Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borcu Üstlenme”
- Uyuşmazlık: Borcu üstlenme sözleşmesi gereğince alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali talebinin, derdest olan aynı alacağa ilişkin başka bir dava ve takip varken kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin, alacağın Türk Lirası karşılığı belirtilmeden yabancı para üzerinden yapılması sebebiyle İİK m.58/3'e aykırı olduğu ve usulden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi tarafından imzalandığı iddia edilen 30.09.2003 tarihli sözleşmenin aslının sunulmaması, ancak davalının cevap dilekçesinde imzanın temsilcisi tarafından atıldığını belirtmesi ve temsilcinin tanık beyanında imzasını ikrar etmesi karşısında, sözleşmenin niteliği de gözetilerek, anılan sözleşmeye itibar edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, grup şirketlerinden birinin borcunu üstlendiğine dair 30.09.2003 tarihli sözleşmenin, davalının temsilcisi tarafından imzalandığının kabul edilmesi ve borcun üstlenilmesi sözleşmesinin geçerliliği için özel bir şekil şartı aranmaması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacak davasında, zamanaşımı ve borç üstlenmesi nedeniyle davalılardan hangisinin sorumlu olduğu ve ne kadar ödeme yapılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalılardan birine zamanaşımı nedeniyle kısmi kabul kararı verirken diğer davalı hakkında borcu üstlenme sebebiyle daha önce hüküm kurduğu ve ret kararı verdiği, bu iki davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücreti takdir ettiği hatasının düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından intifa hakkı saklı kalmak üzere Hazine'ye bağışlanan taşınmazın, davacının bakımı şartıyla bağışlandığı iddiasıyla, bakım şartının yerine getirilmemesi sebebiyle bağıştan rücuya dayalı tapu iptali ve tescil talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının bakımını üstlenmesinin bakım borcu ile taşınmazın bağışlandığı anlamına gelmeyeceği ve davacının kendi isteğiyle bakım merkezinden ayrılması nedeniyle bakım koşulunun bağışlanan tarafından ihlal edilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının davacıya olan borcunun, davacının üçüncü bir şirkete olan borcundan mahsup edilerek ödendiği iddiasının hukuki niteliğinin ve davalının borcunun sona erip ermediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının savunmasının borcun nakli niteliğinde olduğu ve davacının bu nakle açık veya zımni rıza gösterdiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem sözleşmesine konu taşınmazın iadesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ödenen borcun asıl borçlusu olan dava dışı kişi tarafından davacıya ödenmesi şartının gerçekleşmemiş olsa dahi, sözleşmede 18 ay sonunda taşınmazın iade edileceğine dair hüküm bulunduğu ve bu konuda davacıya tercih hakkı tanındığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan borcun, dava dışı şirketin borcu ödemeyi kabul etmesiyle borcun nakli yoluyla sona erip ermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun nakli için alacaklının açık muvafakatinin şart olduğu, somut olayda ise alacaklının borcun nakline açıkça muvafakat etmediğinin anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar ve dava dışı üçüncü kişi arasında düzenlenen protokolün, üçüncü kişinin borca katılma sözleşmesi mi yoksa bonolardan kaynaklanan borcun üstlenilmesi sözleşmesi mi olduğu ve davalının bonolardan doğan alacaktan sorumlu olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan kayıtların tarafların gerçek iradeleri çerçevesinde yorumlanmasıyla, protokolün üçüncü kişinin borca katılması niteliğinde olduğu ve davalının kambiyo senetlerinden kaynaklanan borcundan kurtulmadığı, sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı vekili tarafından imzalanan protokol hükümlerine göre ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolün imzalanmasında usule aykırılık iddia edilse de, davalı vekilinin protokol sürecinin tüm aşamalarında mutabakat sağladığının yazışmalarla ve taraf davranışlarıyla ispatlanmış olması, ayrıca borcun dış üstlenmesi niteliğindeki protokol hükümlerinin davacı tarafından ifa edildikten sonra usuli eksikliğin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyduğunu iddia etmesine rağmen, bozma ilamını doğru değerlendirip değerlendirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları dikkate almayarak ve taraflar arasındaki protokollerdeki edimlerin yerine getirilip getirilmediğini araştırmayarak, bozma kararını yanlış değerlendirip davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.