Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davanın Görülebilirlik Şartı”
- Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik davalarında, 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen (7036 sayılı Kanun'un 4. maddesi) dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru zorunluluğu hükmünün, tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvence altında olduğu, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği, usul ekonomisi ve yargı yükünün azaltılması amacıyla Kuruma başvuru şartının yargılama aşamasında da tamamlanabileceğinin kabulünün mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik devam ederken açılan katkı payı alacağı davasında, davanın görülebilirlik şartı olan boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 225. maddesi gereğince katkı payı alacağının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmiş olması ve mal rejiminin sona ermesi gerektiği, bu şartlar oluşmadan davanın görülebilirlik şartının gerçekleşmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun mal kaçırma kastıyla yaptığı tasarrufun iptali davasında, takip konusu alacağın muvazaalı olup olmadığı ve davanın görülebilirlik şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğu, davacı ve borçlu arasındaki akrabalığın tek başına alacağın muvazaalı olduğunu göstermeye yetmediği, davalı tanıklarının alacağın muvazaalı olduğuna dair bilgi sahibi olmadıkları ve davacı tanığının da aksine bir beyanda bulunmadığı, davalı tarafından borçluya gönderilen ihtarname ve açılan elatmanın önlenmesi davasının tasarrufun iptali davasından sonra olduğu hususları değerlendirilerek alacağın gerçek olduğu ve davanın görülebilirlik şartlarının bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmasının dava şartı olduğu gözetildiğinde, bu takibin dava tarihinden önce mi yoksa dava tarihinden sonra mı başlatılmış olmasının gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında kesinleşmiş icra takibinin bulunması dava şartı olmakla birlikte, bu şartın davanın her aşamasında tamamlanabileceği ve dava devam ederken başlatılan yeni bir takibin kesinleşmesinin beklenebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen ticari bir davada, davanın görevli mahkemeye gönderilmesinden sonra arabuluculuk şartının yerine getirilmiş olmasının dava şartı yokluğunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari davalarda arabuluculuğun dava açılmadan önce zorunlu bir şart olması ve görevsizlik nedeniyle yetkili mahkemeye gönderilen davanın yeni bir dava olarak değil, önceki davanın devamı olarak kabul edilmesi gözetilerek, ilk açıldığı mahkemede arabuluculuğa başvurulmayan davanın, görevli mahkemeye intikalinden sonra arabuluculuk yapılmış olsa dahi dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında geçici aciz belgesinin dava şartı olup olmadığı ve davadan sonra ibraz edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davası açabilmek için gerekli olan geçici aciz belgesinin davanın her aşamasında ibraz edilebileceği, davanın açılmasından önce ibraz edilmesinin zorunlu olmadığı ve somut olayda davacı tarafından usulüne uygun geçici aciz belgesi ibraz edildiği gözetilerek, yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararıyla boşanma durumunda, mal rejiminin tasfiyesi davasında zamanaşımının yabancı kararın kesinleşme tarihinden mi yoksa tanıma-tenfiz kararının kesinleşme tarihinden mi başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının maddi hukuk bakımından etkisinin 5718 sayılı MÖHUK'un 59. maddesi uyarınca yabancı kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı ve boşanmanın malî sonuçlarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçlunun yaptığı taşınmaz satışının alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yapılıp yapılmadığı ve bu nedenle tasarrufun iptaline karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğu, davalı tanıklarının davacı ve borçluyu tanımadığı, davacı tanığının ise alacağın muvazaalı olduğuna dair bir beyanda bulunmadığı, davalı tarafından borçluya gönderilen ihtarname ve açılan elatmanın önlenmesi davasının icra takibinden ve tasarrufun iptali davasından sonra olduğu gibi hususlar gözetilerek, takip konusu alacağın muvazaalı olmadığı ve davanın esasına girilerek tasarrufun İİK m. 277 vd. maddeleri uyarınca iptal edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı mirasçının tüm mirasçılar adına tescil talebinde bulunduğu durumda davanın görülebilirlik şartının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras ortaklığında terekeye elbirliği mülkiyeti gereği, davacı mirasçının tüm mirasçılar adına tescil isteyebilmesi için tüm mirasçıların davaya muvafakat etmesi veya davaya katılmayan mirasçılar için tereke temsilcisi atanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, boşanma davasının kesinleşmemiş olması nedeniyle dava şartının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesi için boşanmanın kesinleşmesinin dava şartı olduğu, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmiş olmasına rağmen, davacı tarafından açılan yeni boşanma davasının derdest olması nedeniyle dava şartının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakana ait taşınmazın vekaletname ile satışı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davaya tüm mirasçıların dahil edilmemesi sebebiyle davanın görülebilirlik koşulunun oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye karşı açılan davalarda tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi veya tereke temsilcisi atanması gerektiği, ancak dosyada davaya dahil olmayan mirasçının muvafakatinin bulunmadığı ve tereke temsilcisi atanmadığı gözetilerek, davanın görülebilirlik koşulunun oluşmaması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.