Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davalının Kusuru”
- Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasında, talep artırımının hangi aşamada yapılacağı ve kusur oranlarının belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alınacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların ilk talep artırım dilekçesini sunduğu tarihte ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değerinin dosyada bulunmadığı, bu sebeple alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesinden dolayı ikinci talep artırım dilekçesinin esas alınması gerektiği ve davacıların murisinin bağımsız çalışan olması sebebiyle iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alma yükümlülüğünün büyük oranda kendisine ait olduğu gözetilerek direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Desteğin yolcu olarak bulunduğu aracın elektrik tellerine temas etmesi sonucu oluşan yangında vefat etmesi nedeniyle açılan tazminat davasında, davalı şirketin kusur oranının ve tazminat hesaplamasının doğru yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Desteğin ölümüne sebebiyet veren kazada, davalı şirketin kusursuz sorumluluğu ve kusur raporunda davalı şirkete %80, araç şoförüne %20 kusur atfedilmiş olmasına rağmen, tazminat hesaplamasında davalı şirketin %80 kusurlu kabul edilerek eksik hesaplama yapılması ve ayrıca haksız olarak %20 hakkaniyet indirimi uygulanması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında, davalıların müteselsil sorumluluğunun kapsamı ve dava dışı üçüncü kişinin kusurunun davalıların sorumluluğuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak açıldığı, haksız fiilde müteselsil sorumluluk hükümleri ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. ve 88. maddeleri gözetilerek, davalıların davacının kusur oranı düşüldükten sonra kalan zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sürücünün kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranını kabul etmesi durumunda, kusuru kabul etmeyen işleten hakkında kusur bilirkişisinden rapor alınmasının gerekip gerekmediği ve hükmedilen tazminata yasal faiz mi yoksa avans faizi mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işletenin cevap dilekçesi vermeyerek davanın reddini talep etmiş sayıldığı, sürücünün kusur kabulüne işletenin açıkça katılmadığı, işletenin davanın reddini savunarak kaza tespit tutanağındaki kusur durumunu kabul etmiş sayılamayacağı ve aracın hususi araç olması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı kadına kusur yüklenerek boşanmaya karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadına yüklenen terk kusurunun ispatlanamadığı, terk sebebine dayalı bir boşanma davası açılmadığı ve evlilik birliğinin sarsılması davasında boşanma kararı verilebilmesi için davalının kusurunun kanıtlanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlileri tarafından düzenlenen olumsuz sicil raporları ve verilen disiplin cezaları nedeniyle açılan manevi tazminat davasında davalıların kişisel kusurundan mı yoksa hizmet kusurundan mı sorumlu oldukları ve buna bağlı olarak husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken verdikleri zararlardan dolayı açılan tazminat davalarının, Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca, rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması gerektiği ve davacı iddialarının da davalı kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve yetkilerini kullanırken işledikleri kusura dayandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında rektörlüğe şikayet dilekçesi vermesi nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davalının eyleminin hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusuru mu olduğu ve buna bağlı olarak husumetin davalıya yöneltilip yöneltilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayet dilekçesi vermesinin, göreviyle ilgili bir eylem olmayıp kişisel kusurundan kaynaklandığı, bu nedenle de husumetin kamu görevlisi olan davalıya değil, idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle açılan tazminat davasında, davalının müteselsil sorumluluğunun olup olmadığı ve varsa hangi kusur oranı üzerinden hesaplama yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dışı üçüncü kişinin kusurundan da sorumlu olan davalı işverene karşı açtığı davanın müteselsil sorumluluk hükümlerine dayandığı ve iş kazasından kaynaklanan zararın tamamından davalı işverenin sorumlu olduğu gözetilerek, davacının müterafik kusuru düşüldükten sonra kalan %60 kusur oranı üzerinden maddi tazminat hesabı yapılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin ölümüyle ilgili tazminat davasında, kusur oranlarının belirlenmesinde hangi mevzuat hükümlerinin uygulanacağı ve davalıların kusur oranları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamında davalıların kusur oranlarının belirlenmesinde eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtildiği halde, buna uygun olmayan ve gerekçeli şekilde düzenlenmeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının usulî kazanılmış hak ilkesine aykırı olması ve bozma kararına uyulmaması nedeniyle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, banka çalışanı olarak sebep oldukları zimmet olayındaki kusurları ve sorumlulukları oranında, bankanın uğradığı zarardan sorumlu olup olmadıkları ile zararın miktarı ve uygulanacak faiz türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Mehmet Kürşat Erdemli'nin kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, sorumluluk miktarının belirlenemeyeceği ve Yargıtay’ın ceza davasında onadığı zarar miktarının esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmesi ve feragat tarihinden sonra tarafların bir araya gelmemesi nedeniyle, feragat öncesi yaşanan olayların davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bu sebeple davalı erkeğin kusursuz olduğu, davacı kadının ise ilk davayı açıp ayrılığa sebebiyet vermesi ve davalı erkeğin annesine karşı saygısızca davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, boşanma hükmünün temyiz edilmemiş olması, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesinin de kesinleşip kesinleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda kusur belirlemesi ile boşanma kararı arasında sıkı bir bağlılık bulunmakla birlikte, bu bağlılık ayrılması imkansız bir bağ olmadığı, boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler de kusur belirlemesine bağlı olduğu ve davalı erkeğin kusur belirlemesine itiraz etmesi nedeniyle bu konunun yeniden incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.