde yer alan "ödeme bittikten sonra ibra edeceklerdir" şeklindeki ifadenin henüz doğmamış bir alacağa ilişkin olup geçerli bir ibra hükmü olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle açılan tazminat davasında, davalının müteselsil sorumluluğunun olup olmadığı ve varsa hangi kusur oranı üzerinden hesaplama yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dışı üçüncü kişinin kusurundan da sorumlu olan davalı işverene karşı açtığı davanın müteselsil sorumluluk hükümlerine dayandığı ve iş kazasından kaynaklanan zararın tamamından davalı işverenin sorumlu olduğu gözetilerek, davacının müterafik kusuru düşüldükten sonra kalan %60 kusur oranı üzerinden maddi tazminat hesabı yapılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu vefat eden sigortalının işe giriş bildirgesinin işveren tarafından süresinde verilmemesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücu davasında, işveren dışındaki diğer kusurlu olan davalıların da 506 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamındaki kusursuz sorumluluktan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 10. maddesinin, işverenin sigortalı çalıştırmaya başlama bildirimini süresinde yapmaması halinde uygulanacak bir yaptırım hükmü olduğu, iş kazasının oluşumunda kusuru olan diğer davalıların ise 26. maddedeki kusurlu sorumluluk hükümlerine göre sorumlu tutulması gerektiği, 10. madde kapsamında işverene yüklenen kusurun diğer davalılara yansıtılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, su altında kalan tarım arazileri karşılığında kendisine devredilen konut ve işletme binası için 2510 sayılı İskân Kanunu'nun ek 22. maddesi uyarınca yapılan borçlandırmanın, idarenin ancak yapının maliyet bedeli üzerinden borçlandırma yapabileceği hükmüne aykırı olarak fazla hesaplandığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2510 sayılı İskân Kanunu ve taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının sözleşmede yazılı bedeli ödemekle yükümlü olduğu ve bu bedelin yasal sınırları aştığı iddiasının dinlenebilir olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlenip üstlenmediği ve davacı şirketin davalı şirketlerden olan alacağına mahsuben, davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının takas edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlendiğinin anlaşıldığı ve davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının, davacının diğer davalı şirketten olan alacağına mahsuben takas edilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinde, borcun asıl borçlu dışında başka bir şirket tarafından üstlenilip üstlenilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, hizmet alımı sözleşmesinin asıl borçlusu olmasa da, sonradan borcu üstlendiğine ilişkin yapılan e-posta yazışmaları, faturaların davalı şirket adına düzenlenmesi, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin borçlu olarak kaydedilmesi ve davalı şirketin kısmi ödeme yapması gibi hususlar, dış üstlenme sözleşmesinin kurulduğuna dair yeterli delil olarak değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.