Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü”
- Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir çocuğun taksirle yaralama suçunun mağduru olduğu olayda, çocuğun adının, soyadının ve fotoğrafının gazetede yayınlanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur oldukları suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın çocuğun yüksek yararı ve kişilik haklarının korunması amacıyla getirildiği, basın özgürlüğünün bu konuda Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan çocuk hakları karşısında sınırlandırılması gerektiği, haberde kamu yararı bulunmasının dahi suçu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozan Özel Daire kararının kaldırılmasına ve mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir suç mağdurunun kimliğinin gazetede yer alan haberde açıklanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur olarak yer aldığı suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın kamu yararı veya basın özgürlüğü gibi gerekçelerle ihlal edilemeyeceği, ve somut olayda gazetede yayınlanan haberde mağdur çocuğun ad, soyad, fotoğraf ve okul bilgilerine yer verilerek kimliğinin açıklandığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından kaleme alınan köşe yazısında başka bir gazeteden alıntı yapılarak davacının kişilik haklarına saldırılıp saldırılmadığı ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yazının içeriğinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde, güncel bir bilgi olarak verilmesinin yanında üslubunun kamuoyunda şüphe yaratıcı nitelikte olması, davacının suçlu olduğu izlenimini vermesi suretiyle eleştiri sınırlarını aşarak kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, ayrıca davacının bir siyasetçi de olsa suçsuzluk karinesinin ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın internet sitesinde yayınladığı haberde terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerinin kimliklerini açıklayarak Terörle Mücadele Kanunu'nun 6/1. maddesinde düzenlenen "açıklama ve yayınlama" suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın terörle mücadelede görev alan kişilerin kimliklerini terör örgütlerine hedef gösterme kastıyla hareket etmediği, haberin ulusal bir gazeteden alındığı ve suçun oluşması için gereken özel kast unsurunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın internette yayınladığı yazının hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılan hakkında 20 yıl önce verilmiş ve hükmü ertelenmiş bir mahkûmiyeti, güncel bir olay gibi ve abartılı bir üslupla haber yapması, katılanın toplumdaki konumu ve haberin içeriği gözetildiğinde, basın ve ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceğinden, yerel mahkemenin mahkûmiyet kararına esas teşkil eden bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın gazetedeki yazısında kullandığı ifadelerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazısındaki bazı ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, hakaret suçunun unsurlarını taşıdığı ve mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika tüzüğünde yer alan "bireylerin ana dillerinde öğrenim görmesini savunur" ibaresinin Anayasa'nın 3. ve 42. maddelerine ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 20. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu aykırılığın sendikanın kapatılmasını gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika tüzüğündeki ilgili ifadenin Anayasa'nın ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Türkçe'nin resmi dil olduğuna ilişkin hükümlerine aykırı olduğu, sendikanın amacının kamu görevlilerinin mesleki ve ekonomik haklarını korumak ve geliştirmek olması gerektiği, anadilde eğitim savunusunun bu amacı aştığı ve uluslararası sözleşmelerin ifade ve örgütlenme özgürlüğünün bu tür aykırılıklar karşısında sınırlandırılabileceği yönündeki hükümleri de gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yönelik sarf ettiği "hainler korkak olur" sözünün kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: "Hain" kelimesinin anlamı, söylenme amacı, Başbakan'ın konumu ve görevi birlikte değerlendirildiğinde, sanığın hiçbir veriye dayanmayan ve bizzat Başbakan'ın kişiliğine yönelik bu sözünün eleştiri sınırlarını aşarak, sövmek suretiyle muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu ve bu nedenle de kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın polis memurlarına söylediği "Hop ne oluyor, sizin yaptığınız eşkıyalık buna yol kesme denir, siz polis olamazsınız arama kararınızı görelim" sözlerinin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, polis memurlarının görevlerini kanuna uygun yapmadıklarını vurgulamaya yönelik ve ifade özgürlüğü kapsamında kaba söz ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu, onların onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövme fiili içermediği gözetilerek hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, ağabeyinin aldığı cezaya tepki olarak sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, ağabeyinin aldığı cezaya yönelik şiddetli elem ve ızdırap sonucu açığa vurduğu şahsî değer yargıları kapsamında kaldığı, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gazeteci olması, kitaptaki ibarelerin demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştirme, yorumlama işlevi ve Anayasa'nın 26. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi gözetildiğinde, kitap içeriğinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.