Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 326”
- Uyuşmazlık: Sanıkların öldürme eylemini tasarlayarak ve kan gütme saikiyle işleyip işlemedikleri, işledikleri kabulünde ise, akrabalarını öldüren kişinin ailesinden birini öldürdüklerini zannederek bir başka kişiyi öldüren ve bu suça azmettiren sanıkların TCK'nın hata hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların öldürme kararını aldıktan sonra ruhi sükunete ulaşıp ulaşmadıkları ve öldürme kararından vazgeçmedikleri hususunda kesin delil bulunmadığından tasarlamanın unsurlarının oluşmadığı, ancak sanıkların öç alma duygusu ve geleneklerin etkisiyle bir görevi yerine getirme bilinciyle hareket ederek kan gütme saikiyle hareket ettikleri, fakat kastettikleri kişiler yerine başkasını öldürdükleri için TCK'nın hata hükmünden yararlanmaları gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararına uyduktan sonra verdiği kararın "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığı ve dolayısıyla Ceza Genel Kurulu tarafından tekrar incelenmesinin gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararından sonra yerel mahkemece verilen kararın hukuken "yeni hüküm" niteliğinde olduğu, bu nedenle direnme niteliği taşımadığı ve 1412 sayılı CMUK'nın 326. maddesi uyarınca Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı direnilemeyeceği ilkesi gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıksız yararlanma suçundan sanığın savunması alınmadan verilen beraat hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararından sonra yerel mahkemece sanığa davetiye tebliğ edilmeden ve duruşmadan haberdar edilmeden direnme kararı verilmesi, sanığın bozmaya karşı beyanlarının alınmaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne dair Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu'nun daha önceki bozma ilamına uyularak verilen yerel mahkeme kararının hukuken yeni bir karar olması ve bu karara karşı direnilemeyeceği, dolayısıyla temyiz incelemesinin Özel Dairece yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme ve silahla tehdit suçlarından açılan kamu davalarında meşru savunma koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığına ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanının alınıp alınmaması hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanının alınmadan yargılamaya devam edilmesinin CMK 307/2 ve 1412 sayılı CMUK 326/2’ye aykırı olması ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle bozma nedeni teşkil etmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün bozulmasının ardından, yerel mahkemece verilen direnme kararından önce sanığın aleyhine olan bozma kararına karşı beyanının alınıp alınmaması gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe bozma kararına karşı sanığa savunma hakkı tanınmasının zorunlu bir usul hükmü olduğu, aksi halde savunma hakkının kısıtlanacağı ve bu durumun mutlak bozma nedeni teşkil edeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın beraatine ilişkin verilen ve aleyhe bozulan yerel mahkeme kararına karşı, sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanının alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasının CMK m. 307/2 ve 1412 sayılı CMUK m. 326/2'ye aykırı olduğu ve savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suçta kullanılan aracın iadesine ilişkin hükme, sadece mahkumiyet hükmünü temyiz eden sanık ve müdafii tarafından bir temyiz istemi olmamasına rağmen, Yargıtay tarafından incelenip incelenemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'da eşya müsaderesinin bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenmesi, CMK'nın 223. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerine ilişkin kararların hüküm sayılması ve 1412 sayılı CMUK'nın 305/1. maddesi uyarınca bu hükümlere karşı temyiz yolunun açık olması, aracın sanığa ait olması, gizli bölme içermesi ve suçta kullanılması, müsaderenin sanık lehine bir kazanılmış hak teşkil etmemesi ve mahkumiyet hükmünden bağımsız olsa da işlendiği suçtan ayrılamayacak nitelikte bir hüküm olması gözetilerek, sanık tarafından mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi halinde aracın iadesine ilişkin hükmün de temyiz incelemesine konu edilebileceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında meşru savunma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve mağdur E.'ye yönelik eylem nedeniyle sanıklar hakkında olası kastla yaralama suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ikamet ettikleri evin konumu ve yapısı, karşı tarafın eylemleri ve olayın gelişimi değerlendirilerek sanıkların meşru savunma hükümlerinden faydalanamayacakları, mağdur E.'nin yaralanmasına sebebiyet veren atışın hangi sanıktan geldiğinin tespit edilememesi nedeniyle olası kastla yaralama suçundan mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin yağma mı yoksa tehdit suçu mu oluşturduğu ve yerel mahkemenin direnme kararının usule uygun olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara yöneltilen suçlamanın alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle sanık müdafilerinin duruşmada hazır bulunmasının zorunlu olduğu, ayrıca sanıkların aleyhlerine olan bozma kararına karşı savunma haklarının kullanılmasının sağlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün Özel Dairece bozulmasının ardından yerel mahkemece verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında suç tarihinin hatalı olarak belirlenmesi, sanığa duruşma günü tebliğ edilmeden yokluğunda direnme kararı verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması ve bozma kararına hangi gerekçelerle uyulmadığının açıklanmaması, direnme gerekçelerinin gösterilmemesi ve bozulan kararın gerekçe ve deliller bölümünün aynen tekrarlanması gibi usule ve esasa ilişkin nedenlerle hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine temyiz bulunan dosyada, suç vasfının hatalı belirlenmesi durumunda, aleyhe temyiz yasağı kapsamında eleştiri ile onama kararı mı, yoksa bozma kararı mı verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe değiştirme yasağının yalnızca ceza miktarı ile sınırlı olup suçun niteliğini kapsamaması ve lehe temyiz halinde Yargıtay'ın suç niteliğindeki hatayı düzeltmekle yükümlü olması gözetilerek, yerel mahkemenin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verdiği mahkûmiyet hükmünün, silahla tehdit suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.