Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezai Sorumluluk”
- Uyuşmazlık: Bir kişinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, yayaya taksirle yaralama suçundan ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralama suçunun failinin herkes olabileceği, yayanın trafik kurallarına uymaması halinde bu suçun oluşabileceği, yayalar için de öngörülen trafik kurallarına uyulmamasının başkalarının yaralanmasına neden olabileceğinin öngörülebilir olduğu ve yayanın kusurlu hareketinin neticesi ile illiyet bağı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir kişinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, sanığın yaya olması ve herhangi bir trafik aracını kullanmaması nedeniyle taksirle yaralama suçunun faili olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle öldürme ve yaralama suçlarının herkes tarafından işlenebileceği, kategorik olarak yayaların bu suçların faili olamayacağının söylenemeyeceği, yayaların da trafik kurallarına uymamak suretiyle kusurlu hareket ederek başkasının yaralanmasına neden olması durumunda taksirle yaralama suçundan cezalandırılabileceği gözetilerek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmünün ulaşılan bu sonuçla birlikte esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan bir trafik kazasında asli kusurlu olan yayaya taksirle öldürme suçundan ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Trafik Kanunu'nun trafik güvenliğini ve düzenini sağlamak amacıyla yayalar için de kurallar öngördüğü, yayaların da bu kurallara uymamak suretiyle taksirle öldürme suçunu işleyebilecekleri ve TCK'nın 85. maddesinin failinin sadece araç sürücüleri ile sınırlı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin yayayı cezalandıran hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık B.. Y..’in katılan E.. B..’a yönelik eyleminin niteliği ile sanık R.. Y..’in diğer sanıkların maktule ve katılan E.. B..’a yönelik eylemlerine iştirak edip etmediği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık B.. Y.’nin katılan E.. B.’a yönelik eyleminin husumet, kullanılan silahın niteliği ve hayati bölgelere isabet gibi unsurlar gözetilerek teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçu olarak nitelendirilmesi gerektiği, sanık R.. Y.’nin ise diğer sanığın maktule yönelik eylemine yardım etmek suretiyle iştirak ettiği ancak katılana yönelik eyleme iştirak iradesinin bulunmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin sanık B.. Y. hakkında kasten yaralama suçundan verdiği mahkumiyet hükmü ile sanık R.. Y. hakkında her iki eylemden dolayı verdiği beraat hükümlerinin bozulmasına, sanık R.. Y. hakkında katılana yönelik eylemden dolayı verilen beraat hükmünün ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına dair açıklama yapılmadığından tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, Özel Daire'nin bozma isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı ve muhatap adına tebligat almaya yetkili olduğuna dair bir açıklamanın tebliğ mazbatasında yer almaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanmak üzere sorumlu müdüre gönderilen düzeltme ve cevap yazısının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. ve 20. maddeleri uyarınca, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışılması, muhatabın bulunmaması halinde ise aynı yerde sürekli çalışan ve muhatap adına tebligat almaya yetkili birine tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususların tebliğ mazbatasında açıkça belirtilmesi gerektiği; somut olayda ise bu hususlara uyulmadığından tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığı, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığı, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine başka bir kişiye yapıldığı ve bu kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığı hususlarında tebliğ mazbatasında herhangi bir açıklamanın bulunmaması nedeniyle tebligat işleminin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkemenin düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba tebliğ edilmeye çalışıldığına, muhatabın bulunmadığına, tebligatın hangi sebeple muhatap yerine başka birine yapıldığına ve tebligatı alan kişinin tebliğ tarihi itibariyle aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı ve muhatap adına tebligat almaya yetkili olduğuna dair açıklamanın tebliğ mazbatasında bulunmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek Özel Daire'nin bozma kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığı'nın bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların akaryakıt kaçakçılığı suçunu, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurları oluşacak şekilde mi yoksa iştirak halinde mi işledikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, hiyerarşik bir yapı altında, süreklilik arz eden bir şekilde ve yeterli araç gerece sahip olarak, ileriye dönük belirsiz sayıda ve tipte suç işleme iradesiyle hareket ettikleri, aralarındaki akrabalık ve hemşehrilik ilişkilerinin örgüt yapısına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın suça iştiraki bulunup bulunmadığı ve cezai sorumluluğunu etkileyen hastalığı nedeniyle beraatine karar verilip verilmemesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleme katılımının ve cezai sorumluluğunun bulunduğuna dair yeterli delil bulunduğu, temel cezanın tayininde bir isabetsizlik olmadığı ve usul hükümlerine uygun yargılama yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın akıl hastalığı nedeniyle cezai sorumluluğunun olup olmadığı ve kasten yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cezai sorumluluğunun tam olduğuna dair sağlık kurulu raporu ve diğer deliller değerlendirilerek, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olması, atılı suçu işlediğine dair mahkumiyet hükmünün yerinde görülmesi ve zamanaşımının da gerçekleşmemiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.