Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Mahkumiyeti”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan hükmün kararda açıkça gösterilmesinin gerekip gerekmediği ve birden fazla tekerrüre esas mahkumiyet olması halinde hangisinin esas alınacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan hükmün kararda gösterilmesi gerektiğine dair açık bir düzenleme bulunmaması, 5275 sayılı CİKHK'nın 108/2. maddesinde ise tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktarın tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının belirtilmiş olması ve birden fazla tekerrüre esas mahkumiyet olması halinde en ağır cezanın esas alınmasının koşullu salıvermeden yararlanma imkanını kısıtlayıcı bir unsur olması gözetilerek, tekerrüre esas alınan hükmün kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas mahkumiyet varlığında ise infaz aşamasında en ağır cezanın esas alınması gerektiği, bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükmün doğru belirlenip belirlenmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün, adli sicil kaydındaki ikinci kez mükerrirliğe esas teşkil eden ve daha ağır cezaya hükmedilen başka bir mahkumiyet hükmü olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ev başkanının sorumluluğu esasına dayalı tazminat davasının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, fiil ve failin öğrenildiği tarih ile dava açma tarihi arasında iki yıllık, fiilin işlendiği tarih ile dava açma tarihi arasında on yıllık zamanaşımı süresi olduğu, ceza mahkemesinde verilen mahkumiyet kararının hukuk hakimini maddi olgular bakımından bağladığı, somut olayda ise mahkumiyet kararının Yargıtayca bozulduğu tarihin fiil ve failin öğrenildiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu tarihten önce davanın açıldığı, ayrıca on yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıdan tefecilik yoluyla aldığı borcu fazlasıyla ödediğini iddia ederek, fazla ödediği miktarın faiziyle tahsilini istediği alacak davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında tefecilik suçundan açılan ceza davasında verilen mahkumiyet kararının, hukuk mahkemesini olayların tespitinde bağlayıcı nitelikte olduğu ve bu kararın dosya kapsamına göre değerlendirilerek Türk Borçlar Kanunu'nun 26. ve 27. maddeleri kapsamında incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra vefat etmesi ve ceza mahkumiyetinin şahsiliği ilkesi gereği ölümle birlikte ceza ilişkisinin ortadan kalkması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının konusuz kalması gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinin usul ve yasaya uygun yapıldığı, delillerin yeterli ve gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin ve suç vasfının doğru belirlendiği, ceza tayininin yasal olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay Ceza Dairesince onanmasından sonra sanığın ölmesi nedeniyle ceza mahkumiyeti ve mahkumiyete bağlı tüm sonuçlar ortadan kalkmış olup, mahkumiyet kararından zarar görme şartı gerçekleşmediğinden ve hükmün hukuka uygunluğunun denetlenmesinde hukuki yarar kalmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz ve tescil davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların orman içi açıklık olup olmadığı ve zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan ceza mahkumiyet kararının, direnme kararına konu taşınmazlar hakkında olmadığı ve bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararının bu gerekçeyle uygun bulunduğu gözetilerek dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kasten yaralama suçundan hükmedilen cezanın miktarı, suç vasfı ve tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ceza miktarının uygun olduğu, ancak önceki mahkumiyetinin tekerrür hükümleri açısından değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının tekerrür yönünden bozulmasına, ancak diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine dair verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine, sanığın suçu işlemediği ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği iddiaları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinin usul ve yasaya uygun olduğu, delillerin ve iddiaların değerlendirildiği, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik bir durum olmadığı ve cezanın yasal bağlamda verildiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Desteğin tam kusurlu hareketiyle ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının, 5237 sayılı TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve bu suçla ilgili ceza davasının sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca maddi tazminat davası için de geçerli olduğundan, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi kötü niyetle iktisap edip etmediği ve keşidecinin lehtara yaptığı ödeme def'ini hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Henüz kesinleşmemiş ceza mahkemesi kararında, davaya konu bonoda sahtecilik yapıldığına dair mahkumiyet kararı bulunduğu ve ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini maddi olay yönünden bağlayacağı gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.