Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Takipten Vazgeçme”
- Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davacının takip talebinden sonra ancak dava açılmadan önce yapılan kısmi ödemeyi mahsup etmeden dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında amaç, itiraz nedeniyle durmuş olan takibin devamını sağlamak olup, takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılan kısmi ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 696 sayılı KHK ile kadroya geçiş şartı olarak ileri sürülen hususlar nedeniyle yaptığı feragat beyanlarının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 375 sayılı KHK kapsamında olmayan davalıya karşı açtığı dava ve icra takibinden, kadroya geçiş için zorunlu olmadığı halde feragat etmesinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen esaslı yanılma hükümleri kapsamında değerlendirilerek feragat beyanlarının geçersizliğine ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın kredi alacağına ilişkin takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz aşamasında takibe itirazdan vazgeçmesi üzerine, takipten vazgeçme beyanı çerçevesinde yeniden karar verilmek üzere bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz aşamasında davacı kadının boşanma davasından feragat etmesi ve davalı erkeğin de bu feragati kabul etmesi üzerine verilecek kararın ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m.123 uyarınca, davacının hüküm kesinleşmeden önce davalının rızası ile davasından feragat edebileceği ve bu durumda davanın açılmamış sayılacağı gözetilerek, davacı kadının temyiz aşamasında davasından feragat etmesi ve davalı erkeğin de bu feragati kabul etmesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kamu kurumuna karşı açtığı dava ve icra takibinden, kadroya geçebilmek için yaptığı feragatin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 375 sayılı KHK kapsamında olmayan bir kuruma karşı açtığı davadan feragat etmesinin yasal bir zorunluluk olmaması ve kurum tarafından gönderilen mesajlar nedeniyle davacının iradesinin esaslı hata ile sakatlandığı gözetilerek, feragat beyanının iptaline ve davanın kabulüne karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olup olmadığı ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı hakkında daha önce başlattığı icra takipleri varken aynı alacak için tekrar takip başlatması ve davacının bu sebeple zarara uğraması, davalının basiretli bir tacir olarak hareket etmediğinin ve kötü niyetli olduğunun göstergesi olarak değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek kötü niyet tazminatına hükmedilmesi yönünde onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından açılan icra takibine konu bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti davasında, davalının takipten vazgeçmesi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının hukuki yararının olmadığı iddiasının kabulü şartına bağlı olarak davayı kabul etmesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 309/4. maddesi uyarınca geçerli bir kabul beyanı olarak nitelendirilemeyeceği, zira feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların bir davalı hakkındaki davadan vazgeçmelerinin HMK'nın 91. maddesi anlamında davadan feragat mi, yoksa 185/1. maddesi anlamında davayı takipten vazgeçme mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların davadan vazgeçme dilekçelerindeki ifadelerinin davadaki talep sonucundan açık, kesin ve koşulsuz bir vazgeçmeyi içermediği, aksine davalı hakkındaki dava hakkı saklı tutularak şimdilik vazgeçildiğinin belirtildiği gözetilerek, bu beyanın HMK'nın 185/1. maddesi anlamında davanın geri alınması niteliğinde olduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun on altıncı babında yer alan takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza muhakemesinin, CMK’da düzenlenen ceza muhakemesinden farklı usul ve amaçlara sahip olması, İİK’nın 354. maddesinde davanın ve cezanın düşmesine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunması, uzlaştırma kurumunun kural olarak soruşturma aşamasında uygulanması gerekirken, icra ceza muhakemesinde soruşturma aşamasının bulunmaması ve kanun koyucunun dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından uzlaştırma kurumunun uygulanmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenlemeye CMK ve İİK'da yer vermemiş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Takibi şikayete bağlı kasten yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz edilmesi üzerine, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle davanın düşüp düşmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun bozma öncesi yargılamada şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi ve sanığın da bu durumu kabul ettiğini belirtmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 73/4. maddesi gereğince davanın düşmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan kambiyo senedine dayalı icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı, davacının borçlu olup olmadığı ve ödenen bedelin istirdadı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, senedin teminat senedi olduğuna dair iddialarını kanıtlayamamaları ve sundukları belgenin fotokopi olması nedeniyle imza incelemesi yaptırılamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.