Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bulundurma Amacı”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, satışa hazır vaziyette paketlenmiş 25 adet esrar maddesi ile yakalanmış olması, ayrıca geçmişte aynı suçtan mahkum edilmiş olması ve uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla bulundurduğuna dair savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek, eylemin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasına karşın, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 6. fıkrasındaki “bu suç” ibaresinin yargılama konusu suçu ifade ettiği, sanık hakkında daha önce aynı suçtan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine karar verilmiş ve sanığın bu tedbirlere uymadığı tespit edildiğinden, yerel mahkemenin sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yer olmadığına dair kararının gerekçesinin kanuni ve yeterli olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasının yanı sıra tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilmesinin zorunlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğe uğraması sonucu, hakimin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan kişi hakkında hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının zorunlu olmadığı, bu hususta takdir yetkisinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığa sadece hapis cezası vermesine ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında hapis cezasına hükmedilmesinin yanında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğinden sonra hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının hakimin takdir yetkisine bırakıldığı, sanığın daha önce aynı suçtan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği ve bu tedbire uymadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen esrarın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Ele geçirilen esrarın miktarı, farklı yerlerde ve paketlerde bulunması, bazılarının satışa hazır şekilde paketlenmiş olması gibi hususlar, sanığın uyuşturucu maddeyi ticari amaçla bulundurduğu kanaatine ulaşılmasını sağlayarak, yerel mahkemenin ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin sanığı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandıran kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde bulunan uyuşturucu maddenin ticari amaçlı mı yoksa kişisel kullanım için mi bulundurulduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen sentetik kannabinoid türü uyuşturucu maddenin ayrı ayrı paketler içerisinde toplam 13 parça halinde olması, her bir paketteki uyuşturucu madde gramajlarının yaklaşık aynı miktarlarda bulunması ve sanığın bu maddelerle akşam saatlerinde arkadaşıyla birlikte sokakta motosiklet ile gezerken yakalanması gibi olgular, uyuşturucu maddenin ticari amaçla bulundurulduğuna dair yeterli şüphe oluşturacak nitelikte görülerek yerel mahkemenin sanığı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve suçun işlendiği tarih ile karar tarihi arasında lehe yasal değişikliklerin bulunup bulunmadığı hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen kaçak sigara miktarının ticari amaçla bulundurmaya delalet ettiği, bu nedenle sanığın beraatine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca suç tarihinden sonra 5607 sayılı Kanun'da yapılan lehe değişikliklerin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti mi, yoksa kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair ihbar mektubu dışında başka delil bulunmaması, ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde olması ve sanığın tüm aşamalarda uyuşturucu maddeyi kullanmak için bulundurduğunu beyan etmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın uyuşturucu madde ticareti suçu işlediğinin şüphe boyutunda kaldığı ve sübuta ermediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu bağlamda yerel mahkemenin eksik araştırma yapıp yapmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ibraz ettiği fatura ve ithalat belgelerinin, ele geçirilen kaçak çaylarla olan ilgisinin ve çayların menşei ile ilgili eksik araştırma yapıldığı, zincirleme menşei araştırmasının tamamlanmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçundan sanık hakkında verilen cezada, 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesinin son cümlesi uyarınca hapis cezasının yanı sıra adli para cezasının da artırılıp artırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesinin son cümlesindeki "ceza" ibaresinin yalnızca hapis cezasının artırılmasına ilişkin olduğu, adli para cezasının ise TCK'nın 52. maddesi uyarınca tam gün sayısı üzerinden belirleneceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.