Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Hükmünün Delil Olarak Kullanılması”
- Uyuşmazlık: Hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan şüpheli ile aynı suçtan soruşturulan ve tanıklıktan çekinme hakkı bulunan diğer şüpheli arasındaki telefon görüşmelerinin, hakkında iletişimin tespiti kararı bulunmayan şüpheli aleyhine delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.135/3 hükmünün birlikte suç işleme şüphesi altında bulunan kişileri kapsamayacağı, suça katılımı tespit edilen kişinin tanıklıktan çekinme hakkını kaybettiği ve iletişimin tespiti kararının usulüne uygun olarak alınması gözetilerek, telefon görüşme kayıtlarının diğer şüpheli aleyhine delil olarak kullanılabileceği kabul edilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza infaz kurumunda hükümlü bulunan sanığın, telefon görüşmesi sırasında görevli memura yönelik hakaret suçunun, telefon dinlemesinden elde edilen kayıtlar ile ispatlanıp ispatlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevlerinde yapılan telefon dinlemelerinin CMK 135'teki koruma tedbiri kapsamında değerlendirilemeyeceği, 5275 sayılı Kanun'un 66. maddesi gereğince cezaevinde tutulmanın doğal bir sonucu olarak elde edildiğinden yasal bir delil niteliği taşıdığı ve bu delillerin kullanılmasının yasaklanmasına dair bir düzenleme de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı elde edilip edilmediği, buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığa atılı suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kendi rızasıyla teslim ettiği ve montunun ceplerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin suçüstü hükümlerine göre hukuka uygun olarak elde edildiği, ancak karakolda gözaltına alınmadan önce cüzdanında ele geçirilen uyuşturucu maddenin ve telefon görüşmesinin hukuka aykırı olarak elde edildiği gözetilerek, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılmış ve dosya esas incelemesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Haklarında iletişimin tespiti kararı bulunmayan sanıkların, iletişimin tespiti kararı bulunan diğer sanıklarla yaptıkları telefon görüşmeleri ve mesajlarının hukuka uygun delil olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu delillere dayanılarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkındaki iletişim kayıtlarının tesadüfen elde edilmiş delil niteliğinde olduğu, ancak bu delillerin ancak ilk tespit edilen konuşma veya mesajlarla sınırlı olarak değerlendirilebileceği, ilk tespitten sonraki konuşma ve mesajların ise CMK'nın 135. maddesi uyarınca alınmış bir karar olmadığı için hukuka aykırı delil olarak kabul edileceği ve yerel mahkeme gerekçesinin de suçun unsurları yönünden her bir sanık bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapmadığı için yetersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter tespit tutanağı ile elde edilen delillerin hukuka aykırı olup olmadığı ve bu delillere dayanılarak verilen beraat kararına karşı direnmenin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde, suç şüphesinin öğrenilmesinden itibaren delillerin toplanması ve tespiti yetkisinin münhasıran Cumhuriyet savcılarına ve kolluk görevlilerine ait olduğu, noterlerin bu konuda yetkili olmadığı, dolayısıyla bu yolla elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, ancak yerel mahkemenin dosyadaki diğer delilleri değerlendirmeden direnme kararı vermesinin isabetsiz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı ile aralarındaki hukuk davasında delil elde etmek amacıyla davacının muayenehanesinde gizlice ses kaydı alıp dosyaya sunmalarının hukuka aykırı olup olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacı doktorun muayenehanesinde gizlice ses kaydı alarak elde ettikleri delilin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen nitelikli dolandırıcılık mahkumiyetine ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak olarak gösterdiği hukuk davaları ve e-posta yazışmaları ile protokol taslaklarının, yargılama sırasında mahkemenin bilgisi dahilinde olduğu, incelendiği ve değerlendirildiği, bu nedenle de CMK'nın 311. maddesinde düzenlenen yeni delil ve olay niteliğinde olmadığı gözetilerek, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet ve düşme kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında iletişimin tespiti kararının hukuka aykırı olması ve eksik araştırma yapılması nedeniyle mahkumiyet hükmü bozulmuş, sanık ...'ın ölümü nedeniyle hakkında verilen düşme kararı ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'in, tutuklu şüphelilerin tahliyesine karar vermeleri nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda, hiyerarşik yapısına dahil oldukları ByLock iletişim sistemini kullanarak ve hukuka aykırı kararlar vererek örgütün amaçlarını gerçekleştirmelerine hizmet etmeleri ve tutuklu şüphelilere haksız menfaat sağlamaları gözetilerek, silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın aracında yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Araçta yapılan aramanın CMK'nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri olmaksızın gerçekleştirildiği, ayrıca PVSK'nın 9. maddesi kapsamında alınmış bir önleme araması kararının da bulunmadığı, araçta bulunan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı elde edilmiş bir delil olarak kabul edilmesi gerektiği, bu delilin hariç tutulması halinde sanığın mahkumiyetine yeterli başka bir delil de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.