Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bordro Hizmet Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davacı avukatın, çalıştığı danışmanlık şirketi aracılığıyla davalı şirkete avukatlık hizmeti verdiği dönemde, haksız azledildiğini iddia ederek davalıdan karşı vekalet ücreti alacağı talebinde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukat ile davalı şirket arasında doğrudan bir vekalet ilişkisi bulunmadığı, davacının danışmanlık şirketiyle imzaladığı iş sözleşmesi kapsamında davalıya hizmet verdiği, ayrıca sözleşmede davalı şirkete karşı herhangi bir talepte bulunmamayı kabul ettiği gözetilerek, davacının karşı vekalet ücreti talebinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının bu muvazaa nedeniyle davalı belediyeden işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, muvazaa tespitine konu hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmadığı, aksine muvazaalı olmadığı kabul edilen başka bir hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı, ancak bu sözleşme kapsamındaki hizmet ve görev tanımı dışında çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespit edilmediği, ayrıca sonraki dönem için de ilgili hizmet alım sözleşmesi, davacının görevi, muvazaa raporu, raporun iptali davası ve yasal değişiklikler birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği gözetilerek eksik inceleme ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, muvazaa tespiti yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmadığı, aksine muvazaalı olmadığı kabul edilen başka bir hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı, ancak yaptığı işin hizmet alım sözleşmesinde yer alan hizmet ve görev tanımı dışında olup olmadığının belirlenmediği, ayrıca davacının sonraki dönemdeki çalışmaları yönünden de yasal değişiklikler ve muvazaa iddiaları değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarenin hizmet sözleşmesine aykırı ödeme yaptığı ve davacının fark alacaklarının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarenin hizmet sözleşmesine aykırı ödeme yaptığı ve davacının fark alacaklarının bulunduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarenin hizmet sözleşmesine aykırı ödeme yaptığı ve davacının fark alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararları usul ve yasaya uygun bulunarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve eksik ödenen ücret, ilave tediye ve ikramiye farklarının olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı idarenin hizmet sözleşmesine aykırı ödeme yaptığı ve davacının alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve eksik ödenen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından hizmet sözleşmesine aykırı ödeme yapıldığı ve davacının fark alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve eksik ödendiği iddia edilen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarenin hizmet sözleşmesine aykırı ödeme yaptığı ve davacının fark alacaklarının bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve talep ettiği ücret farkı, ilave tediye ve ikramiye farkının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarenin, hizmet sözleşmesine aykırı olarak eksik ödeme yaptığı gerekçesiyle davacı işçinin alacaklarının kabulüne dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 31.10.2008-10.01.2010 tarihleri arasında davacı ile davalı arasında hizmet akdi mi yoksa kira sözleşmesi mi bulunduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunsa dahi, fiili durumun hizmet akdine dayalı çalışma olabileceği, bu hususun tespiti için ekonomik riskin kime ait olduğunun ve davacının işverene bağımlı çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı limited şirkette şirket genel müdürü olarak yaptığı çalışmanın hizmet akdine mi yoksa vekâlet akdine mi dayandığı ve buna bağlı olarak hizmet tespiti davasının reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket genel müdürü olarak işverenden emir ve talimat almadan, aksine çalışanlara talimat vererek bağımsız çalışması, zaman ve bağımlılık unsurlarının gerçekleşmediğini gösterdiğinden, davacı ile davalı şirket arasında vekâlet akdi ilişkisinin kurulduğu gözetilerek, hizmet tespiti davasının reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.