Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK m. 223/9”
- Uyuşmazlık: Dava zamanaşımının gerçekleştiği bir durumda Yargıtay Ceza Dairesince hükmün esastan incelenerek beraat kararının onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımının gerçekleşmesi durumunda derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller hariç öncelikle beraat değil, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği, somut olayda da derhal beraat kararı verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığı gözetilerek Özel Daire onama kararı bozulmuş ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay’ın bozma ilamına direnilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlığın çözümü.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, tanık ifadelerinin çelişkili olduğu, sanığın savunmasının aksini ispatlayacak delilin olmadığı ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunda dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararının, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince sanığa zararın tazmini halinde ceza verilmeyeceği bildirilmeden verilmesi nedeniyle bozulması üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının niteliği ve bu kararın Yargıtay tarafından incelenme şekli.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, bozma kararına konu hususlar dışında, ilk hükümde bulunmayan yeni gerekçelerin ileri sürülmesi ve bu gerekçelerin Yargıtay dairesi tarafından denetlenmemiş olması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın temyiz incelemesinin Yargıtay dairesi tarafından yapılması gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına istinaden verilen davanın düşmesi kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kapsamı (CMK m. 231/10 hükmü ile sınırlı mı yoksa dosya esasına ilişkin mi olacağı) hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/10. maddesindeki düşme kararının CMK’nın 223/8. maddesindeki düşme kararından farklı ve özel bir düzenleme olduğu, temyiz incelemesinin sınırlarının dar yorumlanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin sanığın denetim süresi içinde kasten suç işleyip işlemediği ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyup uymadığı hususları ile sınırlı olması gerektiği, sanığın güncel adli sicil kayıtlarına göre denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemediğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı sonrası verilen davanın düşmesine ilişkin hükmün temyiz incelemesinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, uygulama şartları ve sanığın HAGB’yi kabul etmesinin bir anlaşma niteliği taşıması gözetilerek, temyiz incelemesinin CMK 231/10’daki şartlarla (denetim süresinde yeni suç işlenip işlenmediği ve yükümlülüklere uyulup uyulmadığı) sınırlı olması gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği değerlendirilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin davanın düşmesine ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: 3628 sayılı Kanun kapsamında rüşvet ve irtikap suçlarından açılan kamu davasında, eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kanısına ulaşılması halinde, kamu görevlisi olan sanıklar hakkında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3628 sayılı Kanun'un 17. maddesi ile maddede sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve kovuşturma evresinde suçun niteliği 3628 sayılı Kanun dışına çıksa dahi idari merciden izin alınmasına gerek olmadığı, zira ceza davası konusunun iddianamedeki maddi vakıalarla sınırlı olduğu ve mahkemenin değişen suç niteliğine göre ek savunma hakkı vererek hüküm kurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren nitelikli hırsızlık suçundan yargılanan sanığın sorgusunun, CMK'nın 196/2. maddesine aykırı olarak istinabe yoluyla alınması ve bu nedenle usulüne uygun savunmasının bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin TCK’nın 119/1-c bendi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinde haksızlık bilinci bulunup bulunmadığı, kastın varlığı, hatanın kaçınılmaz olup olmadığı ve TCK'nın 30/4. maddesindeki haksızlık yanılgısı hükümleri değerlendirilerek, sanıklardan birinin haksızlık yanılgısına düştüğü ve diğer sanık hakkında da şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşürülmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve dava dışı tarafların temyiz hakkının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa atılı suçun 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlemin sanığın 05.04.2013 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten sonra zamanaşımını kesen veya durduran bir sebep bulunmadığı gözetilerek asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, ayrıca dava dışı tarafların kanun yollarına başvurma hakkı bulunmadığından yerel mahkemenin sanık hakkında kamu davasının düşmesine ilişkin kararı onanmıştır. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.