Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dairenin Kapatılması”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir beraat kararına rağmen aynı suçtan dolayı mükerrer temyiz incelemesi yapılıp bozma kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı suçtan verilen beraat kararının Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleşmesine rağmen, Yargıtay 18. Ceza Dairesince mükerrer temyiz incelemesi yapılarak bozma kararı verilmesi ve bu karara dayanılarak yerel mahkemece mahkûmiyet kararı kurulması, non bis in idem ilkesine ve kesin hüküm ilkesine aykırı olması gözetilerek, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın sorgusunda hazır bulunan avukatın müdafilik sıfatını kazanıp kazanmadığı, gerekçeli karar tebliğinin kime yapılması gerektiği ve sanığın temyiz dilekçesinin süresinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sorgusunda hazır bulunan avukatın, sanık tarafından vekil olarak bildirilmesi ve savunmanın birlikte yapılması nedeniyle müdafilik sıfatını kazandığı, Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği ve bu nedenle sanık müdafisine yapılan tebligatın geçerli tebligat olduğu, sanığa cezaevinde yapılan bildirimin hükümden haberdar olmak için yeterli olmadığı gözetilerek, sanık ve müdafisinin temyiz dilekçelerinin süresinde kabul edilerek, dosyanın esastan incelenmesi için Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirip kullanması eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu ve kimliği tahrif edilen kişinin davaya katılan sıfatıyla dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kimliği tahrif edilen kişinin eylemden doğrudan zarar gördüğü ve davaya katılan sıfatıyla dahil edilmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkeme kararının kimlik sahibine tebliğ edilmesi ve katılma hakkı kullandırılmadan temyiz incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, Özel Daire bozma kararı kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu mu yoksa resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin temyiz nedenlerinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde değerlendirilmemiş olması ve Özel Dairenin ek tebliğname talep etmeksizin hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek, ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, suçtan doğrudan zarar gören Milli Eğitim Bakanlığı'nın davadan haberdar edilmeden verilmesi nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgelerin Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir kuruma ibraz edilerek haksız ödemeye sebebiyet verilmesi nedeniyle Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususların yerine getirilmemiş olmasının Bakanlığın kanun yollarına başvurma hakkını engellediği gözetilerek Özel Daire'nin onama kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliği için dosya tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin, itirazın iptali ve tazminat davalarında davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz üzerine Yargıtay'ın bozma ilamına rağmen direnme kararı vermesi nedeniyle yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6763 sayılı Kanun ile HMK'ya eklenen "Geçici Madde 4" hükmü gereğince, direnme kararlarının öncelikle kararına direnilen daire tarafından incelenmesi gerektiği, bu dairenin kapatılmış olması halinde ise dosyanın yetkili daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) ilişkin çelişkili gerekçeler içeren ilk hükmünün Yargıtay tarafından bozulmasının ardından verdiği direnme kararının, yeni hüküm sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, HAGB'nin uygulanmamasına dair ilk hükümde yer almayan yeni gerekçeler sunarak hüküm kurması, direnme kararını yeni hüküm niteliğine soktuğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 15. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların dolandırıcılık suçundan beraatlerine ilişkin direnme kararının, sanıkların bazıları hakkında vefat, diğerleri hakkında ise aleyhe bozmaya karşı savunma alınmadan verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararına konu beraat hükmünün sanık ... hakkında yargılamayı kesin olarak sona erdirmesi ve ceza muhakemesinde hükmün tashihine imkan bulunmaması nedeniyle, vefatına dair ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu, ayrıca sanık ...’ün ölümünün direnme kararından önce gerçekleştiğinin tespit edilmiş olması, diğer sanıklar ... ve ... hakkında ise aleyhe bozmaya karşı savunmalarının alınmadan direnme kararı verilmesinin CMK m.307/2’ye aykırı olması ve savunma hakkını ihlal etmesi sebebiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın internet üzerinden iş ilanlarına başvurarak yol parası adı altında para temin etmesinin, basın yayın yoluyla nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık suçu mu oluşturduğu ve basit dolandırıcılık olarak kabul edilmesi halinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların internette yayınladıkları iş ilanlarındaki iletişim bilgilerini kullanarak kendilerine ulaşması ve hileli davranışlarla para temin etmesinin, basın yayın araçlarının sağladığı bir kolaylıktan yararlanmak olarak değerlendirilemeyeceği, eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve bu suçun 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu çekin araç alım satımında önceden doğmuş bir borca karşılık verilmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı ve çekin sahteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve mahkumiyet kararının verilip verilmemesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu senedin aslının bulunmaması, sanıkların savunmalarının ve banka kayıtlarının dikkate alınarak yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevinde kendisine verilen yatağın içindeki pamukları yakması eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yatağın pamuklarını yakarak malın fiziki varlığını tamamen ortadan kaldırdığı ve bu eylemin yatağın kullanım amacına uygunluğunu önemli ölçüde azalttığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.