Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Konusu Kalmama”
- Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının talebinin davalıya yapılan iki ayrı pay satışını kapsayıp kapsamadığı, davalının ilk pay satışı sebebiyle paydaş haline gelip gelmediği ve ilk pay satışı bakımından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile diğer davalıya yapılan pay devrinin gerçek bir satış olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yalnızca ikinci pay satışına yönelik önalım talebinde bulunduğu, ilk pay satışına ilişkin bir talep içermediği ve davalının ilk pay satışı ile taşınmazda paydaş haline geldiği gözetilerek, davalı yönünden direnme kararı bozulmuş; diğer davalıya yapılan pay devrinin ise gerçek bir satış olmadığı, payın iadesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mihrişah Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı H.. Y..'ın zilyetlik iddiasına dayalı tescil talebine, tapu maliklerinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyeti, tapu kaydının geçerliliği ve zilyetliğin niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı H.. Y.. lehine Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların tapulu bir taşınmazı devrederken, aslında bitişiğindeki tapusuz taşınmazı devretmek istedikleri ve bu nedenle satış sözleşmesinde irade bozukluğu nedeniyle hata bulunduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazın tamamını bilerek ve isteyerek devrettiği, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki farkın ve tanık beyanlarının tek başına irade bozukluğuna dayalı hatayı kanıtlamadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil iddiasıyla iptalini ve Hazine adına tescilini talep ettiği davada, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin, yetkisiz bir heyet tarafından düzenlenen ve yasa ile yönetmeliğe aykırı bir işlem sonucu oluşturulan 31.07.1989 tarihli "Mahkeme Kararı Uygulama Tutanağı"na dayanılarak tapuya tescil edildiği, bu parsellerin bulunduğu alanın daha önce kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde yer aldığı, 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 5658 sayılı Yasa uyarınca iade talebinin reddedilerek Hazine mülkiyetinde kaldığı gözetilerek, davalı adına oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve davalının ediniminin korunamayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların eski çiftlik tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, davalıların zilyetliğinin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. ve 78. maddeleri gereğince tapu kaydının hukuki kıymetini yitirip yitirmediği ve davacılar lehine tapu kaydına kapsam tayini gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların gelirleri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davalı ve önceki zilyetlerin taşınmaz üzerinde Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce en az 10 yıllık bir süre zilyetliğinin bulunduğu ve bu zilyetliğin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesinde belirtilen koşulları sağladığı gözetilerek davacılar lehine tapu kaydına kapsam tayini yapılmasına gerek olmadığı ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların çiftlik tapusu kayıtlarına dayanarak açtıkları davada, davalı tarafından ileri sürülen zilyetliğin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. ve 78. maddeleri uyarınca tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve önceki zilyetlerin dava konusu taşınmazı bir insan ömrünü aşan süreden beri malik sıfatıyla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığı ve davacıların tapu kayıtlarının Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince dava konusu taşınmaz bakımından hukuki değerini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya satış bedeli olarak ödendiği iddia edilen paranın akıbetinin, taşınmazların kiraya verilip verilmediği ve kim tarafından ne zaman kiraya verildiğinin araştırılması gerektiği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 12.06.1995 tarihinden önce meydana getirilen sinema eserlerinde başrol oyuncusu olarak yer alan icracı sanatçının, eser sahibi yapımcı ile yaptığı sözleşme ile FSEK m. 80 kapsamındaki mali haklarını devrettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve bu bağlamda icracı sanatçının mirasçılarının, eser sahibi/devralandan tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m. 80 kapsamındaki icracı sanatçı haklarının 12.06.1995 tarihinden sonra tanındığı, bu tarihten önceki sözleşmelerle bu hakların devredilemeyeceği, FSEK’in 51. maddesi gereğince ileride doğacak hakların devrinin geçersiz olduğu ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi olarak korunamayacağı gözetilerek, davacıların tazminat talep etme hakları bulunduğundan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı köy adına tescil edilen cami ve arsasının, davacı köyün idari sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın hangi köye ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın cami ve arsası vasfında kamu hizmet malı sayılması ve davacı köyün idari sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi gereğince taşınmazın davacı köy adına tescilini gerektirdiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının taşınmazı kötü niyetle iktisap edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasbırakanından kalan ve uzun süredir zilyetliğinde bulunan taşınmazın davalı tarafından kötü niyetle iktisap edildiğinin ve davacının 20 yıllık zilyetlik süresini tamamladığının tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.