Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Tarihi İtibariyle Değer Tesbiti”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin davada, Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 3. maddesine ilişkin iptal kararının uygulanması ve Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılıp yapılamayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararına uyulması gerektiği ilkesinin istisnası olarak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının öncelikle uygulanması, her davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre çözümlenmesi ve önceki bozma kararında dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılması gerektiğinin belirtilmiş olması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İptal edilen tapu tahsisine konu taşınmaz sebebiyle açılan tazminat davasında, tazminat miktarının taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değeri mi yoksa ödenen tahsis bedellerinin güncellenmiş değeri mi olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca yapılan ve sonradan iptal edilen tahsis işlemine konu taşınmaz nedeniyle açılan tazminat davasında, davacının talep edebileceği bedelin, iptal edilen tahsis işlemi nedeniyle ödenen bedelin güncellenmiş değeri olması gerektiği, ilk bozma kararına uyularak hükmedilen rayiç bedelin usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı davasında, vekalet ücretinin hangi değere göre hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet sözleşmesinde ücretin dava değerinin %10'u olarak belirlendiği, mahkemenin ise keşif tarihi itibariyle tespit edilen değeri esas alarak hatalı hesaplama yaptığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı davalı yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, birleştirilen davanın temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davanın açıldığı tarihteki taşınmaz değerinin tespit edilerek temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satış bedeli üzerinden ödenmeyen kısım için taşınmaz üzerinde satıcı lehine tesis edilen kanuni ipotekte, ipoteğin paraya çevrilmesi halinde satıcının, tapuda kayıtlı ipotek bedelini mi yoksa taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden hesaplanan tutarı mı talep edebileceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 893. maddesi uyarınca satış bedeli üzerinden ödenmeyen kısım için taşınmaz üzerinde satıcı lehine tesis edilen kanuni ipotekte, ipoteğin paraya çevrilmesi halinde satıcının, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden hesaplanan tutarı talep edebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar nezdinde satış danışmanı olarak çalışan davacının 04.09.2014 - 31.03.2016 tarihleri arasındaki çalışmasına ilişkin prim (komisyon) alacağının hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının distribütörlerle aynı prim oranlarına tabi olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı ve davacının diğer satış departmanı personellerinden daha üstün bir konumunun olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, davacının Air Taxi Operation Memo (1) başlıklı belgenin 4 (g) maddesinde yer alan satış pazarlama departmanı personeli için düzenlenen prim hükümlerinden faydalanması gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, davalı tarafından evlilik birliği içerisinde satılan taşınmazların tasfiyede eklenecek değer olarak kabul edilip edilmeyeceği, faizin başlangıç tarihi ve hükmün kapsamına hangi hususların dahil edilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, şirket borçlarını ödemek için sattığını iddia ettiği taşınmazların satışının, davacının katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığının ve bu nedenle tasfiyede eklenecek değer olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, ayrıca Yargıtay’ın ilk bozma kararında onanmayan hususlar yönünden de usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek mahkemenin yeniden hüküm kurması gerektiği, faizin ise ilk hüküm tarihinde başlaması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, davalı erkeğin, davacı kadının alacak miktarının belirlenmesinde ve bazı malların edinilmiş mal kapsamına girip girmediği konusunda itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz sebeplerinin, mahkeme kararını bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, davalı eşin boşanma davasından kısa süre önce sattığı taşınmazların katılma alacağını azaltmak amacıyla devredilip devredilmediği, davalı eşin borçlarının tasfiyede dikkate alınıp alınmayacağı, davalı eşe ait şirketlerin öz varlığının hesabında bu borçların düşülüp düşülemeyeceği, takas işleminin ve faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, boşanma davasından önce sattığı dört adet taşınmazın, davacı eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla devredildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle söz konusu taşınmazların 4721 sayılı Kanun'un 229. maddesi uyarınca eklenecek değer olarak tasfiyede dikkate alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında temyiz kesinlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tescil davalarında dava değerinin tespitinde taşınmazın dava tarihindeki zemin değerinin esas alınması gerektiği, bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile temyiz kesinlik sınırı belirlenip karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı olarak miras payı oranında alacak istenmesi üzerine açılan davada, davanın harç eksikliği nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin davaya konu taşınmazın keşfen belirlenecek değeri üzerinden hesaplanması gerektiği, davacı tarafından eksik harç yatırılması nedeniyle tahkikat aşamasına geçilmeden davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.