Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezaların Şahsiliği”
- Uyuşmazlık: Özel Daire'nin, sanığın eşine ilişkin delillerin sanık aleyhine kullanılması nedeniyle temel cezanın fazla tayin edildiği gerekçesiyle bozma kararı vermesine rağmen, yerel mahkemenin direnme kararında aynı delillere dayanarak temel cezayı artırması.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında sanığın eşi hakkındaki beyan ve delilleri sanık aleyhine kullanarak temel cezayı artırmasının, Anayasa'nın 38/7. maddesi ve TCK'nın 20/1. maddesinde düzenlenen suç ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olması ve bozma kararının sonuçsuz bırakılması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanma şeklinin doğru olup olmadığı hususlarında yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz aşamasında öldüğünün anlaşılması üzerine, ceza davalarında cezaların şahsiliği ilkesi gereği ve 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi uyarınca ölümle ilgili mahallinde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın temyiz aşamasında öldüğünün nüfus kaydından anlaşılması halinde, Yargıtay'ın vereceği karar ve yapacağı işlem nedir?
Gerekçe ve Sonuç: Ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu ve ceza davalarında cezaların şahsiliği ilkesi gereğince sanığın ölümüyle ceza ilişkisinin sona erdiği gözetilerek, Yargıtay tarafından ölüm bilgisi nedeniyle hükmün bozulmasına ve yerel mahkemece gerekli araştırma yapılarak TCK'nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi kararı verilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra vefat etmesi ve ceza mahkumiyetinin şahsiliği ilkesi gereği ölümle birlikte ceza ilişkisinin ortadan kalkması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının konusuz kalması gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hükümden önce öldüğünün tespit edilmesi üzerine, ceza davalarının şahsiliği ilkesi ve TCK'nın 64. maddesi gözetilerek hükmün bozulmasına ve yerel mahkemece ölümün tespiti halinde davanın düşürülmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşinin kaçak elektrik kullanımından dolayı abonesinin elektriğinin kesilmesi üzerine tüketici tarafından açılan manevi tazminat davasında, elektrik dağıtım şirketinin sözleşme hükmüne dayanarak yaptığı kesintinin hukuka uygun olup olmadığı ve tüketicinin manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil oluşumu için gerekli unsurların varlığı, Anayasa'nın kişilerin yaşama ve varlığını koruma hakkına ilişkin 17. maddesi ile ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi ve kesinleşmiş yargı kararıyla elektrik kesme işleminin hukuka aykırı olduğunun tespit edilmiş olması gözetilerek, tüketicinin manevi tazminata hak kazandığı kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz incelemesi sırasında öldüğünün anlaşılması üzerine, ceza davalarının şahsiliği ilkesi gereğince ve ölüm halinde davanın düşmesi gerektiği gözetilerek, hükmün bozulmasına ve mahallinde ölümün teyidi halinde davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hükümden önce öldüğünün anlaşılması üzerine müsadereye konu eşyanın bulunduğu dosyada yapılması gereken işlem nedir?
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşeceği, ancak müsadereye tabi eşya hakkında yargılamanın devam edeceği ve yerel mahkemece ölümün kesin olarak tespiti sonrası bu hususta karar verilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmün, borçlu asile icra emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaların şahsiliği ilkesi ve İcra İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek suçundan dolayı borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin kendisine tebliğ edilmiş olması gerektiği, vekiline tebliğ edilmiş olmasının yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın "öz yönetim" çağrısı içeren basın açıklamasının TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın basın açıklamasının içeriği, açıklamanın yapıldığı ortam, PKK/KCK'ya müzahir internet sitelerindeki çağrılarla bağlantısı, açıklamadan sonra bölgede meydana gelen terör eylemleri ve sanığın örgüt içindeki konumu gibi unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik ve elverişli olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanığın suça iştirak derecesinin Özel Dairece belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın akaryakıta dönüştürülmüş kaçak petrol ürününü ticari amaçla satın alıp almadığına ve bu eylemin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'na muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ticari amaçla kullanılan bir tırın deposuna, kaçak olduğu anlaşılan akaryakıta dönüştürülmüş petrol ürünü koyarken suçüstü yakalanması, ele geçirilen ürünün TÜBİTAK raporuyla kaçak olduğunun tespit edilmesi ve olaydaki diğer deliller birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'na muhalefet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.